Ep.3. ' FARKLI HAYATLAR '

1.1K 44 3
                                    

Farklı hayatlarımız vardı. Oturuşumuz,kalkışımız,gidişimiz,gelişimiz farklıydı. Ortama uyum sağlamak kolaydı ama başkasının hayatına uyum sağlamak yapılabilecek en zor işti. Günler , haftalar,aylar hatta yıllar gerekti bu işe.

Belki de asla uyum sağlanamayacaktı. Ömrümüz boyunca ayak uydurmak zorunda kaldığımız durumlardan çok farklıydı bu. Farklı insanlar, yaşadığın süre boyunca asla yan yana gelmemiş olduğun kişiler hatta...

Ama yan yana büyümen gerken kişiler de onlar aslında. Bu alışma süreci nasıl geçecekti hiçbir fikrim yoktu açıkcası. Babamdan, kardeşimden nasıl ayrılacaktım bilmiyorum. Belkide uzun zamadır planladığımız yurtdışına çıkma olayını gerçekleştirirlerdi. Uzun bir süre bunu planlamıştık fakat düzen sebebiyle gerçekleştirememiştik.

Babam aslında Hollanda asıllı biriydi. Türkiyeye geldiği vakit beni evlat edindikten sonra uzun süreli ilişkisinden de Mete olunca bizim için burada kalmayı seçmişti.

Gitmek istiyordu biliyordum. Şuan orada görüştüğü biri olduğunu da biliyordum. Sadece bizim için kalıyordu. Benim artık izlemem gereken farklı bir yolum vardı. Mete ise daha lise öğrencisiydi. Eminim orada buradakinden daha güzel bir hayat yaşayabilirdi.

Evin salonundan bana seslen babamın sesi kulaklarıma dolduğuna gitmek için yatağımdan hareketlendim. Odamın kapısına çıkınca ilerlemem gereken bir koridor vardı. Koridoru aşınca salonda bulunan L koltukta babamın dik biçimde stresle ayağını salladığı girdi görüş açıma.

Tamam. Artık tamamiyle bu konuyu tartışıp bir sonuca varma vaktimizdi.

Babam beni gördükten sonra yanına oturana kadar sesini çıkarmamıştı. İkimizde bir süre susmuştuk. Daha fazla sessizliğe katlanamayacağına karar veren babam derin bir nefes alarak bana doğru dönerek konuşmaya başlamıştı.

"Esma ilk göz ağrım olduğunu biliyorsun değil mi?" diye sorduğunda gelen ani soruyla önce duraksadım fakat sesimi çıkarmadan kafamı sallayabilmiştim sadece. Biliyordum sevgisini asla saklamaz, duygularını zirvede yaşardı benim babam.

"Ben de ne demem gerektiğini kestiremiyorum şuan ama bildiğim tek şey gerçek ailenle tanışıp , alışman. Bu hale nasıl geldiler ? Seni neden bıraktılar bilemiyorum fakat karşına çıkacak yüzleri varsa eğer açıklayabilecekleri sebepleride vardır eminim... Öyle her şey bir andan olacak değil tabiki. Ne kadar sürede olur kısmıda sana kalmış tamamiyle. Ben bu üç kişilik aileyi asla tek başıma buralara getirmedim biliyorsun. Ben de seninle büyüdüm. Bir karar alacağım zaman senin fikrini kendi fikrimden önce tuttum. Şimdi lütfen bana içinden geçen her şeyi söyleki nasıl haraket edeceğime kara vereyim."

Boğazıma büyük bir yumru takılmıştı. Dedikleri kalbime öyle dokunmuştuki bu kadar süre ağlamamak için dayanmam bile mucizeydi benim . Ama konuşmayı sağlıklı ilerletmek için bir süre daha sıkacaktım kendimi.

"Baba... Ne diyeceğimi, nasıl haraket edeceğimi inan bilmiyorum ? Onlarla empati kurmaya çalışıyorum fakat kendi durumum algılarımı bozmuş halde . Her şeyden önce sana olan minnettarlığım vicdanımı eziyor. Sanki onlara alışırsam , kabul edersem seni üzecekmişim gibi geliyor..."

Sözlerimin devamını getirememiştim. Babam da halimi anlayarak sıkıca sarılmış ve saçlarımı sertçe öpmüştü.

"Anlamaya çalışıyorum seni güzel kızım benim. Ama benden yana gönlün ferah olsun. Sen ne karar verirsen ver ben senin daima arkanda olacağım. Kararlarından pişman olsan dahi her attığın adımda seni can-ı gönülden destekleyeceğim."

"Teşekkür ederim babam. Sanırım senin de dediğin gibi alışamasam dahi onları tanımalıyım. Deneyeceğim ... Ne kadar başarabilirim bilmiyorum ama bir şekilde üstesinden gelmeye çalışacağım... "

"Seni ben büyüttüm seni en iyi anlayabilecek benim şuanda. Tanı tabii , alışırsan da pek tabii en çok ben sevinirim. Bu zamana kadar hem anne olmaya hem baba olmaya çalıştım. Ne kadar başardım bilemiyorum ama elimden gelenin en iyisini sizler için yapmaya çalıştım. Sizleri bu hayatta eksik bırakmamak yaşadığım süre boyunca ilk gayem. Ama dediğim gibi aradan bu kadar süre geçmiş olmasına rağmen kanından canından olan insanların karşına çıkması hayatın sana sunduğu bir fırsattır. Ve sen eminimki bunu en iyi şekilde değerlendireceksin . "

Daha fazla konuşabileceğim zannetmiyordumki zaten babam da halimi kabullenerek biribirimize sarılarak koltukta kaymış ve yan yana uzanmıştık.

Zihnimdeki düşüncelerle boğuşurken dış kapının kapanma sesiyle kendi iç dünyamdan soyutlanırken salonun kapısından kafasını uzatan Mete ilk bir bakış atmış sonra küçük çocukmuşçasına kollarına birbirine bağlayarak çiçek olumştu.

14 yaşında olmasına rağmen ergenlik sayesinde 25 yaşındaki bir bireyin sahip olması gereken sesi ile :

"Ya ama bak ben ne zaman çıksam şu kapıdan siz bir sevgi yumağı oluyorsunuz. Dışlandığımı bu kadar da gözüme sokmayın be kardeşim. "

Ağzımdan sessiz bir kıkırtı çıkmıştı. Babam ise önce benim arkamda kalan koltuğun sırt kısmında olan geniş yastığı alarak yere komuş ve ikimizide iterek en köşeye getirmişti. Daha sonra hiç sesini çıkarmadan açılan yere kolunu  uzatmış 'GEL!' anlamında elini açıp kapatmıştı.

Mete babamın hareketini görünce omzunda asılı çantayı olduğu yere atıp hemen yanımıza uzanmıştı.

Babam ikimizede boyun kısmımızdan sarılarak saçlarımızın üstünden öpmüştü. Günümüzün geri kalanını sakin ve mutlu bir şekilde geçirerek bu konuyu o günlük bir daha açmamıştık.

---------🌈---------
Herkese merhaba! Bu bölüm biraz kısa oldu evet ama hikayenin dinamiği için böyle bir bölüm tasarladım. Umarım beğenmişsinizdir. Şuanlık karakterler hakkında pek fikir oluşturamamış olabilirsiniz ama ilerleyen bölümlerde elbetteki düşüncelerinizin değişeceğini düşünüyorum.
Bu bölümde Esma ve babasısının fikirlerini ve duygularını merak edenler için yazdım. Bunzor durumun adaptasyonu nasıl gerçekleşiyor onu göstermek istedim. Umarım fikirlerimi açıkça belli edebilmişimdir.
Sizin de fikirlerinizi çok merak ediyorum. Yorum olarak bırkmayı unutmayın. Herkese huzurlu günler diliyorum...💜🌈

2 MOREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin