Bitti ɸ 20

45 13 2
                                    

Yosun ile Atlas karşı karşıyaydı. Yosun dili tutulmuş bir vaziyette sevgili kocasına bakarken Atlas duyduklarının şokunu atlatmaya çalışıyordu. Poyraz arada kalmanın huzursuzluğunu taşıyordu üzerinde. Üstüne üstlük Atlas'ın öğrenmesini istemediği bir sırrı tüm çıplaklığıyla öğrenmiş olması canını sıkıyordu. Eser ise Yosun'un kocası olduğunu tahmin ettiği kişiye mahçup bir tavırla bakıyordu. Atlas'ın gözlerindeki öfkeyi tamamen görebiliyordu. Evli bir çiftin arasını bozmaya yeltenen davranışının affedilir bir yanı yoktu, aynı Yosun'un bu iğrenç sırrının affedilir yanının olmadığı gibi. Odadaki bu sessizlik korkutuyordu, herkesi, en çokta Yosun'u. Kocasına bir cevap vermeliydi. Ama bu cevabı verebilecek cesareti kendisinde bulamıyordu. Dudaklarını aralayan Yosun hiçbir cevap vermeden araladığı dudaklarını kapattı. Atlas'ın gözlerinde öfkeden yanan korları net bir şekilde görebiliyordu. Genç kız adeta kocasının gözlerinde gördüğü bu öfke karşısında titriyordu.

"Yosun!" dedi Atlas sesini yükselterek. "Sana bunlar ne demek oluyor dedim!"

Yosun, Atlas'ın sesini yükseltmesiyle adeta yerinden sıçradı. Yere yönelttiği bakışları korkuyla kocasına dönmüştü. Ne diyeceğini bilemiyordu. Sonuçta kalkıp gerçekleri ona anlatamazdı. Ama duymamış mıydı zaten? Anlatsa ne değişecekti ki? Hiçbir şey... Elini kaldırıp Atlas'ın koluna dokunmaya yeltendi fakat Atlas bir adım geriye gidince Yosun'un eli boşlukta sallandı. 

"Çıkın dışarı!" diye bağırdı Atlas.

Poyraz ile Eser Atlas'ın kontrolden çıktığını net bir şekilde görebiliyordu. Onları yalnız bırakıp bırakmama ikileminde kalan bu ikili bakışlarını Yosun'a gönderdi. Yosun'un kocası karşısında büyük bir korkuyla titrediğini görebiliyorlardı. Poyraz ilk defa Yosun'un gözlerinde korkunun izlerini çok net görüyordu. Kız kardeşinin Atlas'ı kaybetme korkusunu kendi içinde yaşadığını da çok iyi biliyordu. Onu yalnız bırakmak istemiyordu, özellikle de Atlas bu derece öfkeliyken. Yine de bu evli çiftin konuşacaklarının olduğunu düşününce Yosun'a diktiği gözlerini yere devirip hızla kendini evin dışına attı. Rüzgarla dalgalanan saçlarının bıraktığı izle gözlerini eve dikmişti.

Eser ise hala salonda bekliyordu. Poyraz'ın hızla kapıdan çıktığını görünce ne yapacağını bilemez küçük bir çocuk suçluluğunda ağır adımlarıyla salonun kapısına yürümüştü bile. Yosun'a dönüp bakmak istiyordu. Ama Yosun'un bedenini tir tir titrediğini görünce salonda durmasının onun açısından iyi olmayacağını biliyordu. Son kez bu ikiliye bakıp evden çıktı. Poyraz'ın gözlerinin eve dikildiğini fark edince kendini evin önündeki çitlerin üzerine atarak oturup beklemeye karar verdi, kötü bir şeyin olmamasını umarak.

"Bir cevabın olmadığına göre duyduklarım doğru." dedi Atlas buz gibi ses tonuyla.

Yosun, Atlas'ın konuşması üzerine gözlerini korkuyla eşine çevirdi. Atlas'ın ses tonu gibi yüz ifadesi de buz gibi ve ifadesizdi. Atlas aldatılma hissinin ona vermiş olduğu öfke ve tiksintiyle dokunmaya bile kıyamadığı karısına baktı. Yosun'dan böyle bir şey asla beklememişti, duyduklarından sonra bile beklemiyordu. Duydukları şeylerden sonra kafasında pembe ışıklar dağılmış, geriye kendi ruhunun karanlığında bulutlar süslemişti. Yosun'un kendi karşısında titrediğini görüyordu ama içindeki öfke onu durdurmaya yetmiyordu. Gözlerini kapatıp yeniden açtı. 

"Doğru." diyebildi Yosun titreyen ses tonuyla.

Yosun'un gözlerinden akan gözyaşları bile Atlas'ı sakinleştirmeye yetmeyecekti. Aldatıldığını öğrenen Atlas karşısındaki bu kadına yeniden güvenmeyecekti. Atlas elini yumruk yapıp yanındaki duvara sertçe vurdu. Duvar Atlas'ın darbesiyle içine göçmüştü bile. Kafasını duvara yaslayıp derin nefesler almaya çalışıyordu. Yosun'u incitmek istemiyordu. Yaptığı şeyden sonra bile ona zarar verebileceğini düşünmek canını acıtmaya yetiyordu. Yosun gözyaşları içerisinde eşine son kez dokunma cürretinde bulundu. Atlas'ın koluna değen parmakları titriyordu. Atlas kolundaki baskıyı hissedince bakışlarını o yöne çevirdi.

GölgeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin