"Yani... aslında söylemesem de olurdu ama belki de bilmen daha doğru olur." diye mırıldandım. "Daha önce kimseyle birlikte olmadım."
"İlk defanı benimle yapmak için mi geldin?" Jungkook kaşlarını çattı. "Bu biraz büyük bir sorumluluk değil mi?"
"Senden bir şey beklemiyorum. "dedim ellerimi iki yana sallayarak."Tek gecelik demiştin zaten. Başka bir beklentim yok."
"Ama... bu doğru olur mu ki? Kalbin kırılmaz mı?"
"İdolümle yatmak mı? Jungkook bence idolünle birlikte olmak hayal edemeyeceğin kadar büyük bir şey." güldüm. "Yani neden kalbim kırılsın? Çoğu kız yerimde olmak istiyordur. Poponu kaldırmak için söylemedim." diye ekledim.
Sırıttı. "Hep havada zaten."
"O da doğru... kendini bilen insan gibisi yok."
"Yani sen o fan hikayelerinde yazdığın şeyi yaşamak istiyorsun öyle mi?" yaklaşıp belimi kavradı ve göğsümü göğsüne yapıştırdı. Yüzüne bakmak için hafif başımı kaldırmam gerekmişti. Topuklar sayesinde aramızda sadece bir iki santim vardı.
"İstiyorum." diye onayladım onu. Utangaç olmayacaktım... eğer böyle bir şansım varsa bunu kullanmak istiyordum.
"Eminsin?"
"Eminim Jungkook." elimi saçlarına götürdüm. Şimdiye kadar videolardan izlediğim insana dokunabiliyordum. Saçlarını okşayabiliyordum. Bir kereliğine bile olsa bunu yaşamak istiyordum.
"O zaman kendimi geri tutmaya niyetim yok." dudaklarını boynuma bastırdı ve ıslak öpücüklerle beni yatağa taşıdı.Dudakları göğüs arama inerken dilini tenimde hissedebiliyordum. Bir yandan da elleriyle tüm vücuduma dokunyordu. Sağ bacağımı kavrayan eli uyluklarımdan tutup bacağımı beline sardı ve okşayarak iki bacağımın arasına girdi.
Ani hareketleriyle nefesimin kesilmesine mani olamıyordum. İlk defa bir erkek bu kadar mahrem bir şekilde bana dokunuyordu ve içimde kabaran sıcaklık hem utanmama hem de daha fazlasını istememe neden oluyordu.
Bacağımdaki eli aşağı kayıp kalçamı kavrayınca inleyerek kalçamı eline ittim. Öperek kulak memememe doğru çıktı ve "Arsızlaştın." diye fısıldadı dudaklarını kulağıma değdirerek.
"Neden kendimi tutayım?" diye fısıldadım ben de. Gülerken boynuma çarpan nefesi içimdeki sıcaklığın harlanmasını sağlamıştı. Kollarımı boynuna dolayıp onu iyice kendime çektim.
"Azgın kızları severim." dedi sırıtarak göğsümden aşağı ilerlerken. Göz temasını koparmıyordu. İki eliyle bacaklarımı ayırıp uyluklarımda yumuşak dudaklarını hissettirdi. Islak ve sıcak öpücükleri bacaklarımın arasında gezinirken kıvranmama engel olamıyordum.
"Jungkook." diye inledim uzun saçlarını tutarken. Çekmeye kıyamazdım ama yumuşaklığını ellerimde hissetmeyi seviyordum.
"Tavşanım." kıkırdadı tekrar. Sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi parmakları iç çamaşırımın üzerinden geçti. "Ne kadar ıslanmışsın böyle... benim için mi yanıyorsun güzelim?"
"Evet." derken utanmıyordum. "Senin için yanıyorum."
Gözlerindeki parlama benim de gülümsememi sağlamıştı. "Dürüst kız." gülümsedi. "O zaman sana bir ödül vermeliyim." belimdeki jartiyere asılıp kalçamı aşağı çekti ve ağzını iç çamaşırımın üzerinden ıslaklığıma yapıştırdı. "Çok yumuşaksın." diye mırıldandı dudakları yavaşça çıplak tenime de değerken.Elleri kalçalarımı kavrayıp sıktığında inledim. "Avuçlarımı doldurmanı seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIAS MI BİR GECE Mİ?
FanficBu hikaye profilimdeki Erkek Oyunu Maknae Line hikayesinin devamı niteliğindedir ancak ayrı da okunabilir. Yine de ayrıntılar için oradan buraya geçmenizi öneririm. Deniz Bts hayranlığı ve izlediği dramalar sayesinde Kore'de yaşamayı tecrübe etmek i...