2 hafta sonra
Heyecandan son birkaç gündür düzgün uyuyamayan omega bahçeden gelen kuşların ötüşme sesi sayesinde uyandı. Güneş gözlerini kamaştırmış, hafifçe esen meltem tenine değerken tatlı çiçek kokuları ciğerini doldurmuştu.
Bugün evleneceği gündü. Daha da güzeli bugün Chan'la evleneceği gündü.
Kapısı tıktıklandı. Gir komutunu verdikten sonra Mer ve Rem içeri adımladı.
"Günaydın" dedi Hyunjin hevesle.
"Günaydın efendimiz." Rem cevaplamıştı."Heyecanlı mısınız?" Mer sormuştu.
"Heyecandan kalbim sıkışıyor..."
Kızların ikisi de buna sadece gülümsemişti. Hyunjin ilk baştaki ilişkileriyle kıyasladığında gurur duyuyordu. Kızlar artık hiç olmadıkları kadar konuşkan ve neşe doluydu."Kapının önünde son kontrolleri yapmak için bekliyorlar, gelsinler mi?"
Başıyla onayladı omega ve kız da az önce kapattığı kapıyı açtı. İçeri ellerinde çantalarla uzun boylu bir erkek beta ve kıvırcık saçlı bir kadın omega girdi.Kıyafeti için yaklaşık 10 gündür uğraşıyorlardı, önceki akşam da denemiş ve bayılmıştı.
Kısa sürede giyinmişti, her şey mükemmeldi.
"O kadar güzelsiniz ki" dedi beta.
"Teşekkür ederim, sizin sayenizde"
"Efendim mütevazılığa gerek yok, çuval bile giyseniz yakışır"Buna odadaki herkes kahkaha atmıştı. İkizler bile. Son zamanlarda Hyunjin'in peşinden ayrılmıyorlardı. Ve omega bunu çok tatlı buluyordu.
Sonunda her şey tamamdı. Aynadaki yansımasına bakarken çok sevinmişti. Gülümsemeden duramıyordu, hayatının en güzel günüydü.
Beyaz takımı çıkartıp günlük kıyafetlerini giydi. Bir kaç saat sonra yeniden giyecekti zaten.
Öğlene doğru davetliler gelmeye başladı. Her ülkeden Krallar ve Kraliçeler, Aristokrat ve soylular, sanatçılar hatta halkın içinden bazı önemli vatandaşlar. Kısacası Bang Krallığının tüm yoldaşları.
Akşam gibi tören başlayacaktı. Hyunjin törenin o güzel ve orman gibi kocaman bahçede yapılmasını istemiş, Chan da tabii ki hemen kabul etmişti.
O zamana kadar çokça vakitleri vardı. Kimliği herkesten gizli tutulmuştu, babasının öğrenmesini göze alamazlardı. Soylu bir ailenin varisi olarak geçecekti o yüzden. Daha önce kimse yüzünü görmediğinden saklanmasına gerek yoktu, istediği gibi davetlilerle konuşabilirdi ancak çekingen hissediyordu. Bu yüzden bu işi akşama bırakma kararı aldı.
Krallığın dört bir tarafında evlilikleri ve Chan'ın taç giymesi şerefine festivaller düzenleniyordu. Daha önce hiç böyle bir şeye katılmamıştı ve çok merak ediyordu.
Chan haliyle o kadar meşguldü ki onu görüp konuşamamıştı bile. Hannah ise tabii ki gidebileceğini ama kendisinin misafirlerle ilgilenmesi gerektiğinden katılamayacağını, yanına ne olur ne olmaz bir gardiyan almasını söyledi.
Oradan Lucas araya girdi.
"Bu sıcakta mı evlenmek zorundaydınız gerçekten?"Genç beta hızla hareket ettirdiği yelpazeyi bir kenara bırakıp oturduğu yerden kalkarak yanlarına geldi.
"Ben de geliyim belki şehir daha serindir. Hem başına bir şey gelmesine izin veremeyiz değil mi Prensim?"
Son kelimeyi bastırarak söyledikten sonra bir kahkaha patlatmıştı. Üçü de buna gülmüştü.
"Abim burada olsaydı kendisiyle dalga geçtiğin için üç gün zindandaydın Lucas" dedi Hannah sırıtarak.
Lucas, Hyunjin, Hannah'nın onlarla gönderdiği Ryujin adında bir asker, son olarak Rem ve Mer şehre inmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Tears | Hyunchan
FanficHyunjin, omega olduğunun öğrenilmesiyle hayatı mahvolan bir prensti. Bilmediği şey, karşı krallığın veliaht prensi Chris'in hayatına aniden girmesiyle her şeyin değişeceğiydi. Kehanet, savaş, ihanet ve kayıplarla dolu bir hikaye. Aşklar ve arkadaşlı...