4.BÖLÜM:ÖLÜME DAVETİYE

29 10 0
                                    

Barış kesmen- Deniz anlatıyor mu beni sana

01.12.2021
Katilin Ağzından :

Güneşin doğduğu şehir. Kurtuluşun temellerinin atıldığı şehir Samsun benim yıkımım oldu. Kendi elleriyle beni o hırçın dalgalarına gömdü. Ölü bedenimin üzerine toprak atıp orman kurdu. Üzerimde bir orman var ama tek nefeslik oksijeni almaya hakkım yok. O geceden sonra kalbim atmayı ciğerlerim nefes almayı reddediyor. Yaşıyorum belki ama ruhum çoktan o ormana gömüldü.

Suçum neydi? Kadın olmak mı, açık giyinmek mi, makyaj yapmak mı, onunla konuşup arabasına binmek mi, nefes almak mı? Bana bunu yapma hakkını ona veren şey neydi? HİÇBİR ŞEY! Sırf buna gücü yetiyor diye sırf bunu yapmak istedi diye yaptı. Kendi sonunu getirdiğinin farkında değildi. APTAL! Farzedelim ki o gece ben onu öldürmedim. Sonra ne olacaktı? O mu beni öldürecekti? Beni ormanda bırakıp kaçacak mıydı ya da pişkin pişkin sırıtıp rızan vardı mı diyecekti? Ne olacaktı ne! Ben orda çığlık çığlığa bağırırken kimse beni duymadı. Öldükten sonra mı hakkım aranacaktı? Bir şeyler için çok geç olunca o eylemin gerçekleştirilmesi bir anlam ifade etmez. Ben öldükten sonra veya tecavüze uğradıktan sonra hayatım mahvolduktan sonra ah vah edenlerin yaşananları yaşanmamış kılması imkansız. Sahipsiz çığlıkları duyuyor musun? Duymuyorsun. O kadar normalleşti ki bu durum artık algılayamıyorsun. Algılarını aç senin duyman için çırpınıyorlar. Onları duy diye son nefesini kullanmak pahasına çığlık atıyorlar. Bu bir isyan sahipsiz çığlıkların isyanı... Duy artık!

Kulübenin penceresinden mezarımı izliyorum. Evet görkemli bir ormanı... Yeşilin ölüm tonu. Ormanın yeşil ama bir o kadar da siyaha çalan bir görüntüsü var. Ormanın içinde eski, terk edilmiş bir kulubedeyim. Az önce kullan at hatlardan biriyle bir şerefsizi buraya çağırdım. Bir hafta önce tanıştığım adam pedofili piçin teki! Genel evi var ve 18 yaş altı kızları orda zorla çalıştırıyor. Günlerdir onun güvenini kazanmaya çalışıyordum. Elimde bir kaç kız olduğunu onun hoşuna gidebileceğini söyledim. İlkin tabiki de ben öyle şeylerle uğraşmıyorum kardeşim deyip telefonu yüzüme kapattı. Onun yaptığı işlerle alakalı bir kaç videoyu ve elimdeki kızların görüntüsünü çektiğim videoyu onun evine gönderdim ve onu dün gece aradım. Bunları nereden bulduğumu sordu. Yapabileceklerim hakkında hiçbir fikri yok. Doğru yerde ararsan istediğini bulabilirsin. Kızları hazırlamamı yarın gelip teslim alacağını söyledi. Şimdi bu kulübede onu bekliyorum.

Adım seslerini duyuyorum. Eceline yürüdüğünün farkında olmayan birinin adım seslerini... Kulübenin kapısı açıldı içeriye bir yetmiş boylarında, seyrek saçlı, elli sekiz yaşlarında, göbekli, yüzü içinin kötülüğünü dışa vurmak istercesine nursuz olan bir adam girdi. Tedirgin adımlar atıyordu. Tek gelmesini söylemiştim. Bir kadınla konuştuğundan erkekliğine güvenip 'Bana bir kadın ne yapabilir ki' diye düşünüp yanlız gelmişti.

Ellerime siyah deri eldivenlerimi geçirdim. Saçlarımı sıkı bir topuz yapmıştım. Üzerimde Siyah kot pantolon, siyah tişört, siyah deri ceket ve siyah postallarım vardı.

Ay ışığının aydınlattığı kulübenin içinde bir kaç adım attı etrafı gözleriyle taradıktan sonra bakışları beni buldu. Otuz iki diş sırıttı. Bu pis sırıtışın ardından midemin bulandığını hissettim.

'Videoda senin görüntün yoktu. Konuştuğum kadın sen olmalısın. Bu kadar güzel olduğunu bilseydim pazarlığa seni de katardım' dedi Şerefsiz.

'Yalnız geldin değil mi?' diye sordum.

'Evet güzelim. Anlaşma yapmadan önce seninle yanlız olma fikri şimdi daha cazip gelmeye başladı.' dedi. İnan bana yanlız olma fikri bana da çok cazip geliyor sana yapacaklarımı düşündükçe kanım kaynıyor.

KARANLIK TARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin