Sabah kalktığımda Ken evde değildi.Zaten umrumda da değildi.Kahvaltılık birşeyler için buzdolabını açtım hiçbirşey yoktu.Pekala param vardı ama yakınlarda market yoktu.Açtım yani .Tabağa bulabildiğim tek bir kurabiye parçasını koydum.Iyk.O sırada kapı çaldı ve koşarak kapıyı açtım ama kimse yoktu.Yerde bir paket gördüm ve üstündeki notu okudum"Günaydın prenses kusura bakma sabah erkenden çıkmak zorunda kaldım biliyorum bir açıklama bekliyorsun dünle ilgili eve gelince Jessica'yı ve herşeyi anlatıcam"
Paketi içeri aldım ve açtım."Aman tanrım."İçinde zeytin,peynir,krep,bal,reçel,salata vs. ve taze portakal suyu ayrıca bir de gül vardı ve gerçekten beni düşünmüş olmalıydı.Ayı gibi iştahım olduğu için 5 dk da bitirdim ve dışarı çıktım.
Gezerken Jan'ın evinin önünden de geçtim.Ah nasıl kanmıştım ki o tatlı adam aslında zorbanın tekiydi.Evine bakarken gözlerim kaldığım odanın penceresine kaydı ve onları gördüm.Bir kız ve Jan.Kızın elinde bavul var.Gidiyor mu?Bir dakika hayır
Kız oraya taşınıyor.
Ellerim titremeye başladı ve istemsizce küçük bir çığlık attım o sırada Jan camdan dışarı baktı ve beni gördü.Ah arkamdan gelicek.Bir hızla yürümeye devam ettim
"Serenity !Serenity!Bak beni yanlış anlıyorsun,gerçekten açıklayabilirim!"
daha da hızlandım ve akan gözyaşlarımı görmezden gelerek
"Daha nasıl anlayabilirim?"Dedim.İkimizde nefes nefeseydik ve parkın önünde durmuştuk."Açıklama mı yapıcaksın?Hadi yap?Ah,biliyor musun açıklama yapamazsın sen.Asıl Ken'e dediğin sözleri kendin yapıyormuşsun da haberim yokmuş.Kaçıncıyım ben ha?Hergün evine getirdiğin kızlardanım öyle mi ?Sen delisin.Gerçekten..."Sözümü Jan'in dudakları kesti.Gücüm geldiğince hızlı bir şekilde ona tokat attım"Bunu yaptığına pişman olacaksın" Ve Ken'in evine koştum.
--------------------
Jan;
ah,eline yüzüne bulaştırdın Jan!!Tamam dudakları dayanılamaz derecede güzel olabilir ama bu yaptığın,bu yaptığın herşeyin içine SIÇTI DOSTUM!Kötü biri olmadığını biliyorsun.Sen sadece ona yardım etmek istemiştin.Ondan hoşlanıyor musun?Galiba evet.Meredith'i görmesi gerçekten kötü oldu.Ah!gerçekten herşey bomboktu şuan."Umarım Ken'e inanmazsın Ser'im .Umarım bir daha eskisi gibi oluruz"
-----------------
Serenity;
sabahtan beri yatağımdan çıkmamıştım.Beni öptüğüne inanamıyordum.Elimi dudaklarıma götürdüm.İlk öpücüğümü Jan'a kaptırmıştım.Benden zorla ALMIŞTI.
Birden kapımın tıktıklanmasıyla irkildim."Şey Serenity ben Ken.Konuşabilir miyiz?" "tabi Ken gel."
Kapıyı yavaşça açtı.Elinde bir hediye paketi vardı"Beğenirsin diye düşündüm"paketin içinde bir parfüm ve mor bir elbise ayrıca siyah topuklu ayakkabılar vardı.
"Bu...bu...çok güzel.teşekkür ederim."
"Önemli değil.Çok solgunsun ne oldu?"
"Ah,galiba...sen haklıydın.Sana önyargılı davrandığım için üzgünüm"
"Galiba Meredith'i gördün"
"Evet,sadece görmekle kalmadım."
"Noldu?" "Aslında..." "söyler misin Ser noldu?" "Jan beni öptü."
Ken'in gözlerinden alevler çıkıyordu sanki.Dişlerini sıkmaya başladı."Ne yaptı dedin?"ellerini yumruk yaptı"O şer*fsizi öldürücem.Seni nasıl öper ha?!!nasıl?" "sakin ol Ken!"
"Sakin olamam tamam mı ben sana dokunmaya kıyamazken böyle yapması ah!!"gözlerinin içine baktım.Gerçekten bu kadar değerli miydim onun için?
Ken'e sarıldım."sakinleş...şşş...sorun değil."
"Seni yanımdan ayırmak istemiyorum Ser,seni bırakmak istemiyorum"
Çok hızlı olmuştu herşey.Beslemediğim duygularım varmış gibi yapamazdım."Gitmelisin,ben iyiyim" dedim.Bana baktı ve "tabi,doğru.iyi geceler"diyerek kapıyı sertçe kapattı.Ah,hepsi o üzülmesin diyeydi.İşler bu kadar hızlı ilerlememeliydi.
"İyi geceler Ken"