Anılar

683 90 64
                                    

Annemin eve almadığı yavru kedi ile oynarken gördüğüm Kayra'ya seslendim.

"Kayra! Kayra!" A harfini uzatarak söylediğim ismi ile bana dönünce gülümseyerek ona el salladım.

Kayra yanıma geldiğinde kediyi kucağıma aldım ve "Bak sokakta ne buldum?" diye sordum.

"Çok tatlı." diyerek yanıma oturan Kayra'ya "Evet öyle." dedim.

"Aynı senin gibi hareketli ve tatlı." diyen Kayra ile utanarak "Teşekkürler." dedim.

"Rica ederim."

"Annem izin verseydi sahiplenecektim." dedim.

Kayra merakla, "Niye izin vermedi ki?" diye sordu.

"Kız kardeşimin alerjisi var. Bu yüzden eve alamazmışız." dedim.

"Biliyor musun benim de kız kardeşim var." diyen Kayra'ya "İki kardeş misiniz?" diye sordum.

"Hayır, onun ikizi de var. Ömer ve Rumeysa isimleri." diyen Kayra ile "Benim kardeşimin ismi de Burcu. Başka kardeşim yok." dedim.

Annem camdan "Begüm! Hadi eve gel!" diye seslenince "Tamam!" diye bağırdım.

Yavru kediye üzülerek baktım ve "Onu sahiplenmek isterdim." dedim.

"Şey benim annem veteriner. Kediyi ben alabilirim. Sahiplenirim. Sen de istediğinde seversin." diyen Kayra'ya heyecanla "Ciddi misin?" diye sordum.

"Evet." dediğinde "İsmi ne olacak?" diye sordum.

"Sen seç." dediğinde "Madem benim gibi tatlı. İsmi de senin gibi olsun. Senin yanakların gibi olsun. Şeftali olsun." dedim.

Kayra yavru kediyi kucağına alırken "Mükemmel oldu." dedi.

"Bence de." dedim gülerek.

*****

Teneffüs zili çalar çalmaz Kayra'nın sınıfına koştum. Sınıflarının kapısı açıktı.

Önce öğretmenler masasında öğretmen var mı diye baktım. Öğretmenin çıktığını fark edince sınıfa girdim ve Kayra'ya baktım.

Kayra'nın kafasını sıraya gömüp uyuduğunu görünce yanına gidip oturdum ve "Kayra." dedim.

Kafasını kaldırmadan "Hı." dediğinde "Kafanı kaldırsana." dedim.

Sınıftan bir kız ,galiba ismi Şimal'di, "Bakamaz. Küçük bebek gibi ağlıyor." dedi.

Ona cevap vermeden Kayra'ya "Noldu?" diye sordum.

Kayra'yı ilk gördüğümde ona zorbalık yapan çocuk yanıma geldi ve gülerek "Herkes senin iyi kalpli ve onu koruduğunu anladı. Artık onunla arkadaş olmayı kesebilirsin." dedi.

"Ne yani siz arkadaşlarınızı dışarıdan nasıl görüneceğinize göre mi seçiyorsunuz?" diye sordum.

"Ezik gibi görünmemek için evet." diyen başka bir kız ile "Ben en azından yanlış anlaşılıyorum. Siz gerçekten eziksiniz." dedim sinirle.

"Sen ne diyorsun küçük?" diyen abiye "Başkalarını ezikleyen insanlar sadece kendi ezikliklerini örtbas etmeye çalışıyordur. Aynı zamanda salaklıklarını!" diye bağırdım ve Kayra'nın elinden tutup sınıftan çıktım.

Kayra dolmuş gözlerle bana baktı ve "Teşekkür ederim." dedi.

"Bunda teşekkür edilecek bir şey yok. Arkadaşlar böyle yapar." dedim gülümseyerek.

Kayra gülümserken "Niye ağlıyordun?" diye sordum.

"Babamın işi yüzünden taşınmamız lazım." dediğinde "Seni bir daha göremeyecek miyim?" diye sordum.

"Göremeyeceksin." dediğinde gözlerim doldu. Birisinden ayrılmaktan nefret ederdim.

"Ne zaman gideceksiniz?" diye sordum merakla.

"Bu cumartesi." dediğinde "Nereye taşınacaksınız?" diye sordum.

"Mersin'e taşınacağız." dedi. Mersin çok uzaktı.

"Saat kaçta gideceksiniz?" diye sordum merakla.

"Babam, sabah ezanında yola çıkacağımızı söylüyor." diyen Kayra'ya "Bana bir söz vermeni istiyorum." dedim.

Kayra merakla, "Ne sözü?" diye sordu.

"Çok çalışacaksın. Seninle dalga geçen herkesten daha iyi olacaksın." dedim.

Kayra, "Yapamam." dediğinde "Yapacaksın. Sana güveniyorum." dedim.

Kayra, "Tamam." dediğinde "İyi bir işin olacaksın. Bak bana kaç kez ders anlattın. Belki kendi işini kendin kuracaksın. Ondan sonra aile kuracaksın. Mutlu olacaksın. Söz mü?" diye sordum.

Kayra gülümseyerek "Söz." dediğinde "Siz taşınırken camdan sana el sallayacağım." dedim.

"Ben de sana." diyen Kayra ile gülümsedik.

Ölümüne OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin