12. Bölüm

5.8K 401 54
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm 12: "Karmaşa"

"Bir tek kitaplarda yaşayabiliyordu. Bir tek onlarla var olabiliyor, onlara içimi açabiliyordu. Bilinmeyen türküler dinliyor, sessizliğe düşüncelerini bırakıyordu."

🍁

Carpe Diem diye adlandırdıkları anı yaşa skandalı hiçbir işe yaramıyordu. Bir kere insan düşünmeden duramazdı ve anı yaşamaya çalışırken bile hep bir düşüşte hissederdi kendini. Sıkıntılar boğazına kadar gelip yutkunmasını engellerdi. Bazen bir çift söz bile bütün hayatını değiştirebilirken anı yaşamaktan tat alabileceğimi sanmıyordum. Martin Eden'i buna örnek verebilirdik fakat yerine oturmayan bazı kuramlar vardı. Mesela o, aşık olduğunu sanarken aslında yaşama birisi için tutunmaya çalışıyordu. Bazen insan duygusal bir boşluğa düşebilirdi, fakat onunki çok başka bir alemdi. Onu gerçekten sevmediğini anladığında ona katlanamadığını da fark etmişti ve bu, onun en büyük yıkımı olmuştu. Bütün bunlar sadece sevdiği sandığı kadının ona sırt çevirmesiyle başlarken yazdıklarından bile keyif alamayan bir adama dönüşmüş, iki dünya arasında sıkışıp kalmıştı. Ne eski statüsüne geçebiliyordu ne de onun için artık ilerisi vardı. Olduğu bataklıktan çıkmak için kendisini o kadar geliştirmişti ki tekrar bataklığına dönmek onun için imkansızdı. Olabildiğince anı yaşamaya çalışmış bir adam, sonunda kendisini o çok sevdiği denizlere atarak kendi sonunu kendi getirmişti.

Aslına bakarsak... ben de tamamen onun hissettiklerini hissetseydim, aynı onun gibi başka bir seçenek olan ölümü düşünürdüm. 

Hep boğularak ölmeyi merak etmiştim ve bu kitap beni biraz hayaller alemine sürüklemişti. Garip. Martin'i her haliyle çok sevmiştim, sevdiğim bir kitap karakterinin ölmesi ise saatlerce ağlamama sebep olurken bir tarafımı da mutlu etmişti. Çünkü o kitaba başka bir son düşünemiyordum. Fakat aklıma takılan bir soru vardı.

Klasiklerin neredeyse hepsi neden mutsuz son ile bitiyordu?

Bu kitabın kapağını kaç kere açmıştım bilmiyordum. Her okuyuşumda sona yaklaşırken yüreğim ağzıma geliyordu. Bir kitap için böyle şeyler hissetmek çoğu insana garip gelebilirdi ama benim, kitaplardan başka kimsem yoktu. Vardı ama yoktu işte. Sanırım bunu sadece ben anlayabilirdim.

Okuldan tek başıma çıktığımda beni buraya bırakıp buradan alan Kaan abiyi görünce ona doğru ilerledim. Berk değilse bile çoğunlukla benimle gelen Barın bugün yoktu. Neyse ki gelmeyeceğini önceden haber vermiş, farklı şeyler düşünmemi engellemişti. Arabaya bindiğimde direkt olarak ağır çantamdan kurtulurken Kaan abinin birkaç dakika dışarıda oyalandığını gördüm. Sanırım önemli bir telefon görüşmesi yapıyordu.

Müphem HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin