wings

2

"Merhaba Bay Jeon, hoş geldiniz! Şöyle geçin lütfen." Anaokulu müdürü Seokjin güler yüzle sanatçıyı selamlarken aynı şekilde genç öğretmenler içlerindeki heyecanı büyük gülümsemelerle saklıyordu. Öğle uykusu saati olduğundan çocuklar uyuyordu ve bu yetişkin insanların daha kolay iletişim kurmasını sağlıyordu bir bakıma.

Jungkook kendisiyle beraber birkaç kişiyle daha içeri girmiş ve müdürün elini sıkmıştı gülümseyerek. "Hoş buldum. Biraz heyecanlıyım kusura bakmayın." Jisoo kahkaha patlatıp ortamı yumuşatmak amacıyla konuşmuştu. "Siz bir de bizi görseniz."

Taehyung güldüğünü belli etmemek için başka yere bakmıştı ve diğerleri de öyle yapmıştı. Jisoo şapşal gülerken Jennie'nin onu dürtmesiyle kendine gelmiş, eski haline dönmüştü. Jungkook ise o vesileyle öğretmenleri teker teker incelemeye başlamıştı. Aslında gerçekten gergindi çünkü işi dışı gittiği yerlerde tanınan birisi olduğu için hareketlerine daha da dikkat etmesi lazımdı ve bu onu haliyle geriyordu. Fakat o, bu gerginliğinden az da olsa kurtulmak için ilk gördüğü öğretmene elini uzatmıştı.

"Merhaba, Jungkook ben." Kendisini tanıtması karşısındakiyle beraber diğer öğretmenleri güldürünce o da katıldı buna. "Bay Jeon mu demeliyim? İnanın çok gerildim şu an. Jimin ben de."

"Jungkook yeterli, memnun oldum çok, peki siz?" diğer öğretmene gelip sormuştu ve bu eylem, en sonda olan Taehyung'a kadar devam etmişti. Taehyung, elini Jungkook'a uzattıktan sonra kare gülümsemesiyle gülümsemiş ve kendisini tanıtmıştı. Jungkook eline aldığı zarif ele baktıktan sonra kocaman gülümsemiş, ekibinin içeri girmesi için Taehyung'un yanında beklemeye başlamıştı.

Taehyung ise çok gergindi çünkü ilk defa böyle bir şey yaşıyordu ve Jungkook gerçek hayatta daha yakışıklıydı. Yanında durması onu daha da germişti, o da ayrı bir meseleydi zaten.

"Bir şey alır mıydınız?" Jungkook bunu onaylamayıp etrafa bakarken bir yandan da bu anaokuluna hediye etmek istediği hediyeleri düşünüyordu. Mesela boş kalmış duvarlara çocukların ilgisini çekecek tablolar hediye edebilirdi.

"Çocuklara büyük sürpriz olacak, video kaydına almalıyım." Jennie büyük bir sevinçle konuştuğunda Jisoo onun kolunu dürterek Lisa'ya itmiş ve ikisi arasında gergin bir bakışma yaşanmasına neden olmuştu. Birbirleriyle daha farklı şekilde ilgileniyor olabilirlerdi fakat bunun bilinmesine gerek yoktu değil mi?

Jimin fark ettirmeden müdür olan Seokjin'in yanına ilerlemişti. "Bay Kim, her şeyden önce biz de fotoğraf çekilebilir miyiz?" Seokjin etrafa baktıktan sonra onaylayarak serbest bırakmıştı onları.

"Bay Jeon fotoğraf çekilsek olur mu?" Jimin tekrardan o tarafa geldiğinde herkes onun cevabını duymak için ona dönmüştü. Jungkook da reddetmemişti elbette.

Taehyung, Jungkook'un yanında bulunması nedeniyle yer değiştirmeyip ona daha çok yaklaşırken Jungkook'un burnuna çiçek kokuları dolmaya başlamıştı. Elini Taehyung'un ince belinden geçirince kameraya bakmıştı, Taehyung'un ona bakacağını bildiğinden. Taehyung utanmasını engelleyemeden birkaç fotoğraf çekilmişti bile.
Yeteri kadar fotoğraf çekildiğinde Taehyung hemen kaçmış, Jungkook'un gözleri Taehyung'u aramıştı saniyelik. Arkadaşıyla fotoğraflara baktığını gördüğünde tebessüm etmişti. Esmer güzeli öğretmen ilgisini fazlasıyla çekmiş, tatlı kare gülüşü onu daha fazla tanımak istemesine sebep oluyordu.

"Bay Kim, öğrencileri sınıf sınıf mı alacağız?" Jisoo sorduğunda Seokjin beklemeden onaylamıştı onu. "Aynen. Çok karışıklık olur yoksa."

"İlk Jennie'nin sınıfını alalım, en son da Taehyung'unkileri alalım nasıl olsa onlar en büyük yaş grubu."

Herkes bu fikri onaylamıştı. Tabii zamanın bu kadar çabuk geçeceğini hesaba katmadan. Jungkook gerçekten çocukları çok seviyordu ve bu zaman dilimi boyunca çocukların gülümseyen yüz ifadeleri bir kez olsun yüzlerinden düşmemişti. Bu Jungkook'un ününden kaynaklı bir şey değildi, kendisi pek düzgün bir çocukluk geçirememişti ve tek istediği etrafındaki neşe saçan çocukların aynı şeyleri yaşamamasıydı.