// Onu görmezden geliyorsunuz
Fluff
Sağlıklı***
Saatlerdir erkek arkadaşının eve dönmesini bekliyordun. Saat 03.00'ı bulmuştu. Televizyonu kapatıp koltuğa biraz uzanmaya karar verdin. Ev karanlığa bürünmüştü. Bir kaç arabanın geçerken yaydığı ışık ve gürültüyle orada uyuya kaldın.Kapı açılma sesi ile olduğun yerden sıçradın. Bu erkek arkadaşın olmalıydı. Ayak sesleri salona yaklaştı. Bir yandan elindeki telefondan saati kontrol ettin.
U: Rindo nerdesin?! Saat 4 ü buluyor ve sonunda eve gelmeye karar veriyorsun.
Rindo ışıklara uzanıp karanlık odayı aydınlatmıştı. Aniden gelen aydınlık yüzünden gözleriniz kısa bir süreliğine kamaşsa da erkek arkadaşınızın yüzündeki kızarıklık, morluk ve kanamaları görmeniz uzun sürmedi.
U: Oh! Tanrım Rindo sen-
R: Sus yn. Azar yiyecek halim yok.
U: Rindo! Senin için endişeleniyorum aptal herif!
R: Endişelenmen bana bir katkı sağlamıyor yn.
U: Seni umursamasam endişelenmezdim aptal.
Erkek arkadaşınızın dudakları hafif yukarı kıvrıldı. Size attığı bakış iyiye alamet değildi.
R: Umursanmaya ihtiyacım var gibi mi görünüyorum?
U: Daha fazla kavga etmek istemiyorum. Kavgalarımızdan bıktım.
R: Güzel. Çünkü bende senden bıktım.
U: Sen... ne
Rindo ne dediğinin farkına sonradan varmıştı. Ama soğukkanlılığını korudu ve herhangi bir tepkide bulunmadı. Dolan gözleriniz ile yatak odasına ilerlediniz. Bir battaniye ve yastık aldıktan sonra salona geri döndünüz. Erkek arkadaşınız duşa girmişti. Kanepenize uzandınız ve orda uyudunuz. Uykunuz boyunca rindo bir kaç kez yanınıza geldi. Ama sizi uyandırmak istemedi.
-_-_-_-♡
Sabah Bir elin sizi sallaması ile uyandınız.
U: Noluyor...
Rindoyu görmeniz çok uzun sürmedi.
U: Uh.. kabusmuş... uyumaya devam edeceğim.
Seslice mırıldandınız ve arkanızı döndünüz. Erkek arkadaşınız bir şey demedi ve mutfağa gitti.
Burnunuza güzel kokular dolarken uyandınız. Karnınız acıkmıştı ve mutfaktan gelen kokular midenizin guruldamasına yol açmıştı. Kanepenizden kalktınız. Sevgilinizin size hazırladığı mükemmel kahvaltı ile karşılaştınız.
R: Günaydın.
Cevap vermediniz. Masaya oturmadan kahve makinesine yöneldiniz.
Erkek arkadaşınızla her kavga ettiğinizde böyle olurdu. Ama sürekli siz ondan özür dilerdiniz. Rindo sizden hiç özür dilememişti. Bu sefer dilettirmeye kararlıydınız.
Kahvenizi alıp balkona çıktınız. İçtikten sonra içeri geri girdiniz. Masada tek başına oturan rindoyu görünce yüreğiniz burkuldu ama tepkisizce salona gittiniz.
Rindo ile salonda konuşmadan oturup televizyondaki belgeseli izlerken telefonunuz çaldı. Kız kardeşiniz sizi alış verişe davet etti. Geleceğinizi söylediniz. Hazırlandınız. Tam evden çıkıyordunuz ki sevgiliniz size seslendi.