Marsilya, 1920'ler.
Dairemde ilham yoksunluğundan muzdaribim, karışmışım yine önümdeki bir fincan kahve likörüne. Elimdeki fırça havada asılı kalmış, hareket etmiyor saatlerdir.
Sen ise, yağmur damlalarının oluşturduğu su birikintilerine zıplayıp kıkırdıyorsun. Dalgalı saçların, her zıpladığında koyu tutamlar halinde birbirine tutunuyor, rüzgarla havalanıyor ve her düzelttiğinde inatla alnına dökülüyor.
Belki de o an yanında olmalıyım, o su birikintisinin içine kenetlediğimiz ellerimizle atlıyor olmalıyız. Sonra da beraber kıkırdamalıyız, çokça. Hatta belki su benim üzerime sıçrar ve ben şaşırırken sen kahkaha bile atarsın.
Kim bilir, belki de gülüşüyoruzdur orada.
Kendini gizleyerek çalışan bir ressam ve en yakın arkadaşı olan küçük çocuğun iki kişilik hikayesi.
Ben Kahlúa, yazarınız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silva
Historical Fiction"Bir tuvalin kendisinden sakındığı ellerim, Renklendirecek ifade ararken buldu seni." 1920'lerin Marsilya'sı.
