Taehyung günlerce büyük bir heyecanla Jin'i göreceği günü beklemişti ve o gün sonunda gelip çattı. Ayrı oldukları süre boyunca sürekli olarak telefonda görüntülü olarak konuşsalarda Taehyung'a yetmiyordu bu. Çünkü Jin'in kokusunu içine çekmek, o muhteşem yüzüne dokunmak istiyordu. Jin'le planlarını önceden yapmışlardı. Jin Taehyung'un evine gelecek, birlikte yemek pişirip yiyecek ve film izleyeceklerdi. Ama Tae'nin aklında sadece Jin'in kokusu vardı. Heyecanla hazırlandı, Jin'in sevdiği kokusunu sürdü, evi toparladı ve beklemeye başladı.
Bir süre sonra kapı çaldığında Tae heyecandan ne yapacağını şaşırmış halde kapıyı açtı. Jin'i elinde çiçekle görünce şaşırıp kaldı. Jin kocaman bir kırmızı gül demetiyle gelmişti. Tae heyecanını bastıramadı ve Jin'in boynuna atladı ve kokusunu derince içine çekti.
Jin "Voo, içeri girmeme izin ver artık, Voo.." dedi. Tae bir anda irkilip toparlandı. Elindeki gülleri aldı gözleri mutluluktan parlıyordu. Onları odanın en güzel yerine koydu.
Jin yemek yapmaya başladığında Tae onun dibinde dolanmaya, onunla uğraşmaya başlamıştı. Sürekli ona arkadan sarılıyor ve ona ilgi göstermesini istiyordu. Bir yandanda Jin'in kokusu Tae'nin aklını başından alıyordu. Yemekler hazır olduğunda masada karşılıklı oturup şarap eşliğinde yemeklerini yiyip sohbet ettiler. Ama Tae aklını tam olarak toparlayamıyordu. Tek istediği şey ona sarılıp uyumaktı, günlerdir bunun hayalini kuruyordu.
Yemekleri bittiğinde koltuğa geçip seçtikleri filmi izlemeye başladılar. Ama Tae filme bakmıyordu bile. Başını Jin'in omzuna koymuş kokusunu içine çekiyordu. Jin durumun farkındaydı ama Tae'ye dokunmuyordu. Çünkü bundan zevk alıyordu.
Tae iyice sokulmuş burnunu Jin'in boynuna sokmuştu. Jin artık Tae'nin nefesini çok net hissediyordu. İçtikleri şarabında etkisiyle Tae kendini kontrol etmekte zorlanıyordu.
Tae birden doğrulup Jin'in kucağına oturdu. İyice yerleşti. Jin'e erimiş gözlerle bakıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tae Jin'e iyice sokuldu, yavaşça yüzünün her zerresini öptü. Gözleri, yanakları, burnu..
Tae'nin öpücükleri Jin'in tüm yüzünde gezinirken birden dudaklarına ulaştığında yavaşça küçük öpücükler kondurdu. Sonra başını tekrar Jin'in boynuna yerleştirip kokusunu içine çekmeye başladı.
Jin Tae'nin nefesini boynunda hissettikçe kontrolünü kaybetmeye başladı. Ellerinin birini Tae'nin gömleğinden içeriye soktu. Ve yavaşça ellerini Tae'nin sırtında gezdirmeye başladı. Diğer eli ise kucağına yerleşmiş olan Tae'nin bacağını yavaşça okşuyordu. Ve bu Tae'nin daha fazla heyevanlanmasına sebep oluyordu.
Tae burnunu yavaşça Jin'in boynunda gezdirmeye ve ufak öpücükler yerleştirmeye başladı. Birde doğrulup Jin'e yöneldi ve o hamle yapmadan Jin Tae'nin boynundan tutup dudaklarına yapıştı. Bir eli hala Tae'nin bacağındaydı. Tae Jin'i o kadar şiddetli öpüyordu ki, Jin öpücük uzadıkça Tae'nin bacağını daha fazla sıkıyor ve okşuyordu.
