Aradan 2 saat sonra yatağımda yatarken odanın kapısı açıldı. Kimin geldiğini bildiğim için dönüp bakmadım bile.
Lara : Profesör Snape ikimizi çağırıyor.
Arkamı döndüm.
Diana : Neden?
Lara : Bilmiyorum.
Yatağımdan kalktım ve Lara ile Profesörün odasına gittik. Kapıyı çalıp içeri girdik. Profesör rafın önünde iksirlerle uğraşıyordu.
Snape : Oturun.
Masasının önündeki sandalyelere dizildik. Profesör eline aldığı iksir ile masaya döndü. İki bardağa iksirden boşalttı ve önümüze koydu. Lara ile ona baktık.
Snape : Veritaserum. Tamamen doğruları öğrenmek için. Dünya üzerinde en güçlü hakikat iksirdir.
Bardakları elimize aldık. Lara hiç düşünmeden kafasına dikti. Biraz bardağa baktım. Şeffaf bir sıvıydı. Gözümü kapatıp kafama diktim.
Snape : Sanırım başlayabiliriz. İlk sorum sana Diana. O kitabı nerede ne zaman buldun?
Diana : Harry ile olan düelloda hastane kanadına kaldırıldığım zaman bir ev cini getirdi. Mor gözlü bir ev cini.
'Nouro' diye düşündü Snape.
Snape : Siz ne zaman kitabı fark ettin Lara?
Lara : Dersteki başarısı dikkatimi çektiği zaman.
Snape : Neden başarısı var diye kitabını aldınız?
Lara ağzını kapamaya çalıştı ama başaramadı.
Lara : Bende başarılı olmak istedim ve benimle oturduğu zaman kitabında hef yerin çizilmiş olduğunu görünce ona sahip olmak istedim.
Snape : Yani kıskandınız?
Lara : Hay- Evet.
Yalan söyleyemiyordu. İksir izin vermiyordu.
Snape : Pekala. Burada kimim haklı olduğunu bilmiyorum ama sadcee tek bir sorum kaldı. Diana başarılı bulduğun bir öğrenciden yardım aldın mı? Bu 'Melez Prens' bir öğrenci mi?
Diana : Bilmiyorum. Ama hayır yardım almadım. Kitap kendisi geldi.
Snape biraz kitabı karıştırdı.
Snape : Doğrusu bu kadar iksir seven birini daha önce görmemiştim. Ve sizin iksir olan ilginiz ve başarınız..... Muazzam.
Lara ve ben kaldık. Geçen ders bana başarılı olmamın bilgim olduğunu söyleyen profesör şuan dikkatini çektiğimi söylüyordu.
Snape : Kitap sizindir.
Kitabı bana uzattı. Tereddüt etmeden aldım.
Lara : Ama....
Snape : Kitabını alman suça girer Lara. İkinizinde sorunsuz şekilde devam edebilmeniz için kitabı Diana'ya verebilir ve sizde o kitabı izinsiz bir daha almazsanız eğer bu konu kapanır ve bir daha açılmaz.
Kitap bendeydi. Lara'da maalesef mahkum olmuştu. Başını salladı. Profesör başka bir iksir verdi ve yanımıza kova koydu. İksiri içer içmez Lara ve ben yandaki kovalara kustuk.
Snape : Biraz daha kalabilir misin Diana?
Diana : Öhmm.. Evet.
Snape : Güzel. İstediğiniz zaman çıkabilirsin Lara.
Lara biraz daha orada oturdu. Bana bakmadı bile. Sonunda gitti. Profesör masaya biraz çikolatı kurabiye ve bir bardak sıcak süt koydu.
Snape : İçinde iksir olmadığına emin olabilir ve içebilirsiniz.
Başımı sallayıp bir yudum aldım. Profesör masasına geçti.
Snape : Kitaba biraz daha bakabilir miyim?
Diana : Tabi.
Kitabı ona verdim. Biraz göz attı.
Snape : Bu kitapla elbet başarı gelir ancak yinede sizin iksirde ayrı bir ilginiz ve başarınız var gibi.
Diana : Bilmiyorum emin değilim.
Snape : Sizin bu kitabı bir süre sonra bırakıp kendi başınıza iksir yapabileceğinizi düşünüyorum.
Sadece baktım.
Snape : Kısaca bu kitap çok değerli ve sizinde bu kitap kadar değerli olmanızı isterim benim gözümde. Demek istediğim bu kitap üzerinden size belirlediğimiz bir zamanda ders vermem.
Neler oluyordu?
Snape : Hazmetmek o kadar zor olmamalı ek ders almakta. Ama açlık değil mi? Buyurun kurabiye yiyin.
Masadan aldığım kurabiyeden küçük bir ısırık aldım. Fena değildi. Hatta çikolatasının tadı fazla tanıdıktı. Uzun süredir tatmadığım bir tatta.
Snape : Çikolatalı kurabiye sevmeyen yoktur değil mi?
Diana : Evet.
Snape : 10 yıl kadar önce bu kurabiyeleri yapan bir arkadaşım vardı. O da Slytherindendi. Agatha Chris.
Kurabiyedeki çikolata parçalarını ayrıdım. Ardından hepsini ağzıma atıp gözümü kapattım. 10 yıl öncesinde aldığım tat ve sesler. Bir grup kalabalık. Bana yakından gelen bir kadının sesi. ' Al canım çikolata yer misin?' diyordu ses. Yine yakından gelen bir erkek sesi ' Kurabiyeni sevmişti ondan ver' dedi.
Snape : Diana?
Geri döndüm.
Snape : Bir çikolatalı kurabiye için fazla sevgi gösterdiniz. İsterseniz dersimizde bu kurabiyelerden bolca yiyebilirsiniz.
Diana : Eee.. Tabi ki ders yapabiliriz. Tüm haftamı gözden geçirip size bildireceğim. Ve evet kurabiye olursa sevinirim.
Profesör gülümsedi.
Snape : Sevindim. Çıkabilirsiniz. Kurabiyeler sizin olsun.
Diana : Teşekkürler.
Bi kaç kurabiye alıp çıktım. Kapının önünde derin nefes alıp verdim. Profesörü ne zaman görsem onunla sanki büyük bir bağımız varmış gibi hissediyordum. Kendime çeki düzen verip odama döndüm.Lara tavanı seyrediyordu. Masama yöneldim. Çantamı asıp kitabı rafa koydum. Kurabiyelerden birini alıp oturdum. Dikkatle bütün çikolata parçalarını ayırdım. Tam 27 tane. Gözümü kapatıp yeniden o ana döndüm. Ağzıma bebek gibi kurabiye aldım. 'Evet onları sevmiş' dedi kadın sesi. 'Eminim büyüdüğü zamanda sevecektir' dedi erkek sesi bu ses daha yakından geldi. ' Bencede' dedi kadın sesi. 'Büyüdüğü zamanda ona bu kurabiyeleri vereceğim' dedi erkek sesi. Pembe bir kaç parça ve yine o görüntü. Saçları omzunda yüzü görünmeyen adam ve arkasında kırmızı puflu camdan kutu içinde bilekliği eksik kalmış takı seti.
Lara : Diana sağır mısın?
Gözümü açtım.
Lara : Hadi?
Diana : Ne?
Lara : Sen iyi misin? Aşkla kurabiye yiyorsun ve öyleki gelen öğrenciyi bile duymadın.
Diana : Ne olmuş ki?
Lara : Bütün herkesi büyük salona bekliyorlar.
Diana : Ne?
Lara : Evet hadi artık!
Diana : Geldim.Büyük salon fazla gürültülüydü. Uzun süre bekledik. Ardından kapı açıldı. İçeri Profesörler ve kim olduğunu bilmediğim kumral saçlı, kıyafetleri yamalı biri geldi. Dumbledore herkesi susturdu. Ve konuşmasına başladı.
Dumbledore : Sevgili öğrenciler. Okulumuzun hemen yanındaki yasak ormana girişler artık tamamen kalkmıştır. Ormanda kurtadam uyarısı verilmiş ve bunun için önlemler alınmıştır. Profesör Remus Lupin size kısa bir konuşma yapacaktır.
Lupin yerini aldı. Derin bir nefes sonra konuştu.
Lupin : İlk olarak söylemeliyim ki Profesör Snape ile ilerideki ilk dersinizde kurtadamları durduran 'kurtboğan' iksiri herhangi ısırılmış arkadaşınızı korumak için sizlere öğretilecektir. Ormanda bakanlıktan görevliler ve ben olmak üzere her gece bölge bölge kontrol altında tutulacak, dersler kontrol altında yapılacaktır.
Draco : Kurtadammış. Hah.
Diana : Isırılmak hoşuna gidiyor ha Malfoy?
Draco : Hıh!Akşam yemeğinde Profesör Snape'e pazar günleri ders yapabileceğimizi söyledim ve odama dönüp Melez Prens'in kitabını inceledim. Sayfalarda her yer çizikti. Kenarda yazan 2 büyü dikkatimi çekti. Biri iksir altına yazılmıştı. "Isınan iksiri 'Aquamentinos' büyüsü ile havada tut. Daha az ısı kaybeder. 'yazıyordu. Demek su getirildiği gibi havada tutmakta mümkündü. Hızlıca ayağa kalkıp masamdaki su dolu bardağa yöneldim. Bir adım geri çekilip asamı suya doğrulttum.
Diana : AQUAMENTİNOS!
Su dalgalandı. Ama hareket etmedi.
Diana : AQUAMENTİNOS!
Asamı biraz yukarı kaldırdım ve suda asamla yukarı hareket etti. Suyu odanın içinde gezdirdim. Ardından bardağa geri koydum. Kitaba döndüm. Ama sayfayı kaybetmiştim. Kaçıncı sayfa olduğunuda hatırlamıyordum. Yapacak bir şey yok diye yatağıma yattım. Yaptığım büyü çok hoşuma gitmişti. Lara odaya girdi ve başucuma dikildi.
Lara : Sabah Draco, Pansy ve benle takılmak ister misin? Eğlenceli bir şey düşünüyoruz.
Bana zarar vermek kesinlike onlara eğlenceli gelirdi.
Lara : Küçük bir iddia oyunu.
Diana : Iddia mı?
Lara : Evet.
Düşündüm....
Diana : Kabul!
Lara gülümsedi ve yatağına gitti. Bende gözümü kapatıp uyudum. Rüyamda ise pelerinli, saçları omzumda birine yaklaştığımı gördüm.Jdn başlığı için özür dilerim bxbxbxb. Önce bölümü yazdığım için bölüm adını koymayı unutuyorum ve watpad bölüm başlığı olmadan ara vermeme izin vermiyor bende random atıyorum. Çok utandım lna znxnxn.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Snape'in Kızı
FantasíaSize baba diyebilir miyim? Profesör dondu. Bana döndü. Gözü yaşlı gülümsedi. Tabi ki öyle diyeceksin. Diana 11 yaşına geldiğinde Hogwarts'tan kabul mektubunu alır. Küçüklükten beri aradığı babasının Snape olduğunu düşünmektedir. Aynı zamanda bir k...