Kaç dakika orda durduk ve Umay omzumda hıçkırarak ağladı bilmiyorum. Kafam patlayacakmış gibi hissediyordum,kardeşimin böyle çaresizce ağlayıp yalvarması kanımı kaynatıyordu.Etrafımız da tanıdığım hiç kimse 500 bindiranı bir gece de bulacak güce sahip değildi
Tabii bir kişi hariç.Doğu.
Ne kadar gururuma dokunsa da ondan yardım istemekten başka çarem yoktu,Bizim yüzümüzden başka biri ölebilirdi ki- bu başkası kardeşimin sevdiği adamdı. Buna müsade edemezdim ne olursa olsun.
Umay biraz daha sakinleşince Anneme kaş göz yapıp ondan kibarca ayrıldım ve Doğu'nun yanına gittim. Yutkunup,"konuşa bilir miyiz?"dedim gözlerinden sonra her yere bakıyordum.
Kafasını sallayıp "Tamam şu köşede konuşalım."dedi.
Onu onaylayan bir mırıltı çıkardım ve ardından sandalyelerin olduğu köşeye geçip durduk.Derin bir nefes alıp kendime düşünme fırsatı vermeden konuşmaya başldım.Eğer düşünürsem vazgeçerdim ve o zaman hiç iyi şeyler olmazdı hem de hiç!
"Yardımına ihtiyacım var.Konuşmaya zaten şahit oldun. Şu an çevrem de ki tek zengin insan sensin ve senden başka yardım isteye bileceğim kimse yok.O yüzden-" yutkunup devam ettim, "O parayı borç olarak bize ver,söz çalışıp kuruşu kuruşuna ödeyeceğim."
Cevap vermeden bana baktı.Sessizliği uzadıkça uzadı ve benim gerginliğim çoğaldı.Eğer beni reddederse ne yapardım gerçekten bilmiyordum.Ben reddedileceğimi düşünüp yalvarmak için ağzımı açmıştım ki,dediği şeyle şokla yüzüne baktım.
"Tamam."
Tamam? Bu kadar kolay mı?
"N-ne? Kabul ediyor musun yani?"dedim şaşkınlıkla.
Kafasını olumulu anlamda sallayıp,"Evet kabul ediyorum ama-"dedi son kelimeyi uzatarak.
"Ama?" diye sordum gergince. Aslında ne istediğini biliyordum ama yine de başka bir şey demesini umut ettim.
Bir adım bana yaklaşıp boyumuzu eşitlemek adına boynunu eğdi ve "Bir şartım var.Bu şartın ne olduğunu zaten biliyorsun ama be yine de tekrar edeyim kızıl.Ben şirketin başına geçene kadar sevgili numarası yapacaksın ve başlatığın oyunu devam ettireceksin. İstediğimi elde edince de sen yoluna ben yoluma."dedi gözlerime bakarak.
Dişlerimi sıksam da kafamı sallayıp,"Tamam.Sen şu parayı ver oyuna devam edeceğim."dedim.
Bu lafımla kısa bir kahkaha attıp "O bir kere olur kızıl.Bu kez beni kandırmana izin vermem. O yüzden sözleşme imzayalacaksın."dedi işaret parmağını yüzümün önünde sallayarak.
Kahretsin!
Elimi yumuruk yapsam da "Tamam imzalayacağım ama şu parayı sabah akşama kadar vermeliyiz.O yüzden ne imzalayacaksam çabuk ver." dedim sakin kalmaya çalışarak. Mecburdum, çünkü birinin bizim yüzümüzden zarar görmesine dayanamazdım.
Memnun bir şekilde gülümseyip,"Güzel.Sen parayı falan düşünme ben bu işi kökünden halledeceğim."dedi.
Kaşlarımı çattım "Nasıl? Ne demek istiyorsun?"
Benden uzaklaşıp sırtını duvara yasladı ve cebinden bir sigara çıkarıp yaktı, "Bu adamların bir daha size bulaşmasını engeleyeceğim.Sen bana güven sadece."
Son dediğine göz devirip,"Güveneceğim en son insan bile değilsin Doğu! O yüzden doğru düzgün anlat ne yapmak istiyorsun?"dedim.
Sigarasından bir nefes alıp bana tersçe baktı ve "Bir tanıdığım var ona danışacağım,böyle adamların dilinden anlar."dedi.
Kaşlarım havalndı,"Mafya arkadaşın mı var lan?"dedim şaşkınca.
Bir soluk bırakıp,"Kızıl git Annenle Umay'a söyle gelsinler,sizi eve bırakayım daha fazla emniyette kalmayalım hadi."dedi sorumu es geçerek.
Ona kötü kötü baksam da işim düştüğü için ses çıkarmadan dediğini yapıp Annemlerin yanına yürüdüm. Annem titreyerek ağlayan Umay'a su içiriyordu,ister istemez gözlerim doldu. Belliydi Erhan'ı ne kadar çok sevdiği, kaybetmek istemediği.
Elimi Umay'ın koluna sarıp kendime çektim ve "Umay,sana söz veriyorum Erhan'ı sapasağlam yanına getireceğim yeter ki böyle ağlayıp kendini harap etme,lütfen!"dedim gözlerine bakarak.
Yutkunup" Nasıl yapacaksın peki? Parayı nerden bulacaksın?"dedi.
Elimin tersiyle yanağın da ki göz yaşlarını silip yüzünü avuçladım"Sen düşünme bunları,sadece bana güven. Yarın Erhan sağsalim bir şekilde yanında olacak,söz veriyorum.Bana güveniyorsun değil mi?"
Göz bebekleri titreyip yaşla dolsa da kafasını olumlu anlamda sallayıp,"Güveniyorum kardeşim."dedi.
Gülümseyip,"Hadi gelin,Doğu sizi eve bıraksın."dedim.
Umay kaşlarını çattı"Doğu? O kim?"
Allahın bana bela diye gönderdiği şahıs!
"Uzun hikaye anlatırım, hadi gidelim."
Umay kafasını sallayıp emniyetten dışarı çıkarken,Doğu'da peşinden gitmişti.gözlerimi Umay'ın söylediklerinden sonra ağzını bile açmayan Anneme çevirdim.Elini cebine sokmuş dalgın dalgın yeri izliyordu.
Yanına yaklaşıp omzunu kavradım,"Anne?"
İrkilerek bakışlarını yüzüme çevirdi ve öylece yüzüme bakmaya başladı,"Anne iyi misin?" dedim endişeyle.
Derin bir nefes alıp,"Parayı Doğu'dan mı istedin?"dedi.
Şakağımı ovup bir şey demeden kafamı salladım.Annem kafasını iki yana sallayıp,"Şimdi parayı versek bile yine gelecekler,sen kendin dedin.O zaman hem Doğu'ya,hem onlara para vermek zorunda kalacağız."dedi endişeli ve gergin bir şekilde.
"Doğu para karşılığında onunla yalancı sevgili olmamı istedi,yani ona borçlu değiliz Anne. Ayrıca bir tandığı mı ne varmış onunla konuşup adamlardan kurtaracak bizi."dedim.
Annem şaşkınca bakıp,"Ne tanıdığı? Nasıl kurtaracak?"dedi.
Omuz silktim"Bilmiyorum. Tanıdığı mafya falan herhalde bende anlamadım ama halledecektir kendinden çok emindi ayrıca bu kadar peşine düştüğüne göre şu yalancı sevgili oyununa da ihtiyacı var."dedim.
Annem elini kaldırıp bir tane koluma geçirince,gözlerimi irileştirdim" Oha ne vuruyorsun Anne ya!"
"Aferin lan kedi olalı bir fare tuttun. Hoşuma gitti." dedi sırıtarak.Bu kadının ruh hali niye bu kadar çabuk değişiyordu amk?
Ona kötü kötü bakıp "Hadi Anne gidelim!" dedim ve onu beklemeden dış kapıya doğru yürümeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalancı | Gay
Ficción General+18 |Tamamlandı|√ • • Doğu kıp kırmızı olmuş bir şekilde,sakinleşmek için derin derin nefes alıp eliyle yüzünü sıvazladı ardından put gibi elimde ki tepsiyle dikilmiş beni gösterip "Erkek lan bu!Hem de askerlik arkadaşım olan bir erkek!"diye bağırd...