İyi Okumalar✨
Yorum ve votelerinizi bekliyorum. Seviliyosunuz 💞
Gülenay'dan:
Film izlemiş, hayvan gibi dedikodu yapmıştık. Olanları bir bir anlatmıştım. Çerezleri indirmiş yiyor bi yandan konuşuyorduk. Hayvan gibi sarıyordu işte bu ortam. Kalabalık bir aile gibi olmuştuk.
Biraz sonra Eray da gelmişti. Pek anlaşmasak da o da bizden biri gibiydi artık. Kapıyı açtıktan sonra onun için de bardak getirmek için mutfağa gittim. Bizimkiler 40 yıllık arkadaşları gibi karşılamışlardı onu da. Ne buluyorlardı bu salakta bilmiyordum artık.
Bardağı verip yanına oturdum. Bana göz ucuyla bi bakış attı. "Sen bu gün Cemle çıkmicak mıydın?" dedi. Bu nerden biliyordu amınkaoyim. "Evet ama çıkmadım." dedim. "Onu gerçekten seviyor musun?" dedi. "Bilmiyorum" dedim. Ben de daha kendi içimde bu soruya cevap veremiyordum.
Onun bu sorusuyla gelen cesaretle sordum: "O gün odanda olan kız... Sen onu gerçekten seviyor musun?" dedim. Sorumun saçmalığının farkındaydım ama sormasam içim gidecekti biliyordum. "Bilmiyorum" dedi o da beni taklit ederek. Bu beni açıkçası üzmüştü çünkü normalde kızlar için seviyorumu geç bilmiyorum dahi demezdi. Özel bi kız olsa gerekti... Ama bana neydi. Ne de olsa benim sevgilim vardı değil mi.
-Aman ne sevgili-
Kim olursa olsun sonuçta sevgili, kimse aldatılmayı hak etmez.
-Doğru gerçi Cemde de tip var he. Hem Cem olmasa sen Erayla çıkıcan sanki-
Nalaka ya sg
-Bilmiom artıkınnn-
Kafamı toparlayıp olduğum ana odaklandım. Bizimkilerin boş muhabbetini dinledim, anırdım eccük. Bayılıyodum bunlara be. Muhabbetleri aşırı sarıyodu şerefsizlerin.
Erayla Eren Abdulhamidi savundun, savunmadın tartışmasını gayet ciddi bir şekilde ilerletiyorlardı ancak biz onlar kadar ciddi kalamayıp gülmekten yıkılıyorduk.
Mükemmel gülme tekniğim olarak bacağıma gavura vurur gibi vurarken gülmekten koltuktan yerdeki Erayla Eren'in yanına düştüm. Bu diğerlerinin ve benim daha fazla gülmeme sebep olmuştu.
"Salak yavrum benim gel buraya gel" dedi gülerek Eray ve beni doğrultup yanına çekti. Onların bu komik tarrışması da böylece son bulmuştu.
Eren bi anda anlamadığım bir sebepten ötürü kalktı. "Nereye lan göt" dedim arkasından. "Mutfağa, geliyorum" dedi kısaca. Üstelemedim. "Belki çocuk sıçamaya gidiyo sanane amınakoyim bi sal" dedi şakasına olduğu belli olan bir ses tonuyla Eray.
Kolunu omzuma atmıştı oturuyorduk. Klasik boş muhabbetler birbirlerine fırlatılan çekirdek kabukları insan dışı hareketler derken çoktan akşam olmuştu bile.
"Uraz babuş biz bi gidip votka falan alalım abi sütlerini içip uyumaya niyetliler bunlar" dedi Eray ayaklanırken.
Uraz da onu onaylar bir şeyler geveledikten sonra ikisi gittiler. Eren bizle kalmıştı.
Derin bir iç çektim sebepsizce. Erene döndüm. Dalgındı. Yanına gidip başımı omzuna koydum. "Neyin var la sikik" dedim direk bodoslama. Kolunu omzuma atarak beni kendine çekti ancak bakışlarını önünden ayırmıyordu.
"Bir şeyim yokmuş ki Gül'üm. Hiç bir şeyim yok benim. Hiç benim olmamış. Olmuyo. Olmicak. Ben de olmamalıyım belki." dedi. Dakikalar içinde neşeli Eren gitmiş depresif Eren gelmişti. Neler olmuştu saniyeler içinde amınakoym.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bordo SarmAşık
Narrativa generaleSadece eğlenmek ve bordo bereli olma hayalini gerçekleştirmek için yaşayan Gülenay, bir anda kendini çok karmaşık bir olay zincirinin içerisinde bulur. Hayatına yakışıklı bir bordo bereli girmesi, olayların tuzu biberi olur... ...