Hepsinin farklı hayatları vardı ama hepsini aynı noktaya getiren sadece aşktı.
Ailesine karşı gelip Dedektif olan Han Jisung ,Yeni aile şirketinin ortağıyla tanışınca mesleğinden vazgeçecek mi? olaylar nasıl gelişecek kim bilir??
Hikayede ceset,ot...
"Ah!! Bu ne" Jisung zorla gözlerini açmaya çalıştı,odanın içi hala karanlıktı hala güneşin doğmadığını fark etti.Çalan telefonuna uzanıp ekranda Hyunjin yazısını gördü.Boğazını temizleyip aramayı cevapladı "Sorun ne? Bu saatte"
Hyunjin'in tek dediği 'attığım konuma acil gel' di.Daha cevap veremeden telefon yüzüme kapanmıştı.Saate baktığım da 4 buçuğa geliyordu.Zar zor yataktan kalkıp banyoya girdim yüzümü yıkayıp hızlıca üstüme bulduğum kıyafetleri geçirip evden çıktım.Arabaya bindiğimde attığı konumu açıp arabayı çalıştırdım.Daha güneş bile doğmadığı için yollar tenhadı.20 dakikalık yolculuktan sonra konuma gelmiştim.Etrafta polis arabalarının ışıkları yanıp sönüyordu.Olay yeri inceleme ekipleri üstlerini giymiş etrafta fotoğraf çekiyordu.Kimliğimi gösterip koruma bandının altından geçip ilerledim.Hyunjin ve Jeongin eldivenlerini giymiş çöpün yanında göremediğim bir şeyin önünde dikiliyordu.
"Hey,yeni bir ceset mi?" eldivenlerimi geçirirken konuşmuştum.Beni fark eden Jeongin ayağa kalkıp bana döndü.
"Gece çöpçülerinden ihbar almışlar.Sanırım öleli çok olmamış hala vücut ısısı normale yakın."
Kafamla onaylayıp cesedin yanına çömeldim.Kadın ceset 20'li yaşlarının sonlarında gibi gözüküyordu.Hiçbir darp,bıçak izi falan görünmüyordu.Altında mavi bir jean,üstünde askılı bir atlet vardı kadının.Siyah saçları arkadan at kuyruğu yapılmıştı.Gözlerinin altına siyah makyajı akmıştı. Hyunjine dönüp "Kimliği,telefon vs. Bir şey var mıydı yanında çanta falan." Diye sordum.Bıkkınlıkla "Hayır hiç bir şey yok etrafında diğer cesedin bulunma şekline çok benziyor zaten diğerinin olay yeriyle çokta uzak değil."
Üzerine iyice yaklaşıp yakından bakmaya başladım.Dikkatimi bir şey çekmişti "Hey buraya bakın kadının üstünde sarı bir saç teli var ama kurbanın saçları siyah,incelemek üzere alın." Dedim olay yeri inceleme ekiplerine." Benim konuşmamla görevlilerden bir kadın dikkatle saç telini delil poşetine koydu.
"İncelemen bittiyse departmana dönelim,burada işimiz bitti.Geri kalanını olay yeri inceleme ekibi halleder." Hyunjin eldivenlerini çıkarırken konuşmuştu.Son bir kez kadına bakıp ayağa kalktım.Etrafı da bir süre inceledikten sonra bizimkilerin yanlarına geldim.Cesedi bulanlarla konuşuyorlardı.
"Efendim,biz her zaman aynı saate semtin çöplerini toplamak için çıkarız.Bu akşam 3:15 gibi buraya geldiğimizde tam çöp tenekesini kaldıracaktık ki arkasında iki bacak gördüm.Panikle iş arkadaşlarıma seslendim.O an etrafa baktığımda hiç kimse yoktu yani benim dikkatimi çeken hiçbişey olmamıştı.Kadını ölü gördükten sonra hemen ihbarda bulundum.Siz gelene kadar zaten ne yoldan biri geçti nede bir araba,buralar ıssız bir sokaktır zaten." İşçinin ifadesi bu kadardı.Yine elimizde hiçbir delil yoktu.
Arabama binecekken bizimkilere döndüm "Departmana mı ? yoksa bir şeyler atıştırmak için açık bir yer mi bakalım?" dedim.
Hyunjin Jeongine döndü bir cevap bekler gibi. "Bir şeyler yiyip öyle geçeriz,daha saat erken." Demişti Jeongin.
"Öyleyse beni takip edin uygulamadan açık bir yer var mı diye bakacağım." Diyip arabama bindim.Telefonumdan kısa bir araştırma sonucu yakınlarda fırın cafe tarzı bir dükkan vardı.Oraya doğru hareket ettiğimde Hyunjinin arabayla beni takip ettiğini gördüm.inanılmaz derecede uykuluydum.Şuan direksiyonda bile kafam düşebilirdi, "Acilen kahve içmeliyim." Diye mırıldandım.
Dükkanın önüne park edip bizimkilerin yanıma gelmesini bekledim.Hyunjin Jeonginin omzuna kolunu atıp yanıma ilerlemişti.
"Hadi girelim!"
Kısa süre rafları süzüp ne istediğime karar verdikten sonra siparişimi vermiştim .Cam kenarında bir masaya oturup siparişlerin gelmesini bekledim.O sırada karşımda Hyunjin ve Jeonginin samimi tavırlarla birbiriyle resmen flörtleştiğine şahit oldum.Dudaklarımı geniş bir gülümseme kaplamıştı. "Hey! Siz sevgili misiniz?" dememle Jeongin panik halinde Hyunjinden uzaklaştı.Daha da sesli gülmeme neden olmuştu bu hareketi.
"Panik yapmana gerek yok,benden saklamanıza gerek yok homofobik biri değilim." Cümlemi tamamladığımda Jeongin derin bir nefes vermişti.
"1 buçuk yıldır birlikteyiz.Departmandakilerden saklamaya çalışıyoruz ama bazı kişiler biliyor mesela Seo Changbin." Hyunjin'in itirafına şok olmuştum.
"Ne üstümüz Seo Changbin biliyor mu? Ee sert bir tepki vermedi mi? Bana çok sert bir adammış gibi geldi,tam bir homofobik birine benziyor." Bu dediğime Jeongin sesli bir kahkaha atmıştı.Ben anlamaz bakışlarla onlara bakıyordum.İkisi de gülüyordu karşımda "Hey komik olan ne bu kadar?" kaşlarımı çatıp sormuştum.
"Düşüncen bir an komiğime gitti Jisung.Çok yanlış düşünmüşsün Seo Changbin tamamıyla bir gay!!" demesiyle daha da gülmeye başlamışlardı.Bense duyduklarım karşısında tamamıyla şoka girmiştim.
"Ne! Emin misiniz siz? Oha siz nerden biliyorsunuz bunu? Dur bir dakika inanamıyorum!!"
"Bizim yakın olduğumuzu fark edip ofisimize gelmişti.Sevgili olup olmadığımızı falan sordu bizde evet dedik.Bizi desteklediğini ama departmanda belli etmemeye çalışın diye uyardı.Biraz sohbet ettikten sonra gay olduğunu itiraf etti.Ama eğer birine bunu söylerseniz ikinizinde hayatını bitiririm diye tehtit etmeden de duramadı."Hyunjin herşeyi anlatmıştı ve ben hala şok içindeydim.Jeongin parmağını bana doğru sallayıp " Eğer sende birine söylersen senide biz mahvederiz." Şakayla karışıp tehdit etmeye çalışıyordu.
"Merak etmeyin benden sır çıkmaz güvenebilirsiniz." Elimle ağzıma hayali bir fermuar çekmiştim.Bu hareketime ikiside gülmeye başlamıştı.Kısa sürede siparişlerimiz geldiğinde kahvaltımızı yapmıştık.Kahvemi içtikten sonra şimdi daha iyi hissediyordum.Herkes arabasına geçtikten sonra departmana doğru sürmüştüm.Yan yana arabalarımızı park etmiştik hyunjinle.İnerken yine bana gülümseyip "Güzel araba" dediğinde kendimi tutamamıştım ve kahkayı patlatmıştım.
"Dejavu oldu sanki Hyunjin." Dediğimde bana göz kırpıp Jeonginle beraber önden ilerlemişti.Hala kendime kendime gülerken gözlerim az ilerde arabanın yanında duran o adamla birleşti.Yavaş yavaş yüzümden gülüşüm silinirken daha dikkatli ve ciddi bir şekilde gözlerinin içine baktım adamın.Ne işi vardı burda ve neden bana böyle bakıyordu.Ne kadar süredir beni izliyordu..Lee Minho yine karşıma çıktın...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
