Merhabalar,
Kitabımızın yazımı 2016 yılında başladı, Devrim'in 1. kitabı 2017, 2. kitabı 2019 senesinde kitaplaştırıldı. Kitaplaşma sürecinde birlikte harika vakit geçirdik. İmza günlerimizde sarıldık, paylaştık, beraber büyüdük sevgili okurlarım.
Nihayetinde benim isteğim üzerine 2021 senesinde Devrim başladığı yere, Wattpad'e geri dönüyor. 1. ve 2. kitabın tamamını artık wattpad üzerinden okuyabileceksiniz, talep ederseniz baskı bulunduğu sürece kitabı fiziksel olarak da alabilirsiniz.
Keyifli okumalar diliyorum *-*
Bana ulaşmak için:instagram: @eliftorunx
--
1. Bölüm19 EYLÜL
Devrim Altun. Bu benim. Devrim ismini hakkıyla taşıyorum, çünkü 'devrim' sayılabilecek işlere imza attığım söylenebilir. Mesela, ben yatılı bir erkek kolejindeki tek kızım.
∞
Kader denen kavramın benimle yıldızı hiçbir zaman barışmamıştı. Bir ay boyunca gece gündüz hazırlandığım voleybol turnuvası, bir gece önce iptal edilirdi. Giymeden önce son güne kadar dolapta sakladığım beyaz elbiseyi giydiğim gibi üstüne vişneli meyve suyu dökülürdü. Eninde sonunda birisinden hoşlanmayı becerebilirsem, en yakın arkadaşıma âşık olurdu. Tüm hayatım, genel olarak böyle geçmişti.
Şimdi de, hareketsizce dikildiğim noktada, esen hafif meltem kumral saçlarımı uçuştururken, ne yapacağımdan veya nasıl bir tepki vereceğimden emin olamayarak etrafıma bakınıyordum. İçimde tarifsiz bir boşluk hissi, benliğimde fırtına öncesi sessizliği andıran saçma bir durgunluk vardı. Okulun şu an bana sinir bozucu gözüken mavi duvarları benimle dalga geçiyor, güneşin oluşturduğu ışık huzmeleri gözlerimi kamaştırıyor ve kapanan gözlerimi bir daha da açmak istemiyordum.
Huzurun havaya kanatlarını gerdiği, gökyüzünün en anlamlı tonlarla damla damla masmaviye boyandığı, bahçeden düzensiz ama güzel bir melodiyi andıran kuş cıvıltılarının, etrafta dolanan kedilerin neşeli seslerinin duyulduğu, yemyeşil ağaçların rüzgârla dans ettiği müthiş bir gündü bugün. Böyle güneş ile parıl parıl, böyle güzel bir günde benim ruhumdan kulaklarıma kadar gelen üzücü bir şarkı çalıyordu oysa. Belki de bu şarkının sözleri talihsizliğin kitabını yazmış bir şahıs olan benimle ilgiliydi. Talih kuşu yüzüme hiç gülmemiş, olsa olsa dalga geçmek için üstüme sıçmıştı.
"Anne," dedim sesimi vücudumda bir süre arayıp, zar zor bulduktan sonra.
Okulun bahçesinde çeşit çeşit, kimi sakallı kimi köse, uzunlu kısalı, kilolu zayıflı, geneli beyaz gömlekli, kravatlı, bazıları ise sivil oğlanlar dolanıyordu. Kalabalık bahçedeki sayısız insan birbirine çarpmadan ilerleyen karıncaları andırıyordu. Aileleriyle bir köşede oturan ve ilk gün heyecanı yaşayan yeniler vardı, arkadaş gruplarını yaz tatilinden sonra ilk defa gören, sevinçle kahkaha atan oğlan grupları da. Acaba ben neden, sevince yakın bir duygu bile hissedemiyordum? Sevinci geçtim, sevinç kelimesindeki S harfi kadar bile neşeli değildim.
"Anne, burada neden hiç kız yok?" diye sordum bozguna uğramış bir şekilde şaşkın şaşkın etrafıma bakınarak. Şu anda kameraya alınsaydım, surat ifademle internette izlenme rekorları kırabilirdim. Ayrıca hiçbir şekilde kıpırdamadığım için devrim.jpg olarak da başarılı olacağımdan emindim.
"Şey Devrim..." dedi annem sıkılgan bir tavırla derin bir nefes alırken. Annemin mimikleri hakkında sözlük hazırlayabilecek kadar bilgiye sahip bir insan olarak, şu anki vaziyeti boğazıma bir yumrunun oturmasına sebep olmuştu. Ani tepkilerimle bilindiğimden benden bir adım uzaklaşan annem, aynı duyguyu tekrar başarıyla vererek konuşmaya devam etti. "Nakillerde... Nasıl oldu bilmiyorum ama bir hata olmuş. Erkek lisesiymiş kızım burası."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEVRİM- Erkek Lisesinde Tek Kız
Teen FictionDevrim Altun. Bu benim. Devrim ismini hakkıyla taşıyorum çünkü 'devrim' sayılabilecek işlere imza attığım söylenebilir. Mesela, yatılı bir erkek kolejindeki tek kızım. Mesela oda arkadaşım bir erkek, en değişiğinden, yakışıklısından, üstelik yavaş y...