Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yatağın üzerine oturmuş uzun bi süre boyunca kalacağım odayı inceliyordum üzerimdeki çamurlu ve sırılsikalm olmuş gelinlik umrumda bile deyildi.
Evin dışı ne kadar yıkık dökük görünse de içi çok fazla iyiydi çok garip. Tüm bunlar nasılda bi anda benim başıma geldi elimi yavaşça başıma götürdüm parmaklarını nazikçe şakaklarımda gezdirdim. Umarım bu iş bian önce biter.
Bu sahte evlilikten hemen kurtulmak istiyordum adının hisar olduğunu öğrendiğim adamında en az benim kadar istekli olduğuna eminim bana nefretle bakıyor ve bu olduça rahatsız ediciydi.
Ayağa kalktım ve kapıyı kilitledim hemen bi duş alıp şu üzerimdekilerden kurtulamk istiyordum odanın içindeki kapıyı açtım küçük bir banyo vardı bunada şükür.
Oda oldukça nostarjikti aslında gördüğüm kadarıyla evin geri kalanında böyleydi sanırım bu arzı oldukça seviyor eşyalar çok güzel görünüyordu.
Duş aldıktan sonra saçımı güzelce kururdum ve yatağa yattım bugün çok yorulmuştum ama yarın tam bi muammaydı benim için.
Uyandıktan sonra odada epey bi zamn geçirdim onunla karşılaşmak istemiyordum ama artık dışarı çıkmak zorundaydım derin bi nefes aldım ve kapıyı açtım benim kaldığım oda tam ahşap merdivenlerin önündeydi.
Şansa oda kolundaki düğmeyi düzeltmek aşşağı iniyordu ve öz göze geldik. Aşşağı inene kadar benimle göz temasını bozmadı yanıma gelince "yürü konuşmamız gereken şeyler var" dedi.
Ne kadar kaba bi adam bu böyle arkasından sesimi çıkarmadan ilerlemeye başladım salondaki nostarjik şöminenin önündeki tekli koltuğa turmuş sol ayak bileğini sağ dizine yaslamış bana bakıyordu bende zaman kaybetmeden karşıdaki üçlü koltuğa yerleştim.
"Bunun sahte bi evlilik olduğunu zaten biliyorsun bu süre zarfında uyman gereken kurallar var batak daki kimseyle çok samimi olmayacaksın fazla ortalıkta görünme dikkat çekicek şeyler yapma benimde gözüme görünme evet anlamadığın bişey"
Tüm söylediklerini sabırla dinlemiştim söyledikleri her ne kadar sinirimi borsada sakin kalmalıydım ben sanki seni görmeye bayılıyorum deyilmi lafa bak. Yinede sessizce kafamı hayır anlamında salladım.
"Öyleyse tamam şimdi kalk kahvaltıya gidiyoruz ve sakın sinirimi bozacak bişey yapma anladın mı beni" bukadarıda yeter ama deyilmi benimde sabrının bi sınırı var. " Bana emir vermeyi kesermisiniz lütfen ne yapmam gerektiğini biliyorum" dedim.
Yüzüme dik dik baktı ve "ben uyarımı baştan yaparım sonra bahane üretme diye" dedi gözlerimi devirdim ve odaya gidip üzerime uygun kıyafetler giyim belime uzanan kömür karası dalğalı saçlarımi serbest bıraktım kahküllerimide biraz elimle düzellttim ve içi çıtçıt tokalı yana taktım aynada son kez kendime bakıp salona döndüm.
Hâlâ bıraktığım yerde öylece duruyordu sadece elinin birini dudağına götürmüş hafif öne eğilmiş ve sanki bişeyler düşünüyor gibiydi geldiğimi belli etmek amacıyla yalandan hafifçe öksürdüm bakışları benden tarafa döndü ve bedenimi baştan aşşagıya südü bu raghtsız edici bi davranıştı sonra gözleri gözlerimle buluştu.
Bişey söylemek için ağzı aralanmıştı ama söyleyeceğinden vazgeçmiş olacakki ağzını geri kapatıp ayaklandı o önden gidiyordu bense arkasından onu takip ediyordum bi yandanda etrafı inceliyordum burası benim daha önce hiç görmediğim tarzda biryersi sokakta birsürü çocuk vardı hepsi oynun oynuyordu kapının önünde oturan kadınlar köşede duran genç bi gurup eski model arabalar camdan sarkmış bi kadın ve hepside bize bakıyordu sanki dahaçok bana sanki bu uzaylıymışım gibi bakıyorlardı.
Bundan oldukça rahatsız olmuştum başımı önüme çevirdim ve ilerlemeye devam ettim o uzun vücuduyla tam önümden yürüyordu sonunda kahve gibi görünen bi yerin önüne geldik o hiç adımlarını yavaşlamadan içeri girdi bede hemen arkasından içeri girdim.
Masalar uzun bir şekilde birleştirilmiş ve etrafına sandalyeler yerleştirilmişti sadece iki sandalye hariç diyerleri full doluydu. Sanırım onalar bizim oturacağımız yerlerdi O tam masanın başındaki sandalyeye geçti bende yavaş adimalrla çaprazındaki sandalyeye oturdum kısa bi selamlaşmanın ardından kafamı kaldırıp onlara baktım pür dikkat beni iceliyolardı ama yüzlerindeki ifadeler hiç hoş deyildi.
Bakışmamızi kesen yalancı bi öksürükle herkes ona baktı " bunalr batak ın as üyeleri ve benim ailem siz zaten zamnla tanışırsınız şimdi herkese afiyet olsun dedi herkez bi süre daha bana batı ve sonra yemeklerini yemeye başladılar. Birisi harinç bana öfke ve nefretle bakıyordu adını bilmediğim sarı saçlı güzel bi kız. Ben buradan hiç hoşlanmamıştım kimbilir başıma neler gelecekti.
