ela.
buraya nasıl senin hakkında iyi şeyler yazabilirim ki?
tamam. baştan alacağım.
hayatımın hiçbir şekilde düzene girmediğini sen de biliyordun. bunu yapamadım. kabullenemedim
dağınık kafayla yaşadıklarım yüzünden beni hayattan soğutmayı tercih ettin.
üstüme attığın iftiralar, tacizler, zorbalıklar.. hepsi hayattan korkarak yaşamama sebep oldu.
sırf hoşlandığın çocuk benim üzerimden bir iddiaya girdi diye bana yapmadığını bırakmadın.
üzgünüm fazla açık olamıyorum.
kalbim senin yüzünden atarken bile korkuyor. senin yüzünden odamda yalnızken bile etrafı kolaçan etmek zorunda kalıyorum.
ne de olsa odamın karşısındaki evin çatısından beni gözetlemek, asla yapmayacağın bir şey değil mi?
gerçi bunu neden anlatıyorsam.. ben doğrusunu bildiğim her şey için kendimi suçlamayı bir kez olsun bırakmamışken sen hiçbir zaman hatayı kendinde aramadın.
çünkü hayat akdenizdedir.
ahahahahh. çok komik bir espri. buyurun, gülün.
çünkü üzüleceğiniz zamanlar gelecek. eğer wattpad gibi bir uygulamada yaşadığım şeyleri yayımlıyorsam zaten son bir umut arıyorum demektir.
ya da siz, güzel hayatınızın değerini bilin ve kendinizi üzmeyin diyedir.
ikisinden biri.
ama bence ikisi de değil.