Sabah kahvaltıdan sonra anlaştığımız gibi 1'de hepimiz ortak salondaydık. Deri koltuklardan birine Lara ve Draco, diğerine ben ve Pansy oturduk. Uzun süren sessizliğin ardından Draco konuştu.
Draco : Sabah ve gece olmak üzere 2 idda kuracağız. Sabahki okuldan geceki ormandan bir iddia olacak.
Lara : Bana uyar.
Pansy : Banada.
Diana : Öyle olsun bakalım.
Draco : O halde sırada iddiaları bulalım. Düşünün ve söyleyin.
Hepimiz sessiz bir şekilde iddia kurmaya başladık. Okulda ne yapabilirdim ki?
Pansy : Bitkibilim sınıfından bitki alacağım ve ona ben bakacağım.
Draco : Oooooo profesör Sprout delirecek.
Lara : Profesör Snape'in saçını pembe yapacağım.
Pansy : Öğrenirse sana çok kızacak.
Diana : Ravenclaw binasından bir şey alacağım.
Draco : O binaya girmek için soruyu doğru bilmen gerekir.
Diana : Yapabilirim.
Draco : Peki. O halde bende Dumbledore'un odasına girip bir şey alacağım.
Pansy : Peki gece için iddialar?
Yine uzun sessizlik.
Draco : Bir Atadama bineceğim.
Pansy : Vayyy! Bende bir unicorna.
Lara : Bende ağaçlardan altın kuş yumurtası bulacağım.
Diana : Gölü havaya kaldıracağım.
Hepsi bana baktı. Ardından güldüler.
Draco : Hadi oradan!
Lara : Aynen yaparsın kesin!
Diana : Yapacağım! Hadi ilk iddalar başlasın!
Dağıldık. Erika sayesinde tüm Ravenclawların 1.15'te kütüphanede çalıştığını bildiğimden bunu söylemiştim. 1.13 gibi ravenclaw binasının yanındaki heykelin arkasına girdim ve son 2 ravenclawın çıkmasından sonra harekete geçtim. Kapının önünde durup ittirdim.
Kapı : Soru! 1.285.374+274.481.392x 0 kaç eder?
Diana : 1.285.374! İkinci sayıyı 0la çarpar 0 buluruz ve toplarız. (seviyem buna yetiyor)
Kapı : Doğru!
Kapı açıldı. Hızla içeri girdim. Etrafa göz attım. Heryer mavi ve gümüş renkliydi. Kenarda Rowena Ravenclaw'un bir heykeli vardı. Duvardaki rafta gümüşten kuşlar vardı. Büyükten küçüğe doğru sıralanmışlardı. En küçük olanı kaptım ve çantama atıp hızla oradan ayrıldım. Yemek salonuna giderken profesör Snape ile karşılaştım.
Snape : Diana! Bende seni arıyorum. Pazar günü dediniz ama saat kaçta?
Diana : Eeee..... Bilmiyorum. Bir düşüneyim.
Snape : Söyle söyleyeyim. Sabahları mı daha çok çalışırsınız yoksa geceleri mi?
Diana : Eeee...
Tam o sırada Profesörün saçları değişmeye başladı. Profesör konuştu ama duymadım. Saçına bakmakla meşguldüm.
Snape : Diana? Neden yüzüme bakmıyorsun.
Diana : Eeehm öhm....
Gülmemek için zor duruyordum.
Profesörün saçları parlamaya başladığında elini yukarı atıp saçına baktı.
Snape : Diana? Sen mi yapıyorsun?
Diana : Hayır Profesör.
Hızla pelerinin şapkasını takıp kaçtı. Herkes gülmeye başladığı anda bende gülmeye başladım. Lara sonunda ortaya çıktı.
Lara : Eee ne yaptın?
Kuşu çıkarıp gizlice gösterdim.
Lara : Vayy. Güzelmiş. Hadi diğerlerine bakalım.
Ortak salona gittik. Draco ve Pansy ellerindekilerle oturuyordu. Pansy'nin elinde hareket edil duran bir bitki vardı ve Draco teleskopa benzeyen bir aletle etrafa bakıyordu.
Draco : Hmmm...... Çok tuhaf bir sey yakınlaştırıyor ama değişik bir şekilde. Oh! Diana ters dönmüş!
Diana : Hayır! Elindeki öyle gösteriyor.
Draco bize baktı.
Lara : Snape'i gördünüz mü?
Pansy : Evet iyi iş.
Kuşu çıkarıp gösterdim.
Pansy : Gümüşe benziyor!
Diana : Zaten öyle.
Draco : Güzel! O halde akşamı bekleyelim. Gece 12'de burada buluşalım.
Herkes kabul edip ayrıldı. Odama dönüp kitapta kaybettiğim sayfayı aramaya başladım. Şansıma buldum.
Kenarda yazan yazı ise ' Sectumsempra düşmanlar için' yazıyordu. Bu büyüyü denememem gerekli gibiydi. Düşmanlar için....yani Lara için. Ne diyorum ben?Saat 11.58 Profesör Snape'in adımları koridoru geçti. Kapım çalındı.
Diana : Gel!
Profesör başını uzattı. Yatan Lara ve bana baktı.
Snape : Uyusan iyi olur Diana. Yarın akşam 8'de bekliyorum.
Diana : Peki Profesör iyi geceler.
Snape : İyi geceler Diana.
Kapıyı kapattı ve çıktı. Sesler azaldı ve en son bir kapı kapanmasıyla son buldu. Biraz daha bekledim.
Lara : Hadi!
Yattığı yerden fırladı. Bendr peşinden gittim. Cübbemizi giyip hemen ortak salona sessiz sessiz gittik. Yolda Pansy'le karşılaştık ve üçümüz ortak salonda bekleyen Draco ile slytherin binasından ayrıldık. Olduğunca sessiz şekilde okulun bahçesine çıktık ve orada durduk.
Draco : Herkes hazır mı?
Diana : Evvet!
Draco : Hadi o zaman!
Ormana gittik. Nöbetçilerin beklediği bir yerde çalı arkasına saklandık. Draco yerden aldığı çubuğu başka çalıya attı. Görevli dikkatle oraya giderken bizse hızla ormana daldık. İyice uzaklaştıktan sonra biraz nefeslendik.
Draco : Hazırsak.... Üç.... İki...... Bir! Dağılın!
Herkes dağıldı. Bende etrafa bakıp gölü aramaya koyuldum. Etrafa hızla koşup gölü bulmak için çabaladım.Lara:
Yarışmayı kazanmayı çok istiyordum. Altın yumurtaların en çok bulunduğu çam ağaçlarını bulmam gerekti sadece.
Draco :
At adamlar geceleri kayalık kısımlarda bulunurlardı. Kendimi göstermeden bir at adama binmem gerekti. Kayalıkları görür görmez at adamlar da belirdi. Bir çalının arkasına saklanıp ormana dönmelerini bekleyecektim.
Pansy:
Unicornlar çoğunlukla yeşil otların bulunduğu yerlerde yani ormanın tam derinliklerinde bulunurdu bende diplere ilerledim.4 kişi ormanın içinde kazanmayı hedeflerken Snape onların kayıp olduğunu fark eder ve durum herkese bildirilir. Okul aranır ancak öğrenciler bulunamaz. Son bir yer kalmıştır : Orman.
Draco :
Bekle..... Bekle..... Ve atla! Evet başardım! Şuan hızla paniklemiş koşan atadamın sırtındayım. Sadece onu yönetmek kalıyor. Göl uzakta değildi. O tarafa zorla döndürdüm. Sonuçta Diana için bir şahit lazımdı.
Lara:
Bu çıktığım 7.çam ağacıydı. Geriye fazla ağaçta kalmamıştı. Ağacın en tepesinde duran yuvaya çıktım ve evet! Altın 2 yumurta vardı. Birini alıp korunaklı şekilde çantama koydum. Ağaçtan yavaş yavaş indim. Aşağı adım atar atmaz hemen dibimde kurt sesleri duydum. Arkamı döner dönmez kurtadam ile burun buruna geldik. Çığlığı basıp gölün tepesine doğru koştum.
Pansy :
Bulduğum unicorn beni kabullenmişti. Göle doğru bir çığlık sesi duydum. Unicornu o yöne çevirdim ve hızlandırdım.
Diana
Elimde asamla beraber sonunda gölü buldum ve ardından çığlık ve koşma sesleri geldi. Gölün tepesine çıktım. Etrafa bakarken karşıdan Lara koşarak geldi.
Lara : Diana!
Diana : Lara ne oldu?!
Cevap gelmişti. Ardından yavaşça gelen iki kurt adam...
Diana : Lara? Bunlar?
Lara : Kurt adamlar!
Asamızı çektik.
Diana : Dikkat et!
Kurt adamlar öne atılır atılmaz ikimiz de aynı anda büyü gönderdik. Kurt adamlardan biri gerilerken diğeri sendeledi. Aynı hızla bize saldırdılar. Kendimi sağa atıp kurtuldum. Lara gittikçe kenara ilerledi. Kurt adam elini kaldırdı ve Lara'yı havada tuttu. Lara çığlık atıp debeleniyordu.
Diana : Lara!Draco :
Yolda Pansy ile karşılaşır karşılaşmaz başka bir çığlık göl tarafından duyuldu. Birimiz atadam birimiz unicorn üstünde hızla göle koştuk. Maalesef yolda Remus, Snape ve Dumbledore'a yakalandık.
Snape : Neler oluyor?!
Pansy : Bilmiyoruz!
Dumbledore : Çabuk göle!
Draco : Diana göldeydi!
Snape kalır. Kurt uluması duyulur. Koşmaya başlar. Remus ve Dumbledore peşinden. Draco ve Pansy yere inmiş peşlerinden.Diana :
Kurt Lara'yı havada tuttu. Kendi kurtadamımı sonunda yere indirdim. Hareketsiz kalır kalmaz Lara'ya döndüm. Kurda bir el sersemlet gönderdim ve kurt Lara ile tepeden göle uçtu.
Diana :Lara!
Büyük bir su sesi duyuldu. Hızla kenara geldim. Aşağıda Lara görünmüyordu.
Diana : Laraaaa!
Ses yoktu. Belki de yüzme bilmiyordu. Gölü önceden iddia için havaya kaldıracaktım. Ama şuan Lara için yapacaktım. Düşman olsam bile sabahtan eğlendiğim, oda arkadaşım için. Asamı göle doğrulttum.
Diana : AQUAMENTİNOS!
Göl küçücük dalgalandı. Yeniden denemeli ve başarmalıydım.
Diana : AQUAMENTİNOS!
Su daha büyük dalgalandı. Başım zonkluyordu. Kulaklarım uğuldamaktaydı. Gölü kaldırmak zor işti. Ama Lara oradaydı ve nefesi bitmişti belki.
Diana : AQUAMENTİNOS!
Başımın ağrısıyla kulağımın uğultusu arttı. Yaşaran gözlerimin arasından göldeki suyun havada durduğunu fark ettim. Göl kenarında birileri vardı.
Dumbledore : Diana?
Snape : Diana!
Diana : Lara...... Larayı alın..
Sesim gittikçe azaldı. Bayılmak üzere iken Draco koşup Lara'yı karaya sürükledi. Sonunda gözüm karardı. Yere düşerken büyük gürültülü su sesi tek duyduğum oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Snape'in Kızı
ФэнтезиSize baba diyebilir miyim? Profesör dondu. Bana döndü. Gözü yaşlı gülümsedi. Tabi ki öyle diyeceksin. Diana 11 yaşına geldiğinde Hogwarts'tan kabul mektubunu alır. Küçüklükten beri aradığı babasının Snape olduğunu düşünmektedir. Aynı zamanda bir k...