Ertesi gün laboratuvar sonuçları gelmişti.İki kurbanın kanında yüksek dozda metamfetamin vardı.Ama bir farklılık olarak bu uyuşturucu diğer türlere göre çok farklıydı.Tamamen saftı.Tamamen bir profesyonelin yapabiliceği türdendi.Kimyala arası iyi olmalıydı.İkinci cesedin tırnak altlarında bir erkek dna sı bulunmuştu ve son olarakta bulduğum saç teli bir kadına aitti.İki ceset arasında bir kan bağı yoktu.Parmak izi taramasından da hiç bir sonuç çıkmamıştı.Jisung bıkkınca bir nefes verdi.
"Elimizde bir sürü delil olmasına rağmen yine de elimizde hiç bir şey yok.Ne yapacağız böyle millet?" Jisungun sorusuna ikisi de bir cevap veremiyordu.Hepsinin eli kolu bağlıydı yeterli hiç bir kanıt yoktu.
"Bu gidişle dava kapanacak yüksek doz denilip." Hyunjinin dediğine herkesin canı sıkılmıştı.
"Ortada bir cinayet olsa bile bunu kanıtlayamıyoruz elimizde hiç bir şey yok lanet olsun." Jeongin sinirle koltuğundan kalkıp kahve makinesine doğru ilerledi.
"Belkide biz fazla kuruyoruz,gerçekten de yüksek dozdan ölmüş olabilirler." Elinde kahvesiyle masasına otururken tekrar konuştu Jeongin.
"Böyle olsa bile bu kaliteli uyuşturucu satıcını bulmalıyız.Resmen dünyada tek olabilir bu madde.Arkasında büyük bir uyuşturucu baronu olabilir.Çok kafa karıştırıcı bir dava ve benim beynim yandı ilk vakam da." Jisungun son dediklerine gülmüştü çocuklar.
"Bu akşam bara gitmeye ne dersiniz." Jeonginin dediği iyi bir fikir gelmişti.
"Bencede artık gitmeliyiz ve ortamı yoklamalıyız belki satıcıdan bir kaç mal alıp laboratuvarda inceletiriz.Madde aynıysa işimiz daha kolaylaşır." Jisungun fikrini herkes onaylamıştı.
"Ozaman evlere gidip hazırlanalım.Serseri imajı verelim.Akşam 10 gibi bara geçeriz uyar mı?"
"Uyar hadi çıkalım."
Jisung eve geldiğinde babası ve annesi salondaydı.Kendini koltuğa atıp yayıldı.Babası gözlerini devirip konuşmaya başladı "Yorgun görünüyorsun hala pes etmedin mi?"
"Evet yorgunum ama pes edecek kadar değil.İşimi seviyorum baba! Hem bu akşam iş için bara gitmemiz gerekiyor eğlenceli taraflarıda var." Jisung kahkahasına annesi kaşlarını çatmıştı "Ne demek bara gideceğiz kendini tehlikeye atmıyorsun dimi Jisung!"
"Saçmalama anne kendimi koruyabilirim o kadar eğitim aldım.Neyse benim biraz dinlenmem lazım uyuya kalırsam benim 8 gibi kaldırır mısın anne."
"Ne zaman vazgeçecek hala anlamıyorum bu inadını."
"Tatlım merak etme biraz daha sabret eninde sonunda o şirkete gelecek." Babasının emin konuşması bazı planlarının olduğunu kanıtlar nitelikteydi.
Jisung odasına çıkıp bütün kıyafetlerini fırlatıp boxerıyla yatağa girdi.Tempo onu zorlamıştı ama yine de pes etmeyecekti.Kısa sürede uykuya daldı.
"Jisung uyan saat 8'i geçiyor geç kalacaksın." Abinin sesini duyuyordu ama gözleri açılmıyordu.Arkasını döndüğünde bu sefer abisi üstünde ki yorganı çekmip yere atmıştı.
"Jisung kalksana,hem uyandırın demişsin hem de kalkmıyorsun." Yatağında doğru zar zor ama hala gözleri kapalıydı " Tamam be ne bağırıyorsun kalktım işte!"
"Jisung şuan çok komik gözküyorsun." Abisinin yüksek sesli kahkahası başındaki ağrıyı daha da şiddetlendiriyordu.
"Abi başım çatlıyor çok yüksek seslisin!"
"Tamam tamam gidiyorum duşa girsen iyi edersin berbat görünüyorsun." Çıkmadan kardeşinin yanaklarını sıkıp kaçmıştı.
"Hey gel buraya! Acıttıın!" arkasından bağırmıştı ama karşılığında sadece kahkahasını duymuştu.Zar zor kalkıp duşa girdi.Çıktığında daha iyi hissediyordu az da olsa ayılmıştı.Dolabının kapağını açıp ne giyeceğine karar verdi.Saçını makyajını herşeyini hallettikten sonra son kez kendine baktı. "Mükemmel görünüyorum kahretsin!" kendine iltifat etmeyi ihmal etmedi her zamanki gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farklı Dünyalar (Stray Kids)
FanfictionHepsinin farklı hayatları vardı ama hepsini aynı noktaya getiren sadece aşktı. Ailesine karşı gelip Dedektif olan Han Jisung ,Yeni aile şirketinin ortağıyla tanışınca mesleğinden vazgeçecek mi? olaylar nasıl gelişecek kim bilir?? Hikayede ceset,ot...