Bölüm şarkısı: Lights Are On-Tom ROSENTHAL
Sabah uyanmış yeniden odamı düzenliyordum.Sıradan bir gündü kahvaltı vs.Sonrasında film izledim.Benim için çok anlamlı bir filmdi çünkü okuduğum bir kitap film olmuştu.Keşke Mine de yanımda olsaydı.Ama onun ders kursları,kampları vardı.Bırak bana zaman ayırmayı kendine bile zaman ayıramıyordu.Bu kadar çalışmasının karşılığını almasını gönülden isterim açıkcası.O kadar emeğin bir karşılığı olmalı.
Mutfağa inip kendime patlamış mısır yaptım.Yanına da güzel bir içecek aldım.Odama gidip bilgisayarımın karşısına oturmuştum ki...Kapı zili çaldı.Olamaz ama daha yukarı çıkalı 1dakika olmadı neden şu an...Kapıyı açtım ve şok oldum.kim olabilirdi kapının ardında?Tabi ki Mine vardı.O güzel gözleriyle ve çilleriyle bana gülümsedi ve "SÜRPRİZ"diye bağırdı.Sanki içimi okumuş gibiydi.Ne yalan söyleyeyim bi sevinmedim değildi.Bu gidişle yaz tatilini evde tek başıma geçirecektim yoksa.Onu hemen eve davet ettim ve odama çıktık .Tam odamın kapısının önünde Mine'nin gözlerini kapattım ve "Benimde sana sürprizim var."Dedim.Mine heyecanlı heyecanlı ellerimi gözünden almaya çalışıyordu.O kadar komikti ki...En sonunda elimi açtım ve Mine "Yok artık! Sen şaka yapıyorsun!"dedi.Bende ona döndüm ve gülümseyerek "İnan bu şaka yapmamış halim."dedim.Mine evin ortasında sevinç çığlıkları atarken bende ona Mısır hazırladım.Beraber film izleyecektik.Başka bir şey dilesem olurmuş belki de...Dilediğim dilekten çok memnundum.Hemen yerimizi aldık ve filmi izlemeye başladık...
Film bitmişti.Mine bana dönüp"bugünümü sana ayırdım şimdi ne yapmak istersin yıldız ışığım" dedi.Bende hemen döndüm ve ona "Birbirimize kelime anlatma oyunu oynayalım,hani şu kulaklık takıp yaptıkları var ya." Dedim.Mine'nin hoşuna gideceğinden emindim ve tahmin ettiğim gibi oldu.Kulaklığı getirdim ve ona kelime anlatmaya başladım.O kadar komikti ki.
"Tavşan"dedim.
"Tavuk mu?"dedi."Mine tavuk ne alaka?"
dedim.O da ne diyorsun anlamıyorum dedi.Gülmekten yerlere yatacaktım ama yapamazdım oyuna devam ettim.Aşırı eğlenceliydi.
"Tavşan Mine tavşan"
"Dişleri var hani havuç yer"dedim.
Bana Boş boş bakıyordu anlamadığı çok belliydi.Yüzündeki mimiklerden çok komik çıkartmalar olurdu.anlatmaya çalıştım ama süre de devam ediyordu.
"TAVŞAN,TAVŞAN"dedim.
Mine afallayarak"HAAA TAVŞAN ,TAVŞAN"dedi."Mine bende kulaklık yok niye bağırarak söylüyorsun"dedim gülerek.
"Ay özür dilerim unutmuşum,duru bakıyorum da bana gülmekten kelime anlatmayı unuttun galiba?"dedi.O kadar çok gülüyordum ki gülmekten nefes alamıyordum.Gözümden yaş bile gelmişti.Mine de gülüyordu ama belli etmeden."sende gülüyorsun"dedim.Bana dönerek"kim?Ben mi? Yok canım sen yanlış gördün?"dedi şaka şeklinde. Bende ona dönüp gülerek "evet kesinlikle ben yanlış gördüm."dedim.Gülmesini daha fazla saklamadı.Gülerken gözlerinde bir ışık oluyordu.Farklı bir galaksi gibiydi.Beni içine hapsediyor gibiydi.Mine bana döndü ve "yeter artık duru gülme.Sen her kelimede böyle gülersen biz 3 kelime bile atlayamayız."dedi gülümseyerek.Halinden o da memnundu ama yine de benimle uğraşmayı aşırı seviyordu.ee şimdi ne yapacaktık.Aha işte buldum.Benim minik bir ukulelem vardı.Çalmayı öğrenmeye zaman pek ayıramamıştım.Mine'ye döndüm ve"Mine hatırlıyor musun benim ukulelem vardı minik?Onu öğrenmeye çalışalım mı?dedim.
Mine bana döndü ve "duru hala çalmayı öğrenmedin mi?"dedi.Gülerek "hayır"dedim.Hemen onu kılıfından çıkardım.Kahverengi ve minicikti.Mine ukulelemi çok severdi minicik diye.O sırada telefonumuzu elimize aldık.Saatlerdir almamıştık ve bir sürü bildirim vardı.Önce bildirimleri yanıtladık sonra bir uygulama indirip ukuleleyi çalmaya çalıştık.Mine çalmak yerine ukuleleme sarılıp duruyordu."Mine onu çalmak için aldık sarılmak için değil"dedim.Biraz çalmayı denedik...Daha sonrasında ukuleleyi köşeye bırakıp biraz dinlendik."Mutfağa inip bir şeyler hazırlayalım"dedim.Mine dönüp"Ne yapalım?"dedi.Acaba kulaklığın sesini fazla mı açmıştım.Evde kulağı az duyan nineler gibi bağırarak tatlı tatlı geziyordu.Mutfağa indik.
"Eee ne yapacağız?"dedi Mine.
"Kurabiye,Hemde kakaolu ve damla çikolatalı"dedim.Mine dayanamadı ve hemen önlüğünü bağladı.
"Anlat şefim ne yapıyorum şimdi?"dedi gülerek.Anlatmaya başladım.Çok güzel gidiyordu ki Mine bir anda mutfak ile kendi arasında savaş açtı bence çünkü etraf savaş alanı gibiydi.Ah Mine...Kocaman gözleri ile gülümseyip kendini hemen affettirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan anılar
Ficção AdolescenteZamanı durdurabilseydim yine alır mıydı seni benden? Çocukluk arkadaşı Mine ile çok güzel bir dostluk yaşayan duru başına geleceklerden habersizdir.Fakat bir anda Mine için duru,yolda gördüğü sıradan birinden farksızdır. Bir günde her şey tepetaklak...