Draco, Lara'yı hızla kenara çekti. Dumbledore ve Remus ona bakarken Snape kızına odaklandı. Gittikçe rengi sararıyordu. Sonunda elindeki asası yere düştü ve Diana önce dizleri, sonra tamamen yere düştü. Snape hızla koşarak tepeye çıktı. Dumbledore ve Remus ona bakakaldı. Pansy ve Draco Lara ile ilgileniyordu.
Snape kızını düz çevirdi. Başını eline alıp boynunu yokladı. Nabzı düşüktü. Vücudu soğuktan buz gibi olmuştu. Hızla pelerinini çıkarıp Diana'yı sardı ve onu kucağına aldı. Yine aynı tempo ile diğerlerinin yanına döndü.
Snape : Çabuk! Dönelim!
Remus Lara'yı asası ile oluşturduğu sedyeye yatırdı. Şatoya döner dönmez Lara, Diana ve Snape hastane kanadına, Pansy ve Draco için dinlenme gerekçesi ile odalarına gitti. Madam Promfrey gelen iki hastasını hemen tedavi etmeye başladı. Lara'nın yuttuğu suyun kusturulup, ardından uyku sıvısı verilerek dinlenmesi gerekiyordu. Madam ona kusturan pastillerden birini yutturdu. Snape ise Diana'nın başında durmuş saçını sevip kuruluyordu. Lara tüm suyu kusar kusmaz Madam onu uyuttu. Diana'ya döndü. Nabzına, vücut sıcaklığına baktı.
Madam : Yorulmuş. Sabah uyanırsa ne kadar gücü olduğunu görür ve ona göre davranabilirim. Şuan elimden bir şey gelmez. Uyanmaz.
Snape kızına baktı. Elindeki havluyu astı ve başucuna oturdu.
Madam : Sabah olunca.....
Snape :.... Buradayım Madam.
Promfrey sustu. Sabah için ilaç hazırlamaya koyuldu. Snape gece boyu Diana'nın başında bekledi. Ara sıra küçük çıkan ateşi ile boğuştu. Küçük bir dinlenme ve ardından yeniden başında durdu. Lara çoktan uyanmıştı ve ilaç alıyordu. Bazen Diana'ya pişman olmuş gibi bakıyordu. Profesörün neden böyle olduğunu da merak ediyordu.
Lara : Profesör?
Snape : Evet?
Lara : Diana..... İyi olacak değil mi?
Snape : Olacak.
Lara : Onu neden bu kadar kolluyorsunuz?
Snape ona baktı. Dumbledore içeri geldi.
Dumbledore : Uyandı mı Severus?
Snape : Hayır Profesör.
Snape kızının saçını okşamaya devam etti.
Diana :
Kulaklarımdaki uğultu yavaş yavaş yerini konuşmaya bıraktı.
Snape : Bir kaç gün burada kalsın. Bende başında olacağım.
Dumbledore : Pekala Severus senin kararın.
Biri başımı okşuyordu. Gözümü yavaş yavaş açtım. Profesör karşıya bakarak saçımı seviyordu.
Dumbledore : Uyandı Severus.
Bana baktı. Elini yanağıma koydu.
Snape : İyi misin Diana?
Konuşamadım. Sadece bakabiliyordum.
Snape : Su ister misin?
Madam : Hayır su vermeyin!
Madam elinde tuhaf bir iksirle geldi.
Madam : Bunu içecek!
Snape iksiri kokladı.
Snape : Ihlamur, Limon özlü sağlık iksiri. Hafif olmaz mı?
Madam : Ağır bile!
Dumbledore : Diana fazlaca büyük kütleli bir suyu kaldırdı Madam. Ona biraz daha iyi şeyler verin. Dumbledore bir sandalye alıp oturdu.
Dumbledore : Diana? O büyüyü nereden öğrendin ve nasıl bu kadar büyük bir etki yaptın?
Konuşamadığımı herkese mektupla mı bildirecektim?
Snape : Konuşamıyor Profesör.
Dumbledore : Ah! Doğru benim hatam Diana. Üzgünüm. İyileştiğin zaman seninle güzel bir sohbet etmek isterim. Şimdi klasik müdür işlerime döneyim. İyi günler herkese. Geçmiş olsun Diana ve Lara.
Profesör Snape'e baktım. Oda bana baktı. Başımı okşamaya devam etti.
Snape : Masaj ister misin?
Yavaş yavaş başıma baskı yaptı. Hoşuma gitmişti ve ağrımı azaltıyordu. Lara ayağa kalktı.
Madam : Unutma sakın yemekten önce ve sonra 7 gün sonra kontrole gel.
Lara : Tamam Madam.
Profesör ayağa kalktı. Pelerinini alıp diğer pelerinin yanına astı.
Yanağımdan makas alıp Lara'nın yerine bana dönük uzandı.
Snape : Eh bir dinlenmeyi hak etmedim mi sence?
Olduğunca gülümsedim ve bende gözümü kapattım.Saat 6 gibi Madam beni uyandırdı. Profesör yoktu. Önüme getirdiği lahana çorbası ve tavukla bakışmaya başladık.
Madam : Ye onları!
Sadece ona hüzünle baktım. Umarım beni anlar.
Madam : Yemek yiyip ilaç alacaksın hadi!
Kapıdan Profesör Snape geldi. Ciddiyetle arkasını döndü. Bana gülümseyip başucuma geldi. Yemeğe baktı.
Snape : Yemiyor mu?
Madam : Hayır.
Snape : Ben yediririm.
İtiraz etmek için başımı salladım. Ama Profesör direndi. Beni dik otutturdu ve eline aldığı kaşıkla yudum yudum çorba içirdi. Ardından bir but tavuk yedim ve yorgunlukla kendimi geriye atıp, tokluğun verdiği huzur, uyku ile gözümü kapadım. Ağzıma gelen ilacı reddetmedim. Profesörün verdiği çok belliydi. Başımı okşadı ve beni biraz yana itti. Yavaşça yanıma geldi. Gözümü açınca Rowan ile karşılaştım. Profesör arkada elindeki ilacı kapatıyordu. Rowan beni incitmeden yanıma yattı. Gözü biraz yaşlı ve kızarıktı. Bana yavaşça sarıldı. Biraz öyle durdu.
Snape : 2 dakika doldu Rowan.
Hüzünle Profesöre baktı ve başını salladı. Bana el sallayıp çıktı. Profesör başıma döndü. Madamın odasına girmesini bekledi. Ardından başucuma oturdu.
Snape : Sana anneni yani arkadaşım Agatha'yı anlatmamı ister misin? Bir kaç küçük anımız var seninle.
Başımı salladım. Biraz düşündü ve başladı......Dumbledore : Hepsi tamamen oyun içindi yani?
Pansy :......
Draco :......
Lara :........
Diana :.....
Snape ve Dumbledore karşımızda ben hala hastane kanadında yatağımda, yanıma dizilen diğerleri sorgudayız.
Dumbledore : Gerçekten bu bir kural ihlali. Diana elbet bir kahramanlık yaptı ve acısını hala çekiyor.....
Kapıları artık iki elim olmadan açamamam gibi şeylerden bahsediyordu.
Dumbledore :..... Ne yapalım Profesör?
Snape : Bence ceza her zaman iyidir. Bu güzel öğrencilerin canı sıkılmış olabilir ancak Diana büyük bir büyü ile Lara'yı kurtardı bu göz ardı edilemez.
Dumbledore : O halde. Ceza işi sizindir.
Snape : Tabi. Draco erkekler tuvaletini temizleyecek, Pansy kütüphanede D bölümünü temizleyecek, Lara yaptığım 19 litre iksiri 100 mililitrelik kaplara dökecek ve Diana ise çalışma odamın genel temizliğini yapacak.
Laf edemezdik...... Etmedik de.Sabah gerindim ve sağ yatakta yatan Profesöre baktım. Artık son günümdü. Profesör sonuna kadar yanımdaydı. Belki annem onun çok yakın arkadaşı olduğu içindi (he tamam inandım tamam - yazar). Tutunarak ayağa kalkıp üstümü giyindim. Profesörün başına gittim.
Diana : Profesör? Uyanın.
Profesör başına battaniyeyi çekti. Küçük bir çocuk gibi.
Diana : Hadi Profesör?
Aniden kollarıyla kahkaha atarak beni yanına çekti. Öylece kaldım. Profesör gülümsedi. Biraz bende güldüm. Profesör sonunda kalktı. Ben artık temizlenmek için banyoya gittim. Lara da oradaydı ve tabi ki Pansy. Ben gelince durup bana baktılar. Üstümdekilerden kurtulup suya yanaştım. Sıcak suya yavaş yavaş girdim. Lara yanıma geldi.
Lara : Teşekkür ederim.
Diana : Önemli bir şey değildi.
Lara : Hayır öyleydi!
Sağ kaşımı kaldırdım.
Lara : Boğulmaktan beni kurtardın. Kendini heba ettin ve fazla büyük bir büyü yaptın. Neresi önemsiz? Çok önemli Diana! Çok! Sadece......
Diana : Sadece ne?
Lara : Sadece........ Teşekkürler. Neredeyse bir kitap yüzünden eğitimden olacaktın. Sorumlusu bendim ve şuan sende bu halinle Profesörün odasını temizleyeceksin.
Diana : Beni bu kadar düşünme Lara. Ben alışkınım.
Lara sustu. Pansy hiç konuşmadı. Hızla yıkanıp çıktım. Cezam bugündü. Profesörün çalışma odasını temizlemek. Oda umarım çok büyük değildir. Hazırlanıp Profesörün odasına gittim. Beni çalışma odasına götürdü. Cam sileceği, deterjan ne bulursan.
Diana : Muggle yolu ile?
Snape : Evet Muggle yolu ile.
Elime süpürgeyi alıp köşeden başladım. Yerler tozlardan arındı. Elime bezi alıp kitaplığı, masayı sildim. Kitaplığın üst rafını yaparken Bi an şok yaşadım. Bende olan annemden kalma zümrüt bileklik ile aynı taşlara sahip bir set. Hemde sadece bilekliği eksik......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Snape'in Kızı
FantasíaSize baba diyebilir miyim? Profesör dondu. Bana döndü. Gözü yaşlı gülümsedi. Tabi ki öyle diyeceksin. Diana 11 yaşına geldiğinde Hogwarts'tan kabul mektubunu alır. Küçüklükten beri aradığı babasının Snape olduğunu düşünmektedir. Aynı zamanda bir k...