Farklı Dünyalar (Stray Kids)

Bölüm 10

Barın önünde Hyunhin ve Jeongini bekliyordum.Şimdilik etrafta dikkat çeken bir şey yoktu.İnsanlar kimlik kontrolüyle içeri alınıyordu.Yaşı tutmayan bir kaç genç kapıda sorun çıkarmıştı para teklif etmelerine rağmen içeri almamışlardı. "Güzel" diye geçirdim içimden.En azından yaşı tutmayanlara dikkat ediyorlardı.Uzun bir süre bekledikten sonra hala gelmemişlerdi telefonumu çıkarıp Hyunjini aradım.10 dakika içinde orada olacağız demişti.Siyah lüks bir araba barın önüne yanaşmıştı.İçinden acaba kim çıkacak diye beklerken arabanın kapısını şöför açtı.Gördüğüm kişi karşısında şok olmuştum.Yine mi sen diye geçirdim içimden.Onun inmesinin ardından diğer inen beden beni daha çok şok etmişti.Seo Changbin ve Lee Minho arabadan inmiş barın içine doğru yol almışlardı.Hiç bir kimlik kontrolü olmadan ve kapıdan duran görevliler baş selamı vermişlerdi girerken.Beni görmemişlerdi kapıdan biraz uzak mesafade bekliyordum.Bir kaç dakika sonra nihayet Hyunjin ve Jeongin arabayı park edip yanıma gelmişlerdi.

"Sence az önce kim girdi içeri tahmin edin." Demiştim hala şaşkınlığımı üstümden atamadan.

"Hiç bir fikrim yok kimi gördün direk söyle." Demişti Jeongin.Hyunjin de anlamaz bakışlarla bakıyordu suratıma.

"Seo Changbin ve Lee Minho az önce ikisi arabadan inip içeri girdiler inanamıyorum hala bu kadar yakınlar mı?" İsimleri duyduklarında ağızları açık birbirlerine bakıyorlardı.

"Nasıl yani bizim bildiğimiz Changbin ve Minho ne alaka? Tamam Minhoya yardım ettiğini biliyoruz ama takılacak kadar samimi olduklarını bilmiyordum." Hyunjin konuştuğunda Jeonginin ortaya attığı fikir içime oturmuştu.

"Sevgili olmuş olmasınlar bunlar?"

"Yok canım değildir yuhh" Düşüncesi bile içimde bir şeyleri harekete geçiriyordu.Neydi bu içimde olanlar,kıskançlık mı? Yok daha neler daha tanışmadığım bir adamı kıskanmak ne alaka.

Kapıdan içeri girerken üçümüzü de görevliler baya bir incelemişti.Sanırım buraya ilk defa geldiğimizi fark etmişlerdi.Bu kadar dikkatli miydi bu adamlar?

Merdivenlerden aşağı bara doğru iniyorduk.Yüksek müzik sesi şimdi duyulmaya başlamıştı.Kapıyı itip barın içine adımladık.

"Bu kadar kalabalık olacağını tahmin etmemiştim" demiştim.

İçeri tıklım tıkıştı.Alkol ve sigara kokusu resmen sarmıştı içersini.İnsanlar deli gibi dans ediyordu pistte.İnsanın kulaklarını rahatsız edecek şekilde müzik sesi yüksekti.Aksine içersi elit bir şekilde dizayn edilmişti.Siyah ve gri tonlarda.Etrafa bakınıp ilerdeki boş masayı işaret etti Hyunjin.Arkalarından takip edip masaya oturdum.

"Beklentimden daha iyi gözüküyor mekan." Hyunjinin söylediğini zar zor duyabilmiştim.

"Alkol alıyor muyuz yok alkolsüz içecek mi?" diye sordum.

"Bir bardak bira yeterli eğer bir bardak çarpmıyorsa tabi dikkat çekmemeliyiz." Jeonginin dediğini onaylayıp biraları almak için bar bölümüne ilerledim.İlerlerken etrafı süzüyordum.Görünürde hala bir tuhaflık yoktu.Minho ve Changbini hala hiç bir masada görememiştim.Barda cafe konuştuğumuz garson duruyordu.

"Hey selam,beni tanıdın mı?" dedim.Kısa bir düşünmeden sonra hatırlamıştı.

"Ah evet geçen cafeye gelen kişilerden birisiniz.Kusura bakmayın tarzınız geçen güne göre biraz farklı o yüzden tanıyamadım." Gülümsemişti.

"Sorun değil.3 bira alacaktım."dedim gülümserken.Onaylayıp biraları bardaklara doldurmaya yönelmişti.Beklerken sandalyeye oturup etrafı süzmeye devam ettim.İnsanlar daha gece yarısı olmadan kafayı bulmuştu.Az ilerde bir adam dikkatimi çekti.Bir kadının eline gizlice bir şey tıkıştırmıştı.Kadında dans eder gibi yapıp adamın cebine parayı sıkıştırdı.