🕊️23🕊️

165 7 13
                                    

Yayınlanma tarihi:
12 Ocak 2022
17.03

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

O günden sonra halam çok değişti. Bir saniye ortalıkta görünmesem sesleniyor ya da gelip bakıyordu. Ayaklanmıştı artık. Rahatlıkla yürüyebiliyordu. Sevinmiştim iyileşmesine de neden bu kadar beni yokluyordu anlam veremiyordum. O gün ondan habersiz çıkıp Sinan'ı yanımda bulmasına yormuştum bu yaptıklarını. Evet! Evet öyle olmalıydı. Ama, neden bu değildi. Sonradan anlayacaktım.
Oraya geleceğim ancak öncelikle o cehennem gibi geçen günlerde yaşadığım bir mutluluktan söz etmek istiyorum.

Birgün kapı çaldı. Tezgahtaki bulaşıkları bırakıp elimi önlüğümle kuruttum.  Koşup açtım. Sussuz birinin suya koşması gibi koşmuştum istemsiz. Kalbim hızlı hızlı atmıştı bu çalışta. Meğer hissetmişti yüreğim onun gelişini -yani ki  Ney Dede'yi. Ah şu kapı hep çalsaydı da açtığımda böyle  Ney Dede çıksaydı her defasında. Tüm kapılar onun o nurlu çevresine açılsaydı. Ne çok isterdim.

"Kim geldi kız." Halam merak etmiş içerden sesleniyordu.

Şu an cevap verecek halde değildim. Sevinç ve mutluluk sahilinde heyecanla oradan oraya kanat çırpıyordum martı misali. Sıcacık tebessümüyle tam karşımda duruyordu Ney Dede. O bana ben de ona bakıyordum. Gözlerinin içi gülüyordu. Ne çok özlemiştim bu huzurlu çehreyi. Zaman durmuştu, ben durmuştum sanki.
Selam verdi,  takılı kaldığım derin sessizliği narince delip geçmişti yumuşak sesi.
Selamına karşılık verdim sesim titreyerek. Heyecandan sesim titriyordu. Neden sonra kendimi topladım ve onu içeriye buyur ettim.  Oturamayacağını, söyledi. Beni merak etmiş. Halimi hatırımı sormak için geldiğini söyledi. Meğer birkaç haftadır  köyde değilmiş. Ona gittiğim gün bir dostunu ziyaret etmek için  şehir dışına çıkmış. Birkaç gün önce gelmiş. Olanları başımıza gelenleri ve hasta olduğumu öğrenince de ziyaret etmek istemiş. Yumuşacık ses tonuyla tane tane konuşuyor nasıl olduğumu soruyordu.

"İyiyim Ney Dede. Sağolun. Sizi gördüğüme çok sevindim." dedim utanarak.

"Ben de seni gördüğüm için mutluyum. Şükür ki iyisin." dedi  gülümsemesine devam ederek.

"İçeriye buyursanız Ney Dede'm. Hava soğuk. Kapıda durmasanız." dedim tekrar.

"Soğuk işlemez bana pek Hasnacan. Alışkınım. " dedi ve gülümsedi. Ben de gülümsedim.

"Hem zaten birazdan camide dersimiz başlayacak. Kalamam  Ayak üstü bir göreyim, dedim."

"Kız kim o bir saattir kapıda konuşuyorsun." Halam dayanamayıp kapıdaki kim, diye bakmaya geldi.

Ney Dede'yi kapıda görünce suratını ekşitti. İki kolunu göğsünde bağlayarak.

"Iııımm. Siz miydiniz Hoca Efendi. Ben de diyordum kim gelmiş? Sizmişsiniz." dedi. Sonra hoşgeldiniz, dedi dil ucuyla.
Ney Dede gülümseyerek cevapladı onu.

"Hoş gördük hanım kızım." Küçük bir sessizlik oldu. Elimi önümde kenetlemiş öylece bekliyordum. Halamın varlığı sesimi soluğumu kesmişti.
Halam:

"Eee hayırdır  Hoca Efendi, bir şey mi oldu?" dedi merakla.

" Bir musibet atlatmışsınız. Geçmiş olsun demek için uğradım. Ayak üstü bir hâl hatırınızı sorayım, dedim. Rabbim daha büyük musibetlerden hıfz ve himaye etsin sizleri." dedi.

"Ha! Evet. Öyle oldu maalesef." Halam bunu söylerken öfkeyle bakışlarını gözlerimin içine dikti. Tam bir şey diyecekti ki Ney Dede:

"Neyse bana müsade artık. Allah'a ısmarladık." dedi. Arkasını dönüp gitmeden önce gözlerini kısarak gülümsedi bana. Sonra arkasını dönerek gitti. Bahçe kapısına yöneldi.

HASNA (Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin