KEKORACHA

zurna

Emobin:
Arkadaşlar ben yazıyorum artık yengenize

60 lira borç:
Yazmasaydın knk baya erken olmuş

Ağlak sincap:
Ben yengeyle konuşuyom bile sen ağla zırla ahahahahhahhhahhahaahhahahahahahahahahahahaahahahhaahha

Chan abey:
Benim aklımda bir şey var da sen bi konuş bakalım felixle ona göre

Emobin:
Ne var aklında

Chan abey:
Lan sen yaz bi aq işin gidişatına göre

-----------------------------

GÜLÜM🌹

Changbin:
Naber yavrum iyi misin?

Gülüm:
Ya iyi olmaya çalışıyorum sınavlarım var bu ara şu okul bitse de kurtulsam

Changbin:
Üni bittikten sonra çalışıcak mısın?

Gülüm:
Evet çalışıcam changbin ben senin gibi zengin değilim

Changbin:
Ee ne düşünüyosun

Gülüm:
Beni yatırıp çatır çutur siktiğini

Changbin:
Bölüm olarak sormuştum

Gülüm:
Lan amına koyim|
Aklına sokayım felix nabyosnamk|
Eee şey
Sen beni tanımıyosun
Ben seni tanımıyorum
Sen bunu hiç okumadın
Ben bunu hiç yazmadım

Changbin:
Boşver canım nolcak.
Benden bu kadar etkilendiğini bilmiyodum.

Gülüm:
Öğrendin artık. Neyse kapat konuyu.
Bu arada minho için özür dilerim sana yumruk atacağını tahmin edememiştim.
Ciddennn çokkk özür dilerim. İlk buluşmamız böyle olsun istemezdim. Mahvettimmm

Changbin:
Nolcak abin sayılır dövsün. Ben alışkınım chandan küçükken camide smekdown yapardık her gün

Gülüm:
Gene de kendimi suçlu hissettim. Telafi etmek istiyorum. Çok ani olucak ama akşam yemeğe çıkalım mı ?

Changbin:
Ani şeylerin hastasıyızzzz.
Olur tabi olur ben seni alırım istersen. Saat 8 gibi buluşalım malum gece bizim mesai başlıyor.

Gülüm:
Tamam dur ben sana konumu atayım o zaman
*konum*

Changbin:
Görüşürüz o zaman güzelim

Gülüm:
Bu keko güzelim mi dedi bana|
Gülüm demedi en azından|
Görüşürüz changbin

-------------------------------

"Gerçekten zurna dürüm yedirmeye mi getirdin beni changbin?"

Bu çocuğun yüzü bi garip oldu niye böyle oldu lan halbuki en kral zurnacıya getirdim

"Evet bundan iyi akşam yemeği mi olur?"

Prensese de bir şey beğendirilmiyo.

"Olmadı çıkışta kahveye gidelim batak atalım?"

"Aslında ben de tam onu düşünmüştüm"

Felix tam o güzel ağzını açıp bir şey diyecekti 2 barzo ayı girdi içeri.

"Felix?"

"Changbin?"

"Minho?"

"Jisung?"

"Evet benim hepimiz adlarımızı bildiğine göre ne işiniz var sizin burda changbin?"

Elini felixin beline attım. Herkes sahibi olduğumu bilsin ulan.

"Yemeğe çıktık gayet iki medeni insan gibi jisungcum. Sizin ne işiniz var peki?"

Jisung ve minho masamıza gelip oturdular. Tam karşıma geçti çaktığımın suratsızı.

"Minho da beni yemeğe getirdi medeni insan(?) gibi."

"Ne imali imalı konuşuyon hayırdır oglum?"

" Sence ne iması olabilir changbin. Minho beni yemeğe çıkardı diye heyecalandım en güzel cicilerimi giydim süslendim getirdiği yere bak!! aynısı felix için de geçerli "

Bok suratlıyla ikimiz aynı anda

" Ne varmış getirdiğim yerde"

" Ne varmış getirdiğim yerde"

İkimiz de birbirimize döndük. Bu bok suratlı böyle elit mekanları bilir miymiş?
Şaşırdım doğrusu.

"Yürü felix biz gidelim bu iki ayı otursun beraber yesin. İki medeni insan gibi(?) yemek yenecek bir yer gidelim biz."

"Bence de"

"Lan nereye götürüyon?"

Ayağa kalkıp felixin bileğinden tuttum.

"Bırak changbin cidden hayal kırıklığına uğradım"

Ne hayal kırıklığı ya ben ne yaptım sana ay yüzlümmmm. Ben daha bir şey yapamadan jisung aldıı gitti sevdiğimi benden. Kaldık minho beyle baş başa.

"Usta ordan iki zurna."

Harbi harbi bu ayıyla yemek yiycem galiba neyse açım zaten.

"İki de acılı şalgam, sert olsun."

"Sen buralarıı bilir miydin?"

Piç piç sırıtıyo bok kafalı.

"Asıl sana sormak lazım buralar benden sorulur. DİMİ OSMAN ABİİİ??"

"Ne bağırıyon beyin özürlüsü"

"Sus konuşma canım sıkkın. Senin yüzünden Felix de gitti. Gül gibi yar gitti."

"Sus sen de çekemem derdini tasanı ben senin. Karnımı doyurayım gidicem"

Ben de cidden karnını doyurup gidicek sandım. Nerden bilebilirim yemekten sonra tekelden bira alıp kafayı bulacağımızı. Ama harbi kıyak adammış.