Genç kız hayatını kurmak için çalışırken, yolları aynı çocukluk acısını çeken, küçük bir kız yüzünden kesişir.
Murat, Kızına iyi gelen bu kızın, kendine de iyi gelmesini umar. Aradaki yaş farkı önemli mi? Engel mi? Bunu düşünmez!
Yeni bir hikaye yeni bir yaşam. Sevgili okur, bu hikayemde de benim yanımda ol, beni bırakma lütfen.
Değerli yorumlarınız çok önemli.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Katre Kosovalı. Biraz uçuk, biraz kaçık. Sürekli aklına geleni yazar. Önceliklerini kaydeder.
Yine de bildiğini okur.
Birinci öncelikler, ikinci öncelikler?
Her şeyi yapabileceğini, istediği şeyi başarabileceğini sanır. Çoğu zaman da başarır.
İzmir de yaşıyor. Sokak çalgıcısı. Hem çalar, hem oynar. İçi yangın yeri, dışı lunapark.
Aslında, Züzü ve Edon ile Eski Foça da küçük bir çiftlikte yaşıyordu. Liseyi İzmir kız lisesinde okudu ve Beş kızla paylaştığı bir evde kaldı.
Yazları mutlaka Foça ya gidip Züzü ye ve Edon'a yardım eder. Giyer çizmeleri girer domates tarlasına toplar .
Züzü'nün yanında, yol kenarında durup yazlıkçılara satar. Kış için yufka, erişte, tarhana yapımına yardım eder.
Edon kalkmadan sabah onun için kahvaltı hazırlar.
Burası evi ama yuvası değil. Nankörlük yapmıyor aslında ve her zaman, Züzü yüzü, huzurun, sevginin ve mutluluğun resmini yansıtır. İnce uzun kadın, daima gülen ele gözleriyle baktığında güneş kıskanır.
Edon, sırım gibi uzun bir adam. Saçları beyazlamış olabilir ama hala dinç ve sağlıklı.
Onun yanı güven ve sakinlik verir.
Beyaz teni kumral uzun saçları, Edon'un hayran hayran onu seyretmesi için yeter. Tam elli yıldır evliler.
Edon evden çıkarken veya eve geldiğinde, ilk işi Züzü ye sarılmak ve onu öpmektir. O nedenden Katre, ikinci öncelik listesinin ilk başına aşık olmak yazmıştı.
Züzü, anneannesi Zülfiye, Edon ( Arnavutça sevgi dolu demek)dedesi. Bu adam isminin tam karşılığı.
Bu yıl edebiyat fakültesinden mezun oldu. Şimdi ilk önceliği yaşaması için bir iş ve kalacak bir yer.
Devlet yurdu onu bu ayın sonunda artık misafir etmeyecek.
Züzü ye ve Edon'a yük olmamak için onların alın teriyle kazandıklarını onun için harcamalarını istemez.
O nedenden Edon'un ona on yaşında hediye ettiği ve kendisinin de çok iyi çaldığı akordiyonla dersten arta kalan zamanlarında, Alsancak, Bostanlı veya Üç kuyular iskelelerinde çalar.
Hava soğuk veya yağmurluysa tramvay veya metroyu tercih eder. Onu tanıyanlar sever ve bahşiş bırakmadan ayrılmazlar.
Yağmur yağdığında bazen iskelenin sundurmasında durup, inen yolcular için, Yağmur yağdı kaç kaç şemsiyeni aç, diye basar tuşlara.
Eğer güneşli bir günse Mor ve Ötesi'nin Güneşi beklerken, parçasını çalar.
Konak iskelede, Ankara'nın bağları iyi bahşiş getirir. Hem oynar, hem çalar.
Öz geçmişini özel okullar ve dershanelere gönderdi. Şimdilerde haber bekliyor.
