Yeni bir ben...

17 0 0
                                    


Okula gitmek, o insanları görmek istemiyorum . Hepsi bana yabancı ve acımasızlar. Sadece insanları kullanmak istiyorlar Selvi onu getir bunu getir şunu yap. Karşı çıkıcak gücü kendimde bulamıyorum. Belkide düşman olmak işime gelmiyor bilmiyorum. Ailemin hep kimseye bulaşma,takılma düzgünce derslerine çalış lafını kendim ezilsemde ses çıkarmamam gerektiğine yormuştum sanırım.

Sevdiğim bir çocuk var ismi Yağız öyle tatlı öyle güzel bakışları var  ki gözlerinde boğuluyorum. Her hareketi zamanla dikkatimi çekmeye başladı. Farkına vardımki artık istemesemde ondan bakışlarımı ayıramaz olmuştum. Canımın yanıcağını bile bile karşılıksız  sevmeyi seçtim. Oda digerleri gibi acımasızdı birinin kalbinin kırılması ,üzülmesi umrunda bile degil bunun farkındayım. Okulda herkesi gelirine göre yargılayıp dışlıyor çirkin olanları yerin dibine geçiriyorlar. İşleri sadece eğlenmek kimsenin dertlerini umursamıyorlar onlarla bile eğleniyorlar. Her yeni gelen öğrenciye kabuslarına girebilecek bi şaka yapıştırıyorlar. Bende yaşamıştım bunu,yeni gelen şakası güya aman ne şaka çok güldüm. Herkesin geçip gitti bu kabusu ama benimki geçmedi . Başka biri gelene kadar, son gelen kişi ezilir yerin dibine sokulur ayak işleri yaptırılırmış.  İlk başlarda kavga çıkmasın diye yaptım. Yaptıkça dahası geldi dahası geldi ve anladım ki bunun sonu gelmiycek elimi verdim kolumu istiyorlar bir arkadaş bir arkadaşa bunu yapmazdı. Zengin öğrenciler hiç bir zaman durumu iyi olmayan öğrencileri arkadaş olarak görmüyordu. Onların dertleri alamadıkları marka bir çanta veya kıyafet oluyor, bizimkisi bi katkı sağlamak, çalışmak daha çok çalışmak, elinden gelenin en iyisini yapmak ama aşka direnemedim yanlış olsada sırılsıklam aşıktım. Platonikçe seviyordum onu itiraf bile edemedim. Ben kiim , o kim yakışıklı her şey elinin altında zengin, hayata karşı enerji dolu daha bi zorlukla karşılaşmamış el bebek gül bebek büyümüş, fakirliği aşağılanacak bişiy olarak sanan, acımasız biri. Bense okumak zorunda olan okul için kilometrelerce bir başıma yürüyebilen, zorluklarla olgunlaşan, haksızlıga gelemeyen laf altında kalmayan biriyim. Çogunlukla çirkin gibi hissediyorum. Sadece giyimime yüzüme hiç özenmedim kimsenin umrunda olmadıgını düşünüyorum.Umurlarındaysa benden uzak olabilirler. Fakat en azından sevilmeliyim aslında iyi bi kızım tanısalar severler.
Yalnız hissettiğimde  ağladım, çizim yaptım, kendime kızdım . Müzik ve çizimle kendimi buldum. Dertleri şakaya vurdum. Günler haftalar geçti. Yine yalnız etrafı izliyorum okulda bir hareketlenme var  farkındayım. Ağlayarak Yağız içeri girdi gözleri kıpkırmızı koluyla gözlerini kapıyor yaşları siliyor. Onu ilk defa böyle gördüm ve hiç hoşuma gitmedi hep gülen ,eğlenceli birinin ağlaması yüreğime yumru gibi oturdu. Yanına gittim ne olduğunu sordum cevap vermedi . Bazen nefesi kesilmeye iç çekmeye başladı ne oldu bilmiyorum ama sinir oldum.
Sınıftan çıkıp lavaboya girdim genel olarak sınıfın kızları burda olurdu yanılmadımda Nisanın etrafında çember olmuşlar.( Okulda tek anlaştığım arada takıldığım biri Nisa.) konuşup duruyorlar yanlarına gidip dinledim.platonigimin sevdiği varmış...
Öyle canım yandı öyle ağlamak istedim .Mademki Yağız o gün Nisanın önünde aşkını ilan etmiş. Sevdiğini onsuz yapamıycağını hep onu sevdiğini söylemiş.

- Lütfen yapma seni gerçekten çok seviyorum bi düşün nolur...

Nisa umursamamış reddetmiş.
Ben o gün ne konuşabildim ne tepki verebildim kelimeler boğazıma düğümlendi .Nisada Yağıza pek boş değil gibiydi. Yine hayatın çemberinde yenilmiştim. Eve gittim yatağımın üzerine kapanıp bağıra çağıra ağlamaya başladım. Annem endişe edip yanıma geldi yüzümü ellerinin arasına alıp gözlerimizi sabitledi.
-Neyin var iyimisin ?Ne oldu okulda? diye sordu
- Anneee hiç iyi değilim çok yoruldum ben dayanamıyorum sevgim çocuk başkasını seviyormuş. Ben onunla mutlu mutlu hayaller kuruyordum. Aşığım ben ona demeyi isterdim kiii demedim.

Asi Bir AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin