-VOTE VE YORUM BIRAKMAYI UNUTMAYIN!
Kutay sertçe yan odanın kapısını tekmelerken Kenan şaşkınca uykudan yeni uyanmış halde araladı kapıyı.
"Lan.."dedi Kenan gözünü ovalayıp. "Kanka.."
"Kankanı ite siktiririm düdük!"diye gürledi Kutay oğlanı göğsünden itirip kapıya çarparken. Zaten gıcığına gidiyordu,ikidir...
"N-Noldu lan?"dedi Kenan merakla. Arkadaki izbandut Kaan ile birlikte Kutay'ın öfkeden titreyen ellerine bakarken Kutay tek bakışıyla ikisini de susturup volta attı odada.
"Hap getirdiniz mi?"
"Hap ?"dedi Kenan sırıtıp. "Hani kullanmıyordun artık.."
"Ondan değil amcık!"diye gürledi Kutay sinirle Kenan'ın omzuna vurup. "Öbüründen."
"Ha.."dedi gülümseyen Kaan koyu renk gözlerini ovuşturup. "Anladım ben Kutay kardeşimin mevzuyu. Kuş uçuracak."
"Kuşunu da sikerim kardeşini de. Hap verin bana her zamankinden."diye tısladı Kutay. "İnek patlatacağım."
"Çok atma ama ters teper."dedi Kenan imalı bir gülüşle.
"Lan kıvransın dursun banane!"diye gürledi Kutay onun çantasındaki hapı avuçlarken.
"K-Kutay harbi diyorum az dök..Patlatırsın kime vereceksen."
"Gebersin."dedi Kutay sinirle. "Hayatını bitireceğim !"
Kaan ıslık çalarken Kutay ikisine de bir omuz darbesi vurarak seri adımlarla kendi odasına adımladı sinirle. Hala banyodan çıkmamıştı tırsık inek.
"Umarım kendini kesiyorsundur orada Bambi."diye güldü Kutay deli deli. "Bitirdim seni çıktığın an. İnleye inleye gebereceksin sen. İçin dışına çıkacak..."
Uygar uzun soluklu bir iniltiyle banyoda acizce hıçkırıp korkarken Kutay sinirle yatağına tekme savurup "Bağırsaklarından kolye yapacağım senin amına koduğumun yalancı ibnesi seni!"
"Bokunda boğul piç Uygar!"diye kükreyerek nefes nefese yumruklarını sıktı Kutay. "Sonra gidip karı sevici ama asıl ibneyi pataklayacağım. Öldüreceğim onu. Hatta önce onun cenazesini kaldıracağım ki kalbin daha acısın senin!"
Uygar tiz bir iniltiyle ağlarken Kutay onun yatağının yanındaki komodinde duran su şişesine uzanıp cebindeki hapı avucunda ezerken açtığı pet şişenin içine doldurdu yavaşça. "Gebereceksin."
"K-Kutay ne olur,özür..özür..."
"Siktir lan.."diye gürledi Kutay bir hapla yetinmeyip işi tamamen bitsin diye ikinciyi kırıp avucunda ezerken. "Mahvoldun olum bitirdim seni."
Kutay avucunda üçüncü hapı kırıp suyu çalkalarken şişenin kapağını kapatmadan bir de tükürdü içine. "Bokumu iç."
Kutay yumuşak bir sesle yutkunup kendi kendine gülümsedi. "Ben çıkıyorum Uygar. Artık seninle kalmayacağım. Ne halin varsa gör. Bu boktan odaya da atabilirsin Tayfun'u. Hatta senin için ben çağırayım da.."
Rezil ol.
"Beni araya katmadan çöz problemini ama uzak dur."diye fısıldadı kapıya tıklayıp giderken Kutay gülmesini bastırıp. "Elveda inek."
"K-Kutay?"
Kutay kapıyı savurup odadan çıktığında Uygar on beş dakika ile yarım saat arası bekledi gerçekten çıktı mı yoksa blöf mü yapıyor diye. Ama en ufak bir tıkırtı bile gelmeyince kilidi açıp odaya göz gezdirdi.
Oğlan harbiden gitmişti.
Belki dövmekten vazgeçmişti.
Kan ter içinde ağlamaktan ve boğazlanmaktan kuruyan boğazını gidermek için baş ucundaki su şişesine dudaklarını gömüp kana kana içti Uygar.
Şişedeki son damlaya dek içti.
Dili damağı kurumuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Perde
عاطفية"Hiç sevilmemişsin,sevdiğin ise meçhul!"diye gürledi ceylan gözleriyle. Sevmek ve sevilmek nedir özenle ince ince öğreteceğini bilmeden...
