Evleneceğimizi öğrenen herkes sevinmişti. İlginç olan şey ise ben hariç herkes bu evlilik teklifini biliyormuş. Ben isteme, nişan ve kına istemediğim için direkt düğün hazırlıklarına başladık. Ben büyük bir düğün istemiyordum. O yüzden kumsal düğününe karar verdik. Nikah günü aldıktan sonra düğünü yapacağımız yerle anlaştık. Davetiyeler basıldı. Gelinlik ve damatlık seçildi. Kısaca ev dahil her şey tamam. İki gün sonra düğünümüz vardı. Bu geçtiğimiz iki hafta dolu dolu ve yoğun geçmişti. Uykuya dalacağım sırada iki haftada yaşadığımız anılar zihnimi ele geçirdi.
***
Annem, Sinem, Aslı ve Beste gelinliğimi seçmeye gelmiştik. Mağazaya girdiğimizde bir çalışan yanımıza geldi.
"Merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?" Aslı direkt kızın yanına gitti.
"Ben üç yıl önce buradan gelinlik almıştım. Çok güzel gelinlikleriniz var."
"Teşekkür ederiz."
"Şimdi kardeşim evleniyor. Ona gelinlik bakacağız."
"Tabii. Hanginize olacak?" Ben cevap veremeden Aslı kolumdan tutup
"Açelya'ya olacak."
"Nasıl bir model istersiniz?"
"Kabarık gelinler hariç her şeye bakabiliriz."
"Buyurun. Ben size yardımcı olayım." Bizi sade gelinliklerin yanına götürdü.
"Beğendiğiniz olursa deneyebilirsiniz." Hepsi bana model gösteriyordu ama hiçbiri hoşuma gitmiyordu. Çalışana dönüp
"Bana önerebileceğiniz bir model var mı?"
"Açıkçası vücut hatlarınız çok güzel. Size balık model yakışır."
"Tamam bir bakalım."Denediğim onlarca gelinlikten sonra pes ettim.
"Bugünlük yeter. Eve gidelim." Mağazadan çıktığımızda annem
"Kızım sana her şey çok yakışıyor. Giydiklerinin hepsi güzel oldu sana. Hiçbirini beğenmedin mi?"
"Bilmiyorum anne. Giydiklerimin hepsi güzeldi ama çok beğendiğim bir şey olmadı."
"Tamam kızım. Sen sıkma canını. Daha vaktimiz var." Kafa sallayıp arabaya yöneldim. Annem evleneceğimizi duyunca onlarda kalmamı istedi. Sadece düğünden bir gün önce abimin yanına gidecektim. Emir'in acil şehir dışına çıkması gerekti. Akşam ben yatakta uzanırken Emir aradı.
"Efendim?"
"Birinin canının sıkkın olduğunu öğrendim."
"Annem söyledi."
"Evet. Arayıp seni teselli etmemi söyledi." Ben sessiz kalınca
"Açelya gerekirse tarihi uzatırız. Hiçbir şey için üzülmeni istemiyorum."
"Demesi kolay tabii. Bugün kaç gelinlik denedim haberin var mı?"
"Güzelim burada beğenmediysen başka mağazada beğenirsin."
"Neden her şey bu kadar zor olmak zorunda ki? Annenlerin tek oğlu olmasaydın sadece basit bir nikah kıyardım. Ama onları kırmak istemiyorum."
"Bunu yapmak zorunda değilsin."
"Biliyorum ama annen o kadar hevesli ki onu üzemem."
"İstersen ben söyleyebilirim."
"Sakın Emir. Kesinlikle hayır. Duydun mu beni?"
"Duydum."
"Söz ver söylemeyeceksin."
"Söz."
"Sen burada olduğun zaman seçsek her şeyi belki o zaman seçmeme yardım edersin. Olur mu?"
"Olur sevgilim."
"Bende bugün akşam gelinlik modellerine bakacağım. Beğendiğim olursa ona göre bir şeyler bakacağım."
"Benimle konuşurken baksana."
"Tamam. Önce bilgisayarı açmam lazım. Sen anlat bir şeyler bana."
"Yemek yemek için restorana indiğimde kimle karşılaştığıma inanamazsın."
"Kimle karşılaştın?"
"Eski en yakın arkadaşım."
"Ne hissettin onu görünce?" Emir gülerek
"Açelya seansta değiliz sevgilim."
"Peki. Ne yaptın?"
"Hiçbir şey onu umursamadım. Zaten o da utancından bana hiç bakmadı. Yemeğimi yiyip odama çıktım."
"Anladım."
"Bilgisayarını açtın mı?"
"Evet."
"Beğendiklerini bana da at. Şimdi kapatıyorum hemen arayacağım." Ben cevap veremeden suratıma kapattı. Ben hayretle telefonun ekranına bakarken Emir görüntülü aradı. Gülerek aramayı cevapladım.
"Delisin sen."
"Sevgilimi özledim ne yapayım?"
"Hadi konuşturma beni." deyip bilgisayarıma döndüm. Ben gelinliklere bakarken Emir beni izliyordu.
"Açelya?"
"Söyle."
"Çalışırken çok ciddi olduğunu söyleyen oldu mu?" Gülümseyerek kameraya bakıp
"Hayır, ilk defa sen söyledin." Ben araştırırken Emir bana bir şeyler anlatıyordu. Hem onu gülerek dinliyor hem de araştırma yapıyordum. Gördüğüm bir gelinliği çok beğenmiştim.
"Beni dinliyor musun sen?"
"Hayır."
"Niye ekrana bu kadar dikkatli bakıyorsun. Beğendin mi bir şey?"
"Evet."
"Bana da göster."
"Beğendiklerim yurtdışında Emir. Diktirebiliriz ama bu kadar kısa sürede yetişmez."
"Yetişir sevgilim. Hangisini beğendiysen bana gönder."
"Sen kime yaptıracaksan onunla konuş. Ben gelinliği direkt ona atayım. Sana sürpriz olmasını istiyorum."
"Tamam güzelim."***
Annem dolabıma bir şeyler almak istediğini söyleyerek beni dışarı çıkardı. Aldığı şeyleri biz taşıyamaz hale gelince Emir'i arayıp buraya gelmesini istedi. Emir yanımıza gelene kadar bir kafeye oturup bir şeyler yedik.
"Afiyet olsun."
"Gel oğlum. Sende ye bir şeyler."
"Ben Açelya'dan alırım anne." Annemin başından öpüp yanıma geldi. Kolunu omzuma atıp alnımdan öptü.
"Ye hadi." Yemeğimizi yedikten sonra annem iç çamaşırcıya girdi. Kolunu tutup
"Anne bu kadarına da gerek yok sanki. Benim eşyalarım var. Her şeyi aldın zaten. Yetmez mi?"
"Bunu kendim seçeceğim siz burada bekleyin. Uslu bir çocuk ol bakalım." Burnumun ucuna vurup içeri girdi. Emir'e dönüp
"Emir resmen dolap yeniledik."
"Beğenmediklerini veririz dert etme."
"Sorun o mu sence? Hepsini beğenerek aldım zaten. Sadece bu kadar masrafa gerek yoktu diyorum."
"Güzelim annem ilk defa bir çocuğunu evlendiriyor. Bırakalım da hevesini alsın."
"Tamam benim için sorun yok. Ödeyecek olan sensin ne de olsa."
"Onu bırak da annem sana hangisini seçiyor acaba?"
"Cidden mi?"
"Evet. Aldıklarını giyip bir gün bana şov yapabilirsin." Gülerek omzuna vurdum. Annem de çıkınca alışverişe devam ettik.***
Evi beğenmek ikimiz için de kolay olmuştu. Evi ilk gördüğüm an çok beğenmiştim. Ev almaktansa kirada yaşayacaktık. İstediğimiz zaman taşınma şansımız vardı. Evi tamamen bittikten sonra ilk kez görecektim. Eşyaları seçmek kolay olmuştu. Birkaç günde bütün evi bitirmiştik. İçeri girip her odayı inceledim. Yatak odamızı incelerken Emir arkamdan sarılıp nefesini boynuma üfledi.
"Seni çok özledim."
"Bende ama olmaz."
"Daha önce yapmamışız gibi konuşma."
"Annene senden uzak duracağıma söz verdim. Beni biraz özlemen gerekiyormuş. O zaman daha heyecanlı olur dedi. Yani benim bir suçum yok. Bana kızma boşuna." Emir tek hamlede beni belimden tutarak havaya kaldırdı. Bunu beklemediğimden çığlık attım.
"Sakin ol sevgilim yoksa insanlar yanlış anlayacak."
"Sen var ya." Beni yüzüstü yatırıp bileğimden çevirerek ona dönmemi sağladı. Üstüme çıkınca
"Emir ne yapıyorsun ya? Ben ne diyorum sen ne yapıyorsun?"
"Biraz özlem gidermemin sorun olmadığını düşünüyorum."
"Emir?"
"Sadece tenine dokunacağım. Annemi dinlememiz lazım. Ne kadar haksız olduğunu düşünsem de."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEANS
RomanceKendini karanlığa hapseden bir adam. Hayatını insanlara yardım etmeye adayan bir psikiyatrist. Peki bu adam babasının zoruyla gittiği psikiyatriste aşık olursa ve aşkının karşılıksız olmadığını fark ederse? Kadın adamı hayata döndürse ve aşkları içi...