AH AŞK ! (BİTTİ)

AH AŞK (4)

Abimle evlilikleri biraz mecburiyettendi. Neyse, sonra da Alevi bırakıp,  küçük bir not yazıp gitti.

 O günden bu yana kızını aramadı. Arayacağını da sanmıyoruz.

Alev, bakıcıların ona kötü davrandığını hatta dövdüğünü söylüyor. Buna inanmadık tabi.

 Kızları canından bezdiriyormuş."

"Evde başka çalışan var mı?"

"Evet. Ev  biraz büyük. Babam, büyük bir aile olma hayali kurardı rahmetli. 

Sümbül hanım ve Tarık bey var. Evin arkasında prefabrik bir evde kalırlar.

Sümbül hanım yemek ve evin düzeninden sorumlu. Tarık bey, hem şoförlük yapar hem evin ihtiyaçlarını alır. Bahçe ile uğraşır. 

Temizlik için haftada bir, şirketin temizlik ekibi gelir."

"Onlarla arası nasıl?"

"Sümbül hanımın çocuğu yok, onun için Aleve büyük zaafı var.

 Ne derse emir kabul eder. Keza Tarık beyinde.  Anladığın gibi evliler. Onları parmağında oynatır."

"Davranışlarımı siz mi belirleyeceksiniz?"

"Hayır, olur mu öyle şey! Sadece şiddet yok. Ne gerekiyorsa onu yap.

Nasıl iletişim kura bilirsen kabul. Öğretmen olman, seni iş için düşünmemiz de büyük önem sağlıyor.

Aslanın söylediğine göre bölüm birincisiymişsin?"

"Evet. Fakat öğretmenlik işi bulursam ayrılırım. Mesleğimi yapmak istiyorum."

"Katre, anlaşalım. Aleve de öğretmenlik yap. Özel öğrencin gibi düşün ve bir anlaşma yapalım. Bir yıllık. Bir yıl sonra istersen ayrıla bilirsin. "

Katre, bir süre düşündü. Aslana ve Mügeye baktı.

"Karar senin. Haftada bir gün bizi unutma yeter."

Katre, Aslan ve Mügeye elini uzatıp tuttu.

"Kabul ediyorum ama bir isteğim var. "

"Nedir?"

"Alevin haberi olmayacak, odasına ses kaydedicisi olan kamera koymanızı istiyorum. Çalışanlar da bilmeyecek. 

Nasıl ayarlarsınız bilmiyorum ama bu çok önemli. Bir de odası büyük mü? Yani aynı odada kalmak istiyorum. "

"Emin misin?"

"Evet. Bir de kararlarımın yargılanmasını istemiyorum. Bunu babasına siz açıklayın lütfen."

"Enteresan. Kabul nasıl istersen öyle olsun. Yeter ki, Alevimiz tekrar eskisi gibi olsun.

 Birlikte kalmaktan sıkılırsan çatıda konuklar için ayrıca odalarımız var."

"Sabırla, her şey düzelecek umuyorum. Sıkılmam. Bazen Müge ziyaretime gelebilir mi? "

"Tabi ki. Aslan da gelebilir. Orayı kendi evin gibi görür kabul edersen sevinirim.

 İş veren gibi düşünme lütfen. Biz bir aileyiz, sen de ailemize katılan en yeni ve güzel üye. 

Sahi Katre kaç yaşındasın?"

"Yirmi üç."

"Daha genç gösteriyorsun. Ailen de seni görmeye gelebilir."

"Teşekkür ederim. Onlar Foça da ben giderim izin günlerim de."

"Yaa neredeler Foça da. Biz ailece Foça'yı çok severiz. 

Ama babam daha önce Çeşmede yazlık aldığı için oraya gidiyoruz. 

Annem eski günlerini aramasın diye, yazın izinlerimizi hep birlikte geçiriyoruz. Sen de bize katılırsın sanırım."

"Foça ya giderken Geren köy var. Orada küçük bir çiftlikleri var. "

Aslan, sorgu uzadıkça Katrenin huzursuzluğunu görünce, söze girdi.

"O zaman anlaştınız. Ne zaman başlayacak Katre?"

"Alevin okulu on gün sonra tatile giriyor.  İsterse hemen başlayabilir. Okul tatile girene kadar bir birilerine alışırlar."

"Bana uyar. Yarın sabah  gelsem olur mu?"

"Olur. Asya sana bazı evraklar verecek. Onları okuyup doldur. Banka da hesabın var mı?"

"Hayır."

"Bizim çalıştığımız bankayı yönlendirsin seni. Orada  hesap açılsın, maaşın oraya her ayın birinde yatar. İstersen avans verebilirim."

"İyi olur teşekkür ederim."

Zümrüt, onları Asya ya yönlendirdi ve uğurladı.

Binadan çıkarken Katrenin de arkadaşlarının da keyfi yerindeydi.

Önce bankaya gittiler. İşleri bitince Katre onlara yemek ısmarladı. Aslan ayrıldı. 

Müge ile biraz alış veriş yaptılar ve eve gidince açmadığı valizini açıp yeni giysilerini yerleştirdi.

Kontör aldığı için Züzüyü arayıp haberi verdi ve onları sık sık arayacağına söz verdi.

                                                                  &&&               &&&

Saçlarını topladı, dudağını boyadı, yeni aldığı nar çiçeği rengindeki kolsuz penye elbisesini giydi.

Aynada kendini beğendi. Mutfağa girdiğinde Müge ve Vildan hanım dönüp baktılar.

 Müge ıslık çaldı.

"Arkadaşım yıkılıyorsun!"

"Evet Katre, kızım bu giysi sana çok yakışmış. 

Müge şu evde ıslık çalma diye kaç kere söyledim. Erkek çocuğu gibi. Valla evin bereketi kaçacak!"

Müge, Katreye baktı ve kahkaha attı. Katre gülmemek için dudağını ısırdı.

Kapı çalındığında Müge uçarak kapıya gitti. Vildan hanım arkasından cık cık çekti.

Gelen Aslandı tabi ki.

"Güzel kadınlar için bu çiçekleri getirdim ama, daha şimdiden çiçekler sizi görünce solmaya başladı."

"Bak sen benim kan kam ne laflar da bilirmiş!"

Katre dudağını kıvırıp, gülerek Aslana baktı. Kahvaltı Mügenin sululuğu ile neşe içinde geçti.

                                                                     &&&               &&&

"Ev burası Katrecim. Haa kontörün var değil mi?"

"Var yeni aldım."

"Kızım sana şöyle güzel bir telefon alalım hatlı. İtiraz yok."

"Maaşımı alınca ilk işim bu olacak."

"Off bu çalgı ne ağır ya!"