🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Cihangir beyden...
Gülsüm ürkek bir kuş gibi görünüyordu. Ne yapacağını bilemez bir şekildeydi.
Hamza ilk şoku atlattıktan sonra tüm heybetiyle tam karşısına geçti ve
" sekiz ay önce beni yakıp, yıkıp gittin Gülsüm!" Kükreyerek " Şimdi de bu halde karşıma mı çıkıyorsun?!" Ellerini masaya vurarak " Ne o beni yok sayarak koşa koşa gittiğin Murat sana iyi bakamadı mı!?" Dedi.Gülsüm ağlayarak Hamza'ya bakıyordu
" ne Murat'ı Hamza... " Titriyordu zavallı kız " benim O'nunla uzaktan yakından en küçük bir alakam dahi yoktu... Doğru dürüst tanımıyorum bile kim olduğunu..." Kısık sesiyle " ama insanlar o kadar çok iftiracı ve duyduklarına inanmaya meraklılar ki, ben ne desem boş kalır...Sen bile benim başka bir erkeğe kaçabileceğime inandıysan" gözleri dolu dolu " başkaları haydi haydi inanır..." dedi mecalsiz bir şekilde.Bu işin böyle olmayacağını fark edince devreye girdim.
" Sakin ol aslanım. Hiçbir şey göründüğü gibi ya da aylardır bizlere anlatılan yalanlar gibi değil..." dedim.Hamza derin bir nefes alarak
" gerçekler ne o zaman abi ? Aklımı oynatmak üzereyim...! Ben sizler üzülmeyin diye bir çok şeyi bildirmedim...İşte Güler'in yüzü" dedi.Yaralı bir aslan gibi " ben, Gülsüm başka birisine kaçtı dediklerinde sinir krizleri geçirdim. Yapmaz benim Gülsüm'üm dedim. O gece Güler beni hastaneye zor yetiştirdi. Şu gencecik yaşımda hiç bir hastalığım dahi yokken üzüntüden ve stresten dolayı kalp spazmı geçirdim..." deyince beynimden vurulmuş gibi olmuştum.
" Doktorlar ' yirmi dk daha geç kalınsa ölürdün...
Kalp spazmı, kalp dokusunu besleyen atardamarın kasılmasına bağlı olarak kalbin yeteri kadar kanla beslenememesi sonucunda meydana gelen bir rahatsızlıktır... Çok aşırı stres durumu da kalp spazmını tetikler...Stres sana yasak ' dediler...
Güler'e de sıkı sıkı tembihledim sizlere söylememesi için. Güler beni kendime getirebilmek için neler neler yaptı..." dedi ağlayarak.Duyduğum şeyle anama olan kırgınlığım bir kat daha arttı. Hırsları yüzünden evlatlarına en büyük zararı veren kendisiydi.
Hak ve adaletin yerini bulması ve masum bir genç kızın üzerine atılan iğrenç iftiralardan kurtulması için konuşmam ve her şeyi kardeşime de anlatmam gerekiyordu.Gülsüm'de ağlıyordu. Hele Hamza'nın kalp spazmı geçirdiğini duyunca ağlaması daha da şiddetlenmişti.
Hicran'ım da ağlayarak bana bakıyordu. Fadime ana zaten Gülsüm'ün yaşadıklarını ilk öğrendiği gün delirecek gibi olmuştu...
Herkes şaşkın ve bir o kadar da üzgündü.Kardeşimin omuzundan tutup
" Hamza aslan kardeşim benim. Babamız sana Hz Hamza'nın adını vermişti. Hz Hamza gibi Allah'ın aslanı olsun bu oğlumda demişti. Sekiz yaşlarındaydım babamız seni ilk kucağıma verdiğinde.
' Oğlum Cihangir'im, kardeşinin adı Hamza' dır...Hz Hamza'nın lakâbı 'Esedullah', yani Allah'ın Aslanı demektir... Abisi olarak birgün yolundan şaşarsa doğru yolu sen göstereceksin...Sen kardeşlerinin babası olacaksın...' demişti.
Şimdi beni çok iyi dinle..."Omuzunu daha da sıkı sıkıya kavramıştım güç vermek için " Gülsüm masum ve günahsız. O Murat'la hiçbir alakası da yok... Sizi ayırıp bu iftirayı atan da bizim anamız ve Gülsüm'ün öz babası..." deyince Hamza ve Hicran, diğerleri dehşete düşmüşlerdi.
Tek dehşete düşmeyen Fadime ana, Muhammed hoca, Bilal ve İsmail'di. Çünkü O'nlar herşeyi en başından itibaren bildikleri için ilk şoku atlatmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI
قصص عامةNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... 1960 yılında İzmir'in...