Hayatın bir gerçeği de acı çekmektir aslında. Bazıları yere düşüp ağlar, bazıları ise sevdiği insanın arkasından bakıp acı çeker.
Bunların hepsi duygularımızla anlaşmış hayatın bir oyunudur. Bu oyunun kaçıncı seviyesindesin bilemezsin ama oyunun son seviyesini bütün herkes bilir 'ölüm'.
Bu seviye başta kolaydır nedeni ise çocukluk. Dünyadan habersiz bir yaşam, oyuncakların ve futbol topunun verdiği tarifsiz mutluluk. Ama gittikçe seviye zorlamaya başlayacak tabiki.
Hayat bize unutamayacağımız şeyler karşımıza çıkarmaktadır.
Bu seviyenin Aşk kısmındayız. Bu seviyede her şey lay lay lom her şey toz pembe her şey yolunda muhteşem gidiyordu tabiki ilk başlarda sadece.
Hayat, okulu sadece aşk seviyesi için bir bahane olarak koymuş önümüze aslında bahaneden çok bir seçenek.
Okulda her şeyi yapabilirsin; istersen aşkı,istersen parayı, hatta içinden çıkılmaz hale gelen karmaşık duygular bu sana kalmış artık desemde bu senin elinde değil çünkü bu senin elinde olsaydı beynimiz ve kalbimiz farklı düşünceler farklı duygularda olmazdı.