Herkes gider bir gün değil mi?
İlk önce sarılıyor. Sen kokusunu içine çektikçe sarhoş oluyorsun. Güzel sözler söylüyor. Canımın en derini diyor mesela. En derinden sevdiğini hissettiriyor. Sonra bir bakıyorsun o da gitmiş.
Hepsinin amına koyım be osman !
Gitmese olmuyor sanki. Benim o minnacık ellerimi tutarken mükemmel olan o kocaman elleri, başka tenlere dokunmasa olmuyor.
Hepsi mi aynı be osman ?
Seviyoruz ya delicesine illa sıçıcaklar ağzımıza. Bir oyuncak parçasıymışcasına kırıp atıcaklar kalbimizi bir kenara.
Anlamıyorum ki ulan. O kadar üzüyorlar, o kadar kırıyorlar ama hala seviyoruz be.
Mal mıyız biz osman ?
Kalbimizi çalan onlar ama yine hunharca yakıp ortada küllerini bırakan yine onlar.
Ulan her şeyin suçlusu yine onlar ama en çok hasarı gören bizim ciğerler. Nerde lan o sürekli bahsettiğiniz adalet ?
Bunaldım yine, yak bir sigara daha osman !
Ah be osman ! Sende yapıyorsun her dediğimi. Yapma be osman. Bende gidicem mutlaka sonunda. Herkes bir gün gider sonuçta değil mi ? "O herkes değil" dediklerimiz bile gitmedi mi ?
Biz de harbi salağız yahu ! Her hikayenin aynı sonla bittiğini bile bile bir ümit devam ediyoruz okumaya. Her hikaye de gerçeği bildiğimiz halde inanıyoruz sevildiğimize.
Yine ateşe verildi bak kalbim. Kalk osman, yürü gidelim !