8

1.8K 194 236
                                    

Keyifli okumalar
🧡

Arin'in anlatımından...

Uzun zamandır uğramadığım ailemin evinin önüne gelince içim geri dönme isteği ile yanıp tutuştu.  Babam benimle konuşacağı şeyler olduğunu söyleyip, aile yemeği düzenlemişti ama şimdiden içim huzursuzlukla kaplandı. Özelliklede abimin bize katılamayacağını göz önünde bulundurursam. Rahat değildim çünkü annem ve babamla ne zaman bir araya gelsem kavga çıkıyordu yada sofradan kırık bir şekilde kalkıyordum.

Babam garip bir şekilde küçüklüğümden beri yaptığım hiçbir şeyi onaylamıyor, ne olursa olsun beni eleştirecek bir şey buluyordu. Tüm bunların üzerine, onlara karşı çıkarak polis olmuş olmamda eklendiğinde işler iyice çıkılmaz noktaya geldi. Ailemle aram tamamen açıldı. Bizi buluşturan tek şeyin abim olduğunu düşünüyordum çünkü benim aksime o, ailemiz tarafından taktir edilen biriydi.

"Bir yolunu bulamaz mısın?" Telefonun diğer ucundan, kurduğum cümlenin üzerine sıkıntıyla derin bir nefes verdiğini işittim. Bunun ne anlama geldiğini biliyordum zaten.

"Birazdan uzun bir ameliyata gireceğim Arin. Yemeğe yetişebileceğimi hiç sanmıyorum. Babama çoktan haber verdim." Ben hiçbir şey söylemeyince aramıza bir sessizlik girdi. Yapabileceğim bir şeylerin olduğunu sanmıyorum. Ameliyata girmesi gerekirken ne yapabilirdim ki?

"Babamı alttan almaya çalış. Bir iki saatliğine sık dişini. Evde görüşürüz tamam mı?" Benden onay beklercesine konuştuğunda bir süreliğine bir şey demek yerine derin bir nefes verdim. Kendimi istediği yerine gelmemiş küçük çocuklar gibi hissediyordum.

"Tamam, görüşürüz." Ardından aramayı sonlandırıp telefonu kapattım ve çantama koyarak bakışlarımı yeniden villanın önünde gezdirdim. En son buraya geldiğimden bu yana her hangi bir değişlik yoktu. Çocukluğumun da burada geçtiğini var sayarsam kendimi farklı duygularla boğuşurken buldum.

O zamanlar bu ev bana büyülü bir şekilde güzel geliyordu. Belli bir yaşa gelene kadar abimle birlikte mutluca yaşamıştım ama biraz daha büyüyünce bu güzel villa bile benim için cehenneme dönüşmüştü. Okul arkadaşlarımın kendi evimden nefret ettiğimi söylediğimde bana çok değişik bir insanmışım gibi baktıklarını hatırlıyordum. Bu tarz bir evden nefret etmek garipmiş gibi.

Kendimi toparlamaya çalışarak bahçeye adım attım. Çimler biçilmiş, üzerinde yürüdüğüm krem rengi taşlı yol tamamen ter temizdi. Babam her zamanki gibi mükemmelliyetçiliğini konuşturuyordu.

Topuklu ayakkabılarımın çıkardığı sesler eşliğinde yolu tamamladıktan sonra kapının önünde durdum ve zili çalarak beklemeye koyuldum. Bir kaç saniye geçmesinin ardından kapı açıldı ve evin hizmetçilerinden biri karşıma çıktı. "Hoş geldiniz Bayan Kim."

Gülümsemeye çalışarak ona baş selamı verdim. "Hoş buldum, içerideler mi?" Benden küçük olduğunu tahmin ettiğim kız başını olumlu anlamda sallayıp eliyle beni içeri davet etti.

"Sizi bekliyorlar."

Benim için zorda olsa içeriye adım atarak girdim ve salona doğru yürümeye başladım. Arkamdan kapının kapanma sesi geldiğinde artık geri dönmenin de hiçbir anlamı yoktu. İnsan ailesi ile görüşürken mutlu olmalıydı ama  bu benim için geçerli değildi.

"Baba, anne." Salona girdiğimde koltukta oturan ikiliye doğru seslendim. "Merhaba." Derken öne doğru hafif eğilmiştim. Bu kadar resmi olmak zorunda olduğum için yüzümü buruşturdum.

Onlara seslenmemle birlikte bakışları beni buldu. Babam her zamanki gibi düz, soğuk, okunmayan bir ifade takındı. Beni gülümseyerek karşılaması, hatta belki de sarılmasını dilemek benim için zordu.

NO:7|Jimin✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin