2.Sezon 23.Bölüm (FİNAL)

1.3K 138 126
                                    

Önceki bölüm

Bing Jingwei, tutmakta zorlandığı göz yaşlarını bırakmıştı. Artık önünde rahat bir zaman vardı. Bir tek Lian Bao Zi kalmıştı. O da zayıf bir çocuktu. Tarikata geldiği anda işini bitirecekti. Kolay lokmaydı.
.
.
.
.
.
-Hadi ama ağlama! Neden ağlıyorsun?

-Kardeş Bing, ağlamanın sırası değil.

Bing Jingwei, endişe ile onu sakinleştirmeye çalışan iki kişiye baktı. Sadece rahatlamanın getirdiği bir tepkiydi. Utanç vericiydi. Hemen göz yaşlarını sildi ve gülümsedi.

Daha sonra topladığı paraları ve hazineleri inceledi. Bir çok bitki ve hap vardı. Ayrıca bazı dövüş sanatları kitapları da vardı.

Bing Jingwei, sesini düzeltti ve konuştu.

- Kitaplar, silahlar, para, bitkiler ve haplar...bugün burada aldıklarımızı bölüşelim. Geri dönmemiz de gerekiyor.

Han Ganyu, en zor işi kendisi yapmıştı. Fakat çok bir şey istemiyordu.

-Bana biraz hap ve biraz da para versen yeter. Ayrıca 3 kitap istiyorum. Gerisini siz bölüşün.

Bütün bir klanın hazinesinden bu kadar şey istemek..gerçekten de istediği çok azdı. Herkes şaşırmıştı.

Bing Jingwei, 1300 altın, 3 yüksek seviye kitap, 100 ruh taşı, 50 tane de hap verdi. Oldukça iyi bir miktardı.

Sırada Nan Bei vardı. Onun yaptığı iksirler sayesinde savaş daha kısa sürmüştü. Pek kaçabilen de olmamıştı.

-Bana biraz hap, bitkiler ve varsa tarifleri istiyorum. İşime yarayacak kitaplar olsa iyi olur.

Bing Jingwei, klanın içinde bulunan tüm simya kazanlarını, tarifleri ve bitkiler konusunda yazılan kitapları ayrıca biraz hap ve ruh taşı verdi.

Geriye kalan hazineleri ve silahları ise yığdı. Bunların içinden seçeceklerdi.

Kısa sürede tüm eşyalar paylaşıldı. %41'i Bing Jingwei'ye ve geri kalanı da iki kişi arasında paylaşılmıştı. Bazı, malzemeleri Han Ganyu almıştı. Onlarla kuklalar yapmayı planlıyordu.

Bu şekilde tek bir günde üç kişi aşırı zengin bir hale gelmişti. Bu hazinelerle kesinlikle daha çabuk yükseleceklerdi.

Artık ayrılmanın zamanı gelmişti. Hemen tarikata geri dönülmeliydi. Çünkü tarikatlar arası mücadelenin zamanı yaklaşmıştı. Sadece bir kaç ay kalmıştı.

Grup, her şeyi bölüştükten sonra burada daha fazla durmadı ve hemen ayrıldılar. Yolculuk sakin bir şekilde devam etti.

Öncelikle Bing Klanına gidildi. Nan Bei ve Bing Jingwei, bir süre burada kalacak ve huzur içinden gelişeceklerdi. Ayrıca Han Ganyu'ya söylenmese de konuşulması gereken bazı konular vardı.

Han Ganyu, çocuklara veda edip tarikata doğru yola çıktı. Tüm yolculuk boyunca ikisi de pek konuşmamışlardı.

Artık yalnız kaldıklarına göre zamanı gelmişti.

Bing Jingwei ve Nan Bei, bazı yemek ve içecek malzemelerini bile almışlardı. Şimdi pahalı bir bitki çayının tadını çıkartıyorlardı.

Nan Bei, derin bir iç çekti ve konuştu. Artık sabırsızdı.

-Kardeş Bing, seni dinliyorum. Lütfen benden bir şey saklamayın. Ondan sonra da teklifin hakkında cevabımı vereceğim.

Bing Jingwei, hafifçe gülümsedi ve anlatmaya başladı.

-Benim gerçek ismim Fang Jingwei idi. Bir genelevde doğdum. Annem Fahişe ve babam da ayyaş bir pezevenkti. Daha sonra bir kaç parça altına satıldım. Kaderim zordu. Yapmak zorundaydım. Bazı kişiler sayesinde geç yaşlarımda yetişim yapmayı öğrendim. Böylece güçlenebilmek içinden hırsızlık yaptım. Bilirsin hapları çalmak gibi.

My Name's BiTcH! [BL] [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin