4. BÖLÜM - Yarım Kaldım

50 7 7
                                    


Hepinize tekrardan merhabalar.
Şu zamana kadar okuyup destek veren herkese çok teşekkür ediyorum.
İyi okumalar...

Yarım kaldım - Çağan şengül, Sezgin Alkan

𓆙

Aybars'ın dediklerini duymamla gözlerim yerinden çıkacakmış gibi büyümüştü. Şuan bulunduğumuz durum yüzünden olduğum yere çöküp ağlamak istiyordum. Boysan ise sanki günün her saatinde böyle şeyler duyuyormuş gibi sakince suratıma bakıyordu.

Her gün bir yerlerde kızlarla basılıyorsa demekki alışkın beyefendi.

Bunun beni ilgilendirmediğini kendime hatırlatıp kızarmış bir şekilde Aybars'a bakmadan Boysan'ı iterek içeri geçtim. Aleda hiç kimseyi umursamadan nerden getirdiğini bilmediğim bir pastayı yemeye başlamıştı. Benim halimi fark etmiş noldu demek ister gibi kafa sallamıştı, bende bir şey yok diyerek onu geçiştirmiştim.

Benden bir kaç dakika sonra Aybars ve Boysan da yanımıza gelmiştiler. Aybars Aleda'ya bakarak gülüyordu, Aleda bunu fark edip Aybars'a ne var der gibi kafasını salladı. Umarım boş konuşmazdı... Aybars Boysan'a dönüp "Kusura bakma kardeşim." dedikten sonra Aleda'ya döndü.

Bense gergince onlara bakıyordum.

"Biz burda saf saf yemek yerken bunlar mutfakta belgesel çekiyorlardı. Biraz daha geç gitsem tavşan ile ayı çiftleşmesine şahit olacaktım." dediğinde ağzım açık bir şekilde kalmıştım. Resmen korktuğum başıma gelmişti!

Aleda benim aksime ağzına götürdüğü çayın hepsini yüzüme püskürttüğünde çığlık attım. Aybars katıla katıla gülmeye başlamıştı ve ben utançtan yerin dibine girebileceğimi hissediyordum. Aybars'ı dövmek istiyordum.

Yanımda bulduğum küçük yastığı alıp Aybars'a fırlattığımda Aleda kulaklarımı çınlatacak "Ne? Siz ne ara lan!" diye bağırmıştı. Aybars'ın elindeki yastığı alıp bu sefer Boysan'a attım. Bu olanların bütün sorumlusu oydu.

"Gerizekalı! Senin yüzünden yanlış anlaşıldık. Açıkla şimdi hepsine ne olduğunu." dediğimde Boysan sinsi bir şekilde sırıtarak yüzüme bakıyordu. O güzel yüzünü öyle bir dağıtmak istiyordum ki...

"Bence aramızda kalmalı,  herkesle paylaşmamalıyız." demiş sinir kat sayımı arttırmıştı. Resmen benimle alay geçiyor, eğleniyordu. Bende aynı şekilde sıratarak tam benden beklenecek şeyi yapıp masadaki pastayı almış Boysan'nın yüzüne yapıştırmak istemiştim ancak Boysan fevri bir haraketle sıyrılmış pasta sırıtan Aybars'a isabet etmişti. Boysan'ı ıskaladığım için üzülmüştüm ama Aybars'a gelmesi umrumda değildi.

"Yaaaa, pastam gitti napıyorsunuz !" Aleda'nın derdinin hala yemek olması beni çıldırtırken tek gözüm kapalı Aybars'a bakıyordum. Aleda "Valla ne yalan söyleyeyim Aybars'ın şu surat ifadesini gördükten sonra pastamı feda etmene kızmaktan vazgeçtim." demiş ve kahkaha atmaya başlamıştı. Aybars sinsi sinsi sırıtıp masadaki su dolu bardağı almış ve kahakaha atan Aleda'nın başından aşağı dökmüştü. 3 yaşında çocuklar gibiydik ve bu sefer ben az önce Aleda'nın attığı gibi kahkaha atmaya başlamıştım.

Çocuk gibi hissetmek iyi gelmişti...

Boysan'a baktığımda bu sefer alay eder gibi değilde gerçekten içten gülümsediğini düşündüğüm şekilde bana bakıyordu. Kapı çok sert bir şekilde çalmaya başlayınca gözlerimi kapıya çevirdim. Aleda sırılsıklam olduğundan kapıyı açmaya ben gittim. Kapıyı açtığımda karşımda ev sahibini görmek tahmin edebileceğim son şeydi.
Şimdi gerçekten sıçmıştık...

Gıcık kadının tekiydi zaten, sevmiyordum. Beni kenara iterek eve girdiğinde şaşkınlıkla ve sinirle kadına baktım. O kim oluyordu da benim evime böyle giriyordu? Tamam, bu ev onun olabilirdi ama şuan ben kalıyordum ve hangi hakla bu eve girmeye cesaret ediyordu?

SÜVEYDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin