İyi okumalar diliyorum... Şarkıyı açabilirsinizz
Oy ve yorum atmayı unutmayın lütfennn
İra'nın Güncesinden
Yaratığın belirmesi ile sanki küçük çaplı bir inme inmişti. Minik filleri andıran ayakları ile önümde duruyordu, kafası yere doğru eğilmişti. Bu şekilde durmaları hiç hoşuma gitmesede, bu benim gücümün sembolüydü. Onların yöneticisi olduğumun sembolü...
Ne kadar güçlü olduğumu görmek beni sevindirmişti aslında. Bu gücün benim gibi birine gelmesi de çok manidardı.
"Bu güç tam da olmaması gereken bir kişiyi buldu." dedim içten içe. Çünkü biliyordum ki, bu güç benim elimdeyken hiç hoş şeyler olmayacaktı. En azından çevremdekiler olanları sevmeyeceklerdi ama bu pek umrumda da sayılmazdı.
"Belki de karanlık taraftaki, kötü taç varislerinden olurum." diye düşündüm tekrardan. Bu düşünce içimi ürpertmişti. "O kadar ileri gidebilir miyim?" diye bir kez daha düşündüm ve kendime en can alıcı soruyu yönelttim. İç sesim ve ben bir münakaşaya dalmış gibiydik. Ama en son verdiğim karar; İntikamım için her şeyi göze alabileceğim ve her şeyi yapabileceğimdi. Kim benim canımı yaktıysa bende onun canını yakacak, hatta bana yapılanında daha fazlasını yapacaktım.
Annesiz ve babasız büyümenin acısını, yetimhanede kaldığım zamanlarda yaşadıklarımın acısını, Japonya'da geçici ailenin yanında yaşadıklarımın ve o psikopat, kuralcı okulda yaşadıklarımın acısını, hepsini ödetecektim. Beni bunları yaşamak zorunda bırakan herkesten teker teker hesap soracaktım. Bunu kendim için, çocukluğum için, yalnızlığım için, acılarım ve kimsesiz hissettiğim her an için yapacaktım.
Uzun süredir dağılan odak noktamı toparlamam ve intikamıma devam etmem gerekiyordu. İntikamımı alıp Siyah Konak'tan çıkmak ve bir daha da buraya tekrardan dönmemek istiyordum. İntikamımı aldığım zaman normal insanlar gibi yaşayabilirdim, en azından anormalin en normalini yaşardım.
Bunu yapmadan önce gücümü öğrenmem benim işime gelirdi. İntikam planımda işime yarayacak bir şeydi en nihayetinde. Gelen yaratık aynı haliyle beni bekliyordu.
Varlığını unuttuğum Bilge'ye doğru kafamı çevirdim. Sesi soluğu çıkmıyordu. Etrafı incelemekle ve güzel bulduğu birkaç yaprağı toplamakla meşguldü.
Onun görmesi için görüş açmamıştım. İlk seviyede, bu onun için biraz fazla olabilirdi. Ve geçen yaşadığım olaydan sonra o kadar fazla gücü bir arada kullanmaktan çekinmiştim.
"Kafanı kaldır, artık benim özel yaratığımsın." dediğimde hızlıca kafasını kaldırmış ve büyük turuncu gözleri ile bana bakmaya başlamıştı. Gözlerindeki ışıltı elli metre öteden okunabilecek nitelikteydi.
"Bu benim için onurdur!" dedi, sesindeki heyecan kulaklarımı acıtmıştı. Birine bu kadar güvenmek sağlıklı değildi. Onu özel yaratığım yapmak için belli kelimeleri söylemem yetiyordu.
"Eritis mihi in creatura!" dedim ve beklemeye başladım, ilk defa bir yaratığım oluyordu. Ne yapmam gerektiği hakkında en ufak fikrim yoktu. Bir kez daha tekrar etmiştim ve bir kez daha, son tekrarımın ardından farklı bir şey olmaya başlamıştı. Yaratığın vücudunun kenarları parlıyordu, ellerime baktığımda aynı şeyin bana da olduğunu fark etmiştim. Umarım bu iyiye işarettir.
"Artık sizin yaratığınız, sağ kolunuzum efendim, beni çağırmak için düşünmeniz bile yeterli. Yaptığınız her hamlede sizin işinizi kolaylaştırmak için varım. Sormak istediğiniz bir soru olduğunda cevaplamak, eğer bilmiyorsamda bulmakla yükümlüyüm." dedi, gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taç Varisi
FantasiArkada köşede ayakta duran çocuk da pür dikkat benim ne diyeceğimi bekliyordu. Sessizlik uzun sürmüş olacak ki Yağız hafifçe kaşlarını kaldırarak "Bu kadar bilgiye şaşırdın galiba? dedi ve ekledi "Seni sandığında da fazla araştırdık ve sandığından d...