Gökyüzünde özgürce uçan bir kuş ve o gökyüzüne ateş eden bir savaşçının hikayesi.
Leyla özgür bir kuş, Ercüment vatanı için dağlara, taşlara gerekirse gökyüzüne ateş edecek bir savaşçcı.
Özgür kuşlar bir kafese hapsolur mu? Savaşçılar silahlarını...
Instagramdan bir canlı yayın yapsam gelir misiniz? Sohbet ederiz falan. Eğer isterseniz açabiliriz. Eğlenceli olur❤️
İyi Okumalar Dilerim♡
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Telefonun ekranını kilitleyip etrafıma baktım. Herkesin çayı doluydu, tatlılarda ikram edilmişti. Su sürahide vardı. Yani kimse yakın zaman da mutfağa girmeyecekti.
Dikkat çekmeden oturduğum sandalyeden kalktım ve mutfağa gittim. Kapıyı usulca kapatıp Ercüment'i aradım.
Kimse sevgilimin olmasına karışacak değildi. Ama ben şimdi kimseye bir şeyler açıklamak, ardı arkası gelmeyen sorulara cevap vermek istemiyordum. O yüzden kimse sormadan, kendi isteğimle açıklayacağım bir vakitte öğreneceklerdi. Şimdi böyle telefon ile konuşurken değil.
"Alo?"
"Ne oldu?" Diye sordum telaşla. "Yaralandın mı yoksa? Ya da başka biri mi yaralandı? Birine bir şey mi oldu? Saldırı falan mı oldu? Ercüment söylesene!"
"Çiçeğim tamam bir sakin." Dedi benim aksime gayet sakin bir şekilde.
"Söylesene ne oldu?"
"Eve gittin mi?"
"Ay Ercüment konumuz bu mu? Söyle işte ne olduysa?"
"Göreve gidiyorum."
Kaşlarım çatıldı. "Yani?" Dedim. "Bu muydu söyleyeceğin şey?"
Bu kötü bir şey değildi ki. İşiydi ve hep olan bir şeydi.
Derin bir nefes alıp konuştu. "Diğerleri gibi değil."
"Ne farkı var?" Diye sordum tereddütle.
"2 ay yokum."
"Nasıl yani?"
"Basbaya işte. 2 aylık bir görev, işimiz daha çabuk biterse döneriz elbet ama 2 ay yokuz."
"Nereye gidiyorsunuz ki? 2 ay boyunca ne yapacaksınız?"
"Söyleyemem bunları sana, sende biliyorsun."
"Tamam. Ama o kadar da kötü bir şey değilmiş zaten göremiyoruz birbirimizi, yine telefonda görüşeceğiz bir şey değişmeyecek." Dedim.
Sesimin düzgün çıkmasına özellikle dikkat etmiştim. Zaten göreve gidecekti adam hem de 2 ay boyunca geri gelmeyecekti. Bir de bana üzülsün istemezdim.
"İşte sorunda orada zaten. Telefona rahat rahat bakabileceğimi sanmıyorum."
"Nasıl ya? Konuşamayacak mıyız?"
"Hayır. Belki mesaj o da çok nadir."
Bu kötüydü işte. Kendimi telefonda konuşuyoruz diyerek teselli ederken bir de telefondanda mı konuşamayacaktık?
