22|Oyun devam etmeli

740 52 14
                                    


Yüzüme vuran güneş ışığıyla ağzımın içinde anlamsız bir kaç kelime mırıldanıp yorganı kafama kadar çektim.Bu sefer de fazla sıcak olup nefessiz kaldığım için kaşlarımı çatıp yerimde doğrludum ve açılmayan gözlerimle esnedim.

Biraz bekledikten sonra şişmiş göz kapaklarımı aralayıp etrafıma bakındım.Kendi odamda ve kendi yatağımdaydım.

Başım feci bir şekilde ağrıyor ve tüm bedenim tutulmuştu.Dün gece yaşananlar bir bir aklıma gelirken boğazıma koca bir yumuru oturdu.Hayatımın en uzun gecesiydi dün gece.

Doğu beni öpmüş,Tuna bunları görmüştü sonra ise beni dinlemeden başka biriyle olmuştu.Ben kör kütük sarhoş olmuştum ve tüm gece Doğu benimle uğraşmıştı.Sarhoş olduktan ve onun omzunda bayağı bir süre ağladıktan sonra uykuya kalmıştım.Muhtemelen Doğu beni arabaya kadar taşıyıp sonra da eve bırakmıştı.

Ne olursa olsun dün gece yanımda olduğu için ona minnetardım.Eğer o olmasaydı ne yapardım bilmiyorum.

Doğu haklıydı.Evet,Tuna beni başka biriyle öpüşürken görmüştü ama bir açıklama yapmama bile izin vermeden sanki üç yıllık ilişkimiz hiçmiş gibi kendisini başkasının kollarına atmıştın.Canım çok yanmıştı,onu başkasıyla görmek bok gibi hissetirmişti.

Biliyordum ki bundan sonra istesek bile Tuna'yla bir araya geldmezdik.Aramızda ki tüm güven ve saygı bitmişti.

Doğu ve her şeyi başlatan anneme sinirliydim evet ama gözlerimin içine bakarak başkasını öpen Tuna'ya her kesten daha çok öfkeli ve kırgındım.

Boğazımda ki yumuruyu geçirmek adında yutkunup dolmaya başlayan gözlerimi kırpıştırdım ve daha fazla düşünmemek adına yerimden kalkıp bedenimde ki ağrılardan kurtulmak adına elime havlu ve temiz eşofman takımı aldım ve direkt banyoya yürüdüm.

Banyo bizim odanın yanında olduğu için salona gitmek zorunda kalmamış ve annemlerle karşılaşmamıştım.

Hızlıca banyoya girip içeride bir saat oyalandım,güzelce yıkanıp belki gözlerimin şişi geçer diye soğuk suyla yüzümü yıkadım ve banyodan çıkıp giyindikten sonra salona geçtim.

Umay ortalıklarda görünmüyordu,ya Erhan'ın yanındaydı yada işteydi.

Omuz silkip mutfağa geçtim,annem hızlı hızlı kahvaltı hazırlıyordu.Giyindiği için işe gideceğini anlamıştım.Kavga çıkarmak ve her şeyin onun suçu olduğunu söyleyip öfkemi kusmak istiyordum ama gerçekten halim kalmamıştı artık.

Annem beni görünce duraksayıp yüzüme baktı ardından "Günaydın oğlum gel hadi kahvaltı et."dedi yumuşak bir sesle.

Ona kafamı sallayıp kendi sandalye mi çekip oturdum ve kahvaltı yapmaya başladım.Tuna'nın ve o sarışın çocuğun görüntüleri bir türlü çıkmıyordu aklımdan.

Annem dudaklarını bir birine bastırıp karşımda oturdu ve yavaşça elimi tutup "Oğlum iyi misin sen?Dün nerdeyse sabaha karşı Doğu seni kucagın da getirince çok endişelendim.Doğu'ya sordum ama bir şey anlatmadım,ne oldu?"dedi gözlerime bakarak.

Ağzımda ki salatalığı yuttum,derin bir nefes alarak dün gece olan her şeyi anlattım.Annemin gittikçe çatılan kaşları ve afallayan suratına bakıp devam ettim "Böyle işte her şey mahvoldu,bende Doğu'ya oyunu devam ettirmeyeceğim dedim."

Annem iç çekip elimi sıkıp bıraktı ve "Güzel şeyler yaşanmamış sinirli olmakta haklısın oğlum ama siz bir anlaşma imzaladınız sadece siz de değil Umay ve bende imzaladık,oyunu bitirirsen yüklü bir miktar para ödemek zorunda kalacağız."dedi gergince.

Kaşlarımı çatıp hızla ayağa kalktım ve "Umrumda bile değil! Ben daha fazla devam etmiyeceğim anne.Borucumuz kaçsa çalışıp öderiz."dedim sinirle.

Annem de benim gibi ayağa kalkıp "Sen her şeyi çocuk oyuncağı sanıyorsun ama değil Uzay! Biz o borcu yüz yıl çalışsak bile ödeyemeyiz üstelik üçümüzde sözleşme imzaladık!Sen,sana değer vermeyen,seni dinlemeyen biri için aileni hiçe sayıp vaz geçeceksen,vaz geç!"dedi sinirle.

Yumurklarımı sıktım "Öyle değil! Tuna bana değer veriyordu,eğer Doğu olmasaydı biz çok mutlu olurduk."dedim.

Annem kafasını iki yana salladı ve "Hatırlıyor musun bir keresinde Tuna'ya fake fotoğraf yolayıp senin onu aldattığını söylemiştim.Bir çocuğun bile fake olduğunu anlayacağı fotoğraflara inanıp seni terk etmişti! Kaç ay peşinden koşup ağlamıştın hatırlamıyorum Uzay! Sen Tuna'ın kendiliğinden sana inanıp geri geldiğini sanmıştın ama ben konuşmuştum o it'le! Her şeyin yalan olduğunu ben söylemiştim!"dedi hızlı hızlı konuşarak.

Gözlerim irileşirken "Ne?"dedim şokla.Tuna kendisi bana inanmamıştı.Annem ona gerçekleri söyleyince kabullenmişti.

Annem yanıma gelip ayakta dikelen benim elimi tuttu ve "Oğlum o çocuğun en başından beridir güven sorunları var.Sana hiç güvenmedi,halbuki seven insan sevdiğine güvenir.Ben o fotoğrafları yolladığım zaman Doğu yoktu.Ayrıca Tuna aptal değil,bir şekilde fake olduklarını anlayabilir en azından seni dinlerdi.Ama ne o zaman nede şimdi seni dinlemedi ve bir çırpıda ilişkinizi bitirdi! Şimdi sen bu adam için mi her şeyi bitirip aileni zor duruma sokacaksın?Eğer öyleyse yap oğlum,ben her zaman kararlarına saygı duydum,şimdi de duyarım ama yaptıklarının sonucunuda benim hapise girebileceğimi de düşün."dedi ciddi bir şekilde.

Dudaklarımı ısırıp kafamı yere eğdim.Haklıydı,Tuna hep bana karşı güvensizdi bunu yersiz ve aşırı kıskançlıklarından sezmiştim ama beynim aptalı oynamayı seçmişti.Ben ona ne kadar güveniyorsam oda bana o kadar güveniyor sanmıştım.Yanılmıştım,bu yanılgı canımı acıtsa bile gerçek buydu.

Titrek bir nefes alıp "Doğu'yla konuşup oyunun devam ettiğini söyleyeceğim.Zaten bitirmek gibi bir lüksüm yok.Ama bana biraz zaman verin toparlanmam lazım."dedim kafamı yerden kaldırmazken.

Annem rahatlamış gibi bir nefes alıp sıkıca bana sarıldı.Sıcaklığını hissedince hafiflemiş gibi hissederken kafamı omzuna yaslayıp bende sıkıca ona sarıldım ve göz yaşlarımın omzunu ıslatmasına izin verdim.Her şey bitmişti.Tuna artık benim için bitmişti.

Annem eliyle saçlarımı şevkatli bir şekilde okşayıp "Geçecek oğlum.Söz veriyorum geçecek.Her şey daha güzel olacak."dedi omzumu öpmeden önce.

Umarım anne.Umarım geçerdi,umarım her şey daha güzel olurdu...

Yalancı | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin