23|Sapık Doğu

853 59 18
                                    



"Ay anne! Çık hadı lan, altıma yapacağım artık."diye böğürdüm tuvaletin önünde bir oyana bir buyana sallanarak.

Annem bir kaç dakika sonra çıkıp "Çıktım işte ne böğrüyorsun çocuğum!"dedi kaşlarını çatarak.Sanki iki saatir tuvalette olan bendim amına koyayım.

Ona göz devirip hızla tuvalete girdim ve cişimi yapıp rahatladım.Oh be!-Tamam size tuvalette ki ayrıntıları anlatmıyacağım...

Tuvaletten çıkınca Umay bıkmış bir şekilde yanıma gelip ben daha ne olduğunu anlamadan beni kolumdan tutup sürükleyerek odamıza götürdü ve kapıyı kapattı.Kaşlarımı çatıp "Ne yapıyorsun lan?"dedim anlamaz bir şekilde.

Bana bayık bakışlar yollayıp makyaj masasının önüne bir sandalye koydu ve beni sürkleyerek sandalyeye oturtup "Ebru hanımlarla nişan kıyafeti falan almak için alışverişe gidecekmşiz, seni hazırlamam ve güzel giyndirmem gerekiyormuş, çünkü Aslı denen kızı gözü tutmamışmış."dedi bir robot gibi konuşarak.

Ona göz devirip "Kim söyledi bunları kızım?Adam gibi konuşsana lan?"dedim sinirle.Hem nişan kıyafeti almaya niye hepimiz birlikte gidiyorduk?Bu evlilik işlerinden zerre bir şey anlamıyordum!

Oflayıp çenemden tutarak kafamı aynaya çevirdi ve "Az konuşta işimi yapayım.Annem söyledi ayrıca."dedi ve ardından arkama geçip saçlarımı düzeltmeye başladı.Bu aralar baya uzamış ve çene hattıma kadar geliyorlardı.

Umay'ın her zamn ki gibi olan mal hareketlerine göz devirip bir şey demeden işini yapmasına izin verdim.O Aslı yavşağını bende kudurtmak istiyordum.Zaten en son Doğu yüzünden yanında göt olmuştum.

Aklıma Doğu'yla tartıştığımız gece olanlar gelirken boğazıma ağrlık çöktü ama yutkunup o ağrlıktan kurtuldum.O olayların üzerinden tamı tamına bir hafta geçmişti ve ben iki gün önceye kadar umutsuzca beklemiştim.Tuna'nın beni aramasını,beni sevdiğini ve güvendiğini söylemesini beklemiştim ama öyle bir şey olmamıştı.

Hissettiğim hayal kırklığı katlanılamazdı.Artık biliyordum ki Tuna istese bile onunla beraber olamazdım.Eğer beni sevseydi dinlerdi.Bir hafta önce gördüklerime rağmen onu aradığımda en azından cevap verirdi ama hiç birini yapmamış üstüne ortak arkadaşlarımızdan biri onu başkasıyla gördüğünü söylemişti.

İşte o an anlamıştım.Bu ilişkinin sadece benim için önem taşıdığını.En çok değer veren tarafın ben olduğunu kavramıştım.En sonunda anneme söz verdiğim gibi Doğu'yu arayıp oyunun devam etmesini istediğimi ve bu sefer onu yarı yolda bırakmıyacağımı söylemiştim.

Bir kaç saatin sonunda Umay saçlarımı güzel bir şekilde iki yandan,kafa derimin üzerinden örmuştu.Üzerime de annemin mağzasından kiraladığı bol bebek mavisi bir gömlek ve onun altına yine mavi renkte çizgileri olan mini etek giymiştim.Yüzümde ki pembe allık ve aynı renk rujla gayet tatlı görünüyordum.

Genellikle bol gömlek ve etek giyiyordum ki erkek olduğum anlaşılmasın.Zaten feminen görünüşüm sağolsun kimse anlamıyordu.Bence bunun benim görünüşümle değil onların mallıklarıyla ilgisi vardı ama neyse.

Bol gelen gömleğimin göğüs kısmına bakarken aklıma gelen şeyle gözlerim irice açıldı.Lan! Biz şimdi nişan kıyafeti almaya gidiyoruz ve o elibiseler dekolteli olursa benim memelerden her şeyi anlarlardı amına koyayım!

Düşündüğüm şeyle kenarda durmuş gülümseyerek menun bir şekilde bana bakan annem ve Umay'a dönüp "Lan ben nişan kıyafeti falan giyersem her şey anlaşılır!"dedim telaşla.

Annemin kaşları çatılırken Umay "Niye anlaşılıyor ki?"diye sormuştu merakla.

Yutkunup "İşte dekolteli mekolteli olursa her şey patlar."dedim.

Annem bir kaç saniye yüzüme bakıp ardından "Ne malsın çocuğum sen? Ben hiç dekolteli bir elbise alınmasına izin verir miyim sanıyorsun? Hem ben sana kıyafet beğendim daha önceden,böyle sırtı açık ama önü tamamen kapalı bir şey.Şimdi alışverişe gideceğiz ama ben söyleyene kadar bir şey beğenme sen."dedi özgüvenli bir şekilde.

Kocaman gülümseyip annme sırnaştım ve rujlu dudağımla yanağnı sulu sulu öpüp "Kız sen ne fenasın anne!"dedim gülerek.

Homurdanarak yanağnı silsede ardından oda gülüp "Tabii ayol."dedi böbürlenerek.

Kapı zili çalınca Umay üzerinde ki etek ve bluzu düzeltip,"Doğu geldi galiba,ben açarım."dedi ve bizi beklemeden kapıyı açmaya gitti.

İçimde anlamsız bir heyecan oluşurken yutkunup eteğimi ve üzerimdekileri düzelttim.Elimle saçlarımı da yoklayıp boğazımı temizledim.Salona Umay'la gülüşerek giren Doğuyu görünce dudağımı ısırdım.

Gözlerim dudağının kenarında çıkan derin çukura giderken,daha önce gamzesi olduğunu bilmiyordum diye düşündüm.Hem ne ara Umay'la bu kadar samimi olmuştu ki bu? Annem de Doğu gelince yanına gidip sarıldı ve elini öptürdu.Lan bunlar ne ara bu kadar samimi oldu amına koyayım?

Ben anlamazca onlara bakarken Doğu'nın bakışları bana kaydı ve anında yüzünde ki gülüş silinip yutkunarak baştan aşağı beni süzdü.

Bir hafta sonra ilk kez görüyordum onu ve içimde ki kıpırtıya anlam veremiyordum.Nerdeyse bir aydır beraber olduğumuz için sanırım varlığına alışmıştım.Ama hala gözümde zorba bir piçti! Ne? Sırf zor anımda yanımda olup teselli etti diye askerlikte yaptıklarını unutmayacaktım ya!

Doğu gözleriyle bacaklarımı yemeye başlayınca göz devirip "Yine gözlerin yanlış yerlere kayıyor.İnan o gözlerini oymak için elime iyi bahane veriyorsun."dedim kollarımı göğüsümde bağlayarak.

Bu dediğime göz devirip "En son senin çarpık bacaklarına bakmayacağım belirtmiştim ama zihnin silmiş demek Uzaycığım.Ayrıca etek giysende hâlâ önünde ufak bir fazlalık olduğu için istesem de sana o gözle bakamam."dedi ifadesizce ama hâlâ gözlerini bacaklarıma dikmiş ayırmıyordu sapık herif.

Dediklerine sinirim bozulurken kaşlarımı çatıp "Sen kurban ol lan benim bacaklarıma! Eminim senin ki daha çarpıktır!Birde maymun gibi kıllısındır sen ıy!"dedim en çirkef halimle.

Bana boş boş bakıp "Sidik yarışınada girelim istersen."dedi alayla.

Sinrli bir nefes verip "Ben dışarıda bekliyorum.Sana daha fazla katlanamayacağım!"dedim ona omuz atıp evden çıkmadan önce.

Gıcık herif ne var bacakların çok güzel gözlerimi alamıyorum dese? Of! Bu niye benim için önemli ki? Doğu bana güzel dese ne olur, demese ne olur amına koyayım?

Yalancı | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin