Size Baba Diyebilir miyim?

946 62 11
                                    

Snape kızını kurt adamın elinden alır almaz koşarak hastane kanadına gitti.
Madam Promfrey yaralanan 4 öğrenci ile ilgileniyordu.
Snape : Madam! Diana! Isırıldı!
Promfrey ona döndü.
Promfrey : Ne? Hemen onu yatırın.
Snape boş olan sedyelerden birine Diana'yı yatırdı. Üstündeki cübbesini çıkarıp boynunda ısırılan yeri iyice ortaya çıkardı. İçeri Dumbledore ve Remus girdi. Snape'in yanına geçtiler. Diana'ya baktılar. Promfrey hızla Diana'nın başına gelip perdeyi kapattı. Isırılan boynuna baktı. Morarmış, kızarmıştı ve kan akıyordu. Eline aldığı beze su döküp kanı sildi. Ardından boynuna ilaçlı bir bezi bastırdı.
Promfrey : Profesör bunu burada tutun.
Snape bezi boynunda tuttu. Promfrey aldığı başka bir beze su döktü ve gözündeki kanları temizlemeye başladı. Umudu Diana'nın kör olmaması yanındaydı. Kanları temizledikten sonra eline iğne ve ip alıp kaşının üstünü dikmeye başladı. Snape bezi tutuyor bir yandan saçını seviyordu. Promfrey dikişi bitirdi. Gözün üstüne bez parçası yapıştırıp boynuna geri döndü. Kanlanan bezi alıp attı. Kızarıklık gitmişti. Buz alıp boynuna koydu. Ardından eline iki uzun bez alıp Diana'yı bağlamaya koyuldu.
Snape : Ne yapıyorsun!
Dumbledore : Snape! Madam Remus, Snape ve ben burada olacağız. Onu bağlamayın.
Promfrey : Ama ısırılmış değil mi? Uyanır ve saldırırsa?
Remus : Hayır Madam. Isırılan kişi ilk dolunayda saldırgan olur biz ona da izin vermeyeceğiz. Yine de biraz Kurtboğan iksiri işe yarar.
Snape bunu kendisine söylediğini anladı ancak buradan ayrılmak istemiyordu. Artık Diana'ya kızı olduğunu söylemek istiyordu. Voldemort'un onu bu yönden etkilemesine izin vermeyecekti. Dışarıdan Hermione ve diğerlerinin sesi duyuldu. Snape bezi tutması için Remus'u çekti. Kapıya koştu.
Snape : Hermione! Senden en kısa sürede kurtboğan iksiri yapmanı istiyorum.
Hermione : Ama profesör...
Snape : Diana için!
Hermione durdu. Başını sallayıp koşmaya başladı. Snape kapıyı kapatıp hızla Diana'nın başına döndü.
Bezi Remus'tan alıp tutmaya devam etti. Promfrey bezi değiştirdi.
Promfrey : Tek umudumuz sol gözünün kötü olmaması ve küçük de olsa zehrin ona bulaşmaması.

Herkes dağılmış Snape ve Remus kalmıştı. Remus camdan dışarıyı izlerken Snape kızının başında sandalyeye oturmuş başını Diana'nın yastığına yerleştirmişti. Boynundaki iz kapatılmıştı. Diana'nın sol eli yavaş yavaş hareket etmeye başladı. Boynunu çevirmeyi denedi ancak ısırığın acısı ile inledi. Snape başını kaldırdı. Elini hemen Diana'nın saçına attı.
Snape : Diana?
Diana
Boynumda hissettiğim acı ile inledim. Elimle çarşafı sıkıca tuttum. Adımı seslenen birisi vardı ancak kimdi. Babamın kucağındaydım. Daha doğrusu Snape'in. Kapı açıldı. Birisi içeri girdi.
Lucius : İsteğini getirdim Severus.
Snape : Teşekkürler Lucius.
Lucius : Uyandı?
Snape : Evet? Ancak bilinci tam açık değil.
Gözümde beyaz ve siyah iki gölge görünüyordu. Daha sonra ise pembe bir gölge geldi. Siyah ve beyazı yana itti. Koluma ince bir acı geldi. Gözümü yaşarttı. Kapatıp açmama sebep oldu. Açınca daha iyi görmeye başladım. Birisi yaşımı sildi. Turuncu bir gölge daha geldi. Gözümü yine kapatıp açtım ve Snape, Bay Malfoy, Madam ve Remus'un bana baktığını fark ettim.
Snape : Diana. İyi misin?
Konuşamadım.
Remus : Kurt ısırığı sonrası konuşmak zor olabilir. Sabahı bekleyelim. Bilinci yerine tam olarak gelir. Gecenin 3'ünde onunla konuşmamız imkansız.
Lucius : Ben oğluma bakıp evime döneceğim. Geçmiş olsun.
Bay Malfoy bana göz kırpıp çıktı.
Promfrey : Uyumalı. Odanıza dönün Profesör.
Snape : Buradayım.
Hermione : Profesör iksiri.... Diana!
Snape : Teşekkürler çıkabilirsin.
Hermione : Ama....
Promfrey tarafından Hermione dışarı alındı.
Snape : Kapat gözünü Diana. Sabah daha iyi olacaksın.
Daha yeni gözümü açmıştım. Ne olduğunu anlamadan geri kapatmam istenmişti. Profesör yanağımı okşayıp göz kapaklarımı aşağı indirdi. Bir kaç dakika içinde uyudum zaten.

Çarşaf sesleri ile uyandım. Gözümü yine zorla açtım. Sol tarafıma biraz döndüm. Remus yatağını düzeltiyordu. Beni görünce gülümsedi.
Remus : Nasılsın? Diana? Kendini nasıl hissediyorsun?
Başıma geldi. İzime dokundu.
Remus : Yanıyor veya acıyor mu?
Sağ tarafa dönüp izi acıtmayı denedim. Acımıştı. İnledim. Profesör Snape hala uyuyordu. Hareketlenmeye başladı. Tavana bakıp bana döndü. Hızla doğruldu. Ayağa kalkıp başıma geldi.
Snape : İzine baskı uygulama canın yanar.
Remus : Zehirin bir kısmı içeride bir kısmı hala boynunda. Gece yapacağım tedaviyi kabul etseydiniz zehir tamamen çıkacak ve kurtadam olmayacaktı. Ancak hala vaktimiz var. Diana belki bunu ister?
Snape : Uzun süre acı çekmesi mi hiç sanmıyorum. İzin vermiyorum.
Remus : Diana'ya sorsak ya?
Kurtadam olmak veya uzun süre acı çekmek. Kurtadam olmak zaten acı çekmekti.
Snape : İki kolundan damarını açıp büyük kan kaybetmesi, zehrin çıkması için zorlamak ve ölüm tehlikesinin fazla olması mı?
Remus : Diana'yı korkutmaya çalışıyorsunuz ancak onun korkacağını pek sanmam.
Snape elimi tuttu. Gözlerime baktı.
Snape : Bak Diana. Senin şuan sadece dinlenmem gerekli. Tedaviyi düşünmen değil. Remus senin iyiliğini istiyor biliyorum. Ancak acı çekmemeni istiyorum.
Remus : Evet Diana. Tedavi olmak zorunda değilsin. Senin hissettiğini bende biliyorum. Bu aramızda sır kalsın. Bende bir kurtadamım.
Profesöre baktım. Neden bu kadar endişeliydi? Gerçekten benim babam mıydı? Babamsa neden önceden bana bunu söylememişti? Saçımı okşamaya başladı. Promfrey elinde kahvaltı ile geldiğinde Remus yatağına oturup masanın başındaki tuhaf şişeden bir şey içti. Profesör kahvaltı tabağını alıp başucumdaki masaya bıraktı. Beni oturur konuma getirip yanımdaki sandalyeye oturdu. Tabaktan bana yedirmeye başladı. Belki o gerçekten babamdı ve şuan nasıl davranması gerektiğini kestiremiyordu. Yemek bitince kendimi aşağı çektim. Gözümü kapattım. Uyumak istiyordum. Sağ tarafıma bir şey geldi. Gözümü açıp baktım. Profesör yatağın kenarına oturmuştu. Gülümsedi. Yanağımı okşamaya başladı. Derin bir nefes aldı. Çekmeceyi açıp bir parşömeni açtı. Önüme getirdi. Kendi ismini gösterdi aile ağacında. Altına bir çizgi çekilmişti ve Diana Prinz(Snape) yazıyordu. Ona döndüm. Bana bakmıyordu ve gülümsemiyordu. Parşömeni bırakıp cama gitti. Derin bir nefes aldı.
Snape : Annen Agatha Chris ile evli değildik. Ama sen vardın. Bilirsin. Sarhoştuk. Anne Melez bir seherbazdı. Sen 1 yaşındayken görevde öldü. Haber ilk bana gelmişti. Agatha'nın sana sahip olması nedeniyle akrabaları ile ilişkisi kötüydü. Sana bakmazlardı. Bende hemen evine gelip seni aldım. Oyun oynuyordun. Yatağından çıkmış yerdeydin. Ayıcığın elindeydi. Seni kucağıma alıp evden çıktım. Henüz sana alışmamıştım. Bebek nasıl bakılır bilmezdim. Seninle sadece Agatha eve uzun süreli gelmezse vakit geçirmiştik. Seni bıraktığım gece uyuyamadım. Geri almak istedim. Ama sana bakamazdım. Bakarım dedim vazgeçtim. 7 yaşında seni okutmak istedim. Eğitimin benle başlasın. Yetimhaneye gittim. Evlatlık verildiğini söylediler. Evine gittim gece. Yağmur yağarken. Camın önündeydin. Uyumuştun. Gözün açıldı. Beni gördün. Ve hızla cam kenarından ayrıldın. Bense saklandım. Yağmurun altında dakikalarca haykırarak beni aradın. Çıkmak istedim. Yapamadım. Ağlamanı izledim. Sonunda eve döndün. Islak bir şekilde. Sana sarılmak istedim. Bu sefer durmadım koştum sarıldım. Soka uğradın. Bana baktın. Bense sana. Özlemimi gidermiştim. Ancak artık seni almalıydım. Hogwarts'ta kalmam gerekti. Sana bakamazdım. Aklından o anları sildim. Kendimi gizleyerek seni odana çıkarıp yatağına bıraktım. Islak şekilde. Alnını öptüm ve oradan ayrıldım. Daha sonra ise trende seni gördüm. Kısacık bakışmada zihnini okumaya başladım ve her anını seninle yaşadım. Biliyorum. Belki beni sevmeyeceksin. Baban olamadım. Şimdi bir anda ortaya çıkıyorum ve...
Diana : Size baba diyebilir miyim?
Profesör dondu. Bana döndü. Gözü yaşlı gülümsedi.
Snape : Tabi ki öyle diyeceksin.
Başıma koşup bana sarıldı. Bende ona. Bırakmadım. Bırakamazdım. Babamı bulmuştum. Nasıl bıraksaydım?

Gece 1 de bölüm atan yazarları sevin ndnxbfbf

Kayıp Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin