Kadir'in ölümünden 2 ay geçmişti kadirsiz koskoca 60 gün. Dayanması zordu ama alışmak zorundaydılar emel için güçlü durmak zorundaydı ömer ve asiye. Her ne kadar güçlü olmaya çalışsalar da gece yatağa girdiklerinde küçük çocuktan farkları yoktu. Abilerinin anne ve babalarının yokluğu akıllarına geldikçe yastığa sarılıp ağlıyorlardı. Ama bu hikaye de en çok yaralanan ömerdi. Asiyenin sevgilisi doruk, hep yanındaydı oğulcan harika ile birlikte aybike de berkle vakit geçiriyordu. Peki ömer? Yok muydu kimsesi? var ama o henüz bunun farkında değildi..
***
Sabah güneş'in ışığıyla beraber kalktı Ömer. Asiye ve Emel'in alnından öptü daha çok erken olduğu için biraz yürümek istedi. Ayakları onu evden baya uzaklaştırdı bir sahile geldiğini fark etti. Gördüğü boş bir banka oturdu çünkü kalabalıktı, herkes sabah sabah burda napıyor ki diye düşündü. Tabi ya! Spor için buradalar. Oturduğu bankta sadece suyun dalgalarını izledi bu ona az da olsa çok iyi gelmişti. Derken saatin 8'e geldiğini fark etti önce fırına sonra eve geçti asiye ve emel çoktan uyanmış kahvaltı için ömeri bekliyordu."Günaydın"
"Günaydın ömer nerdeydin sen merak ettim" dedi asiye.
"Sabah uyku tutmadı bende biraz yürümek istedim gelirken de ekmek aldım"
"İyi yapmışsın hadi gel otur okula geç kalıcaz"
Kahvaltılarını yapmaya başladılar çok sessizdi üçü de kahvaltı bitene kadar konuşmadılar. Bu sessizliği bozan biri oldu.
"Good morning gençler"
"Günaydın oğulcan"
"Hazırsanız çıkalım mı" dedi aybike.
"Çıkalım da emeli napıcaz acaba yengem müsait mi"
"Evet evet, annem de gelsin yanıma dedi. Ayrıca" Emel'e dönerek;
"Annem çizgi film açtı kek ve süt' te var yanında hadi koş seni bekliyor"
"Annem bunu bize hiç yapmaz git tadını çıkar"
"Oğulcan!" Aybike biraz sitem etti.
***
Okula geldiklerinde herkes gelmişti sınıftaydılar erenler de sınıfa çıktı. Sınıfa girer girmez asiye doruğun, aybike berkin, oğulcan da harikanın yanına geçti. Ömer tek başına kaldı yine sıraya geçerken onu izleyen iki çift göz vardı adeta çok şükür geldi! der gibi bakıyordu. Ömer fark etmedi tabi ama fark eden birisi oldu. Dalgın dalgın hâlâ ömere bakarken biri omzuna dokundu irkildi."Süsen"
"Talya! Korkuttun."
"Korkutmak istemedim ama sana sesleniyorum duymuyor musun"
"Dalmışım ya duymadım"
"Bu dalgınlığın sebebi ömer mi"
"Hayır ya öyle duvara bakıyordum" biraz afalladı süsen.
"Hadi ama süsen kaç yıllık arkadaşımsın tanıyorum seni. Sende uzun zamandır bi durgunluk var anlatmıyorsun da ama artık atma içine anlat bana yada iyi hissettiğin birine ömer'e."
"Bu öyle anlatacağım bir şey değil sağol yine de"
"Şimdilik öyle olsun bakalım" diyip konuşmayı bitirdi talya.
***
Öğretmen geldi direk dersi anlatmaya başladı ömer pür dikkat dersi dinliyor öğretmene bakıyordu. Tek şansı okumaktı. Okuyup kardeşlerine daha iyi bir imkan sunabilmekti bunun için tek odağı derslerdi ha birde bateri. Okul çıkışında barış abisinin yanına hem çalışıyordu hem kafa dağıtıyordu. Ders bitti erenler ve diğerleri kantine indiler iki kişi hariç ömer ve süsen. Ömer başını kitaplar da kaldırmadığı için süsenin sınıfta olduğunu fark etmedi ta ki su içmek için kafasını testlerden kaldırana kadar. Camın önünde oturmuş olan biteni izliyordu süsen. Dışarı çıkmak istemedi kantine inmekte istemedi Ömer'in ders çalıştığını bildiği için sessiz sessiz oturuyordu sadece. Ömer süsenin dalgın olduğunu fark etti ve yanına gitti."Süsen"
"Ömer sen miydin"
"Evet, sen neden tek başına oturuyorsun burda arkadaşlarının yanına gitseydin"
"Yok ya hiç keyfim yok böyle iyiyim. Rahatsız mı ettim aşağıya ineyim"
"Hayır tabiki seni öyle tek görünce ne olduğunu merak ettim. Sende dalgınsın benim gibi"
"Biraz öyleyim galiba"
"Sana bir teklifim var ben her gün bir yere gidiyorum bateriye. Orası bana çok iyi geliyor bugün de gideceğim sende gelmek ister misin?"
Süsen biraz şaşkınlıkla baktı ömere beklemiyordu böyle teklif bu ikinci teklifiydi önce baloya beraber gitme sonra da bateriye beraber gitme teklifi. Hiç alışık değildi ömerden gelen böyle zamansız tekliflere belki ömerle vakit geçirmek için güzel bir fırsattı bu. Balodan sonra çıkarımıyordu ömeri aklından üstüne kadirin ölümü olunca kaan ve akif yüzünden yaklaşamıyordu ne zaman konuşmaya çalışsa önünde hep kaan engeli vardı ha bir de akif atakulun tehditleri! Artık onları umursamadan ömerle yakın olmak istiyordu kaybedecek bir şey yoktu ne annesi ne babası, zaten onları uzun zaman önce kaybetti şuan olsalar da olmasalar da fark etmezdi. Daha sonra ömere döndü
"Olur, tabiki gelirim hatta çok memnun olurum"
"Okul çıkışı gidelim o zaman"
"Tamam bana uyar."
***
Ömer belki yalnız kalmamak için süseni çağırdı yada gerçekten onu yanında görmek istediği için. İlk seçenek olamazdı çünkü, her ne kadar kardeşleri, kuzenleri olsa da kendisini hep yalnız hissediyordu balo da bile herkesin yanında birisi varken o ve süsen yalnızdı bu yüzden süsenle yakın olmak istiyordu acıları birdi yalnızlıkları birdi. Birbirlerinin en büyük şanslarıydı kanayan yaralarını birlikte sarabileceklerdi..