4&4

1.8K 89 47
                                    

Ülkücü: Arel ( 17:05)

Elit komşu:  efendim ( 17:37)

Ülkücü: Annem soruyor da. "Akşam bize yemeğe gelebilir mi?" Diyor.(17:44)

Elit komşu: rahatsızlık vermeyeyim ya. Ülkü teyze kusura bakmasın(17:45)

Ülkücü: La saçmalama!(17:36)

Ülkücü: ne rahatsızlığı.(17:36)

Elit komşu:olsun ya. Ben sevmiyorum başkasının evinde yemek yemeyi.(17:37)

Ülkücü: la biz başkası mıyız? (17:37)

Ülkücü: gel işte.(17:37)

Ülkücü: sonra pes atarız.(17:38)

Elit komşu: o zaman çok fazla duramam. 1-2 saat oturur giderim.(17:39)

Ülkücü: nasıl istersen kardeşim. Ama şunu da bil başımızın üstünde yerin var. İstersen yatıya bile kalabilirsin.( 17:40)

Elit komşu: yatıya mı?!(17:40)

Ülkücü: evet. Benim odada kıvrılır yatarız.(17:41)

Elit komşu: senin odada(17:41)

Elit komşu: ikimiz(17:41)

Ülkücü: neden bu kadar şaşırdın. Merak etme adam yemiyoruz.(17:42)

Elit komşu: sen yiyebilirsin. Senin işin belli olmaz.(17:44)

Birkaç saniye ekrana baktım. Fesat algım beni dürterken. İçten içe söylendim. Saçmalama Cüneyt. Adam sadece şaka yapıyor. Nasıl yiyeceksin ki!

Ülkücü: olur yiyeyim:) (17:48)

Yataktan doğruldum ve dizimi hızla sallarken dudaklarımı kemiriyordum. Ne tepki verecek çok merak ediyordum. Bir anda Aler'in evinden büyük bir gürültü gelirken şaşkınca ayağa kalktım.

Pencereden kafamı çıkartıp" Aler!" Diye seslendim. Birkaç dakika sonra cama çıkarken başını tutuyordu. " Ne oldu?" Diye sordum. " Bir şey olmadı ya. Ayağım kaydı yere düştüm" dedi. " Yere mi düştün?" Diye merakla sordum. Nasıl düşmüştü ki. " Ne bileyim ya! Ayağım kaydı diyorum ya. Parkeler çok kaygan" dedi. Hafifçe kaşlarını çatmıştı. " Dikkat et ya. Bir şey felan olur mazallah. İyi misin peki? Çok sert mi vurdun?" Dedim. Eliyle saçlarını karıştırıp" yok ya çok sert değil" dedi.

Onu onaylarken" üstümü değiştirip geliyorum" dedi. Gülümsedim ve " çabuk gel" dedim. O da gülümseyip pencereyi kapattı. İçimde belli belirsiz bir mutluluk patlak verirken kalbimin hızla çarptığına şahit oldum.

Yutkunarak tekrar pencereye baktım ve alt dudağımı dişleyip içeriye girdim. Ne oluyordu bana. Niye saçma sapan düşüncelere kapılıyordum ki. Derince bir iç çekip telefonu elime aldım.

Elit komşu: eksik kalsın. ( 17:54)

Yazıyordu. Neden kalsın ki. Şimdi beni red mi ediyordu?

Ne?!

Ne reddi Cüneyt! Saçmalama... Aptal aptal düşüncelere kapılma.

Zil sesi kulaklarıma gelirken yerimde doğruldum. Üstümde siyah bir pijama altı ile beyaz bir t-shirt vardı. Aynaya baktım. Özensiz duruyordum. Dolabımdan siyah bir t-shirt, siyah bir eşofman altı ve siyah bir kapşonlu geçirdim. Saçlarımı elimle tarayıp tekrar aynaya baktım. Yüzüm solgun duruyordu. Neden bugün bu kadar çirkindim.

Sakin ol Cüneyt!

Çirkin felan değilsin. Hem gelen arkadaşın. Niye bu kadar özeniyorsun. Derin bir iç çekip tekrar saçlarımı düzelttim ve içeriye doğru adımladım. Aler içerde değildi. Hızlıca etrafa göz atarken salata tabağı ile içeriye girdi. Bana bakıp gülümsedi ve tabağı ortaya koydu.

Belli belirsiz bir gülümseme yüzümde peydah olurken babam" Cüneyt orada durma da git sende yardım et" dedi. Onu onaylayıp mutfağa geçerken kız kardeşim" ağbi sen mutfağa gelir miydin ya?!" Dedi. Yanına gidip yanağına bir öpücük kondurdum ve " kız cimcime sen büyüdün de ağbine laf mı koyuyorsun" yüzünü kırpıştırdı ve " 16 yaşındayım ben ağbi" dedi.

Gülümseyip" o kadar oldun mu sen ya" dedim. Eline tabakları alırken" ağbi sanki benden çok büyüksün. Sende 21 yaşındasın" dedi. Bende pilavı alırken" işte 5 yaş var aramızda. Ve 32 santim" deyip güldüm. Kardeşim sertçe bakarken" ha ha ve ha. Gene yaptın günlük şakani. Şakaci seniii" dedi. Bende gülerken içeriye geçtik. Aler de annem ile içeriye girerken göz ucu ile ona baktım. Gülerek anneme bir şeyler anlatıyordu.

Masada birkaç saniye oyalanıp nereye oturacağına baktım. Bende hızla oraya yönelirken  kardeşim Azra oturmadan hızla yanına yerleştim. Azra" ama ağbi orası benim yerimdi. " Dedi. " Senin benim yeri mi var cimcime. Geç otur işte" dedim. Oflayarak karşıma oturdu ve " ağbi sizin üniversitenin oraya polisler gelmiş dün" dedi. " Benim dün dersim yoktu. Bilmiyorum ya" dedim. Aler" Bir profösor ile öğrenci tartışmıştı o yüzden geldi" dedi.

Babam " Aman siz kazadan beladan uzak durun " dedi. Annem de araya girip" Özellikle sen Cüneyt. Ülkücü ayağına millete uyupta sakın bir şey yapma" dedi. " Merak etme anne, yapmam" dedim. Babam" o it ardaşlarınla da çok dolaşma" dedi. Onu gelişi güzel onaylarken annem" Aler sen ne okuyordun kuzum" dedi. Aler " konservatuar efendim" dedi. Babam" birkaç kere seni keman çalarken duydum. Çok güzel çalışıyorsun. Başka bir müzik aleti de çalabiliyor musun?" Dedi. Aler" evet piano ve gitar çalabiliyorum" dedi. Babam" çok güzel" dedi.

" Ailen birkaç kere gelmişti. İzmir'de mi oturuyorlar" Aler içtenlik ile gülümsedi ve" Hayır efendim, İngiltere'de oturuyorlar" dedi. Babam" onu birkaç kere televizyon da görmüştüm. Piyanistti değil mi?" Dedi. Aler" evet" diye yanıtladı. Annem" bir gün bize de çalabilir misin Aler" dedi. Azra araya girip" Evet Aler ağbi. Lütfen çal" dedi. Aler neşeyle" elbette çalarım. Hatta sana da öğretirim istersen" dedi. Kardeşim gözlerini büyüterek bakıp" gerçekten mi?" Dedi. Aler tepkisine daha çok gülüp" gerçekten" dedi.

Yemeği yemeye devam ederken bolca gülerek zaman geçirmiştik. Sofrayı toplarken annem Aler'e " Aler'ciğim çay mı istersin? Yoksa kahve mi?" Aler" benim için hiç fark etmez Ülkü teyze." Dedi. " Sen geleceksin diye ağlayan kek bile yaptım" diyince Aler" ne zahmet ettiniz ülkü teyze" dedi. Annem keyifle kıkırdayıp"Ya ne olacak sanki elime mi yapıştı. Hem diğer geldiğimde çok beğenmiştin" dedi. Aler" evet çok güzel yapıyorsunuz gerçekten" dedi.

Annem daha çok gülümseyip" sağol kuzum" dedi. Çay suyu koyarken Aler'e " hadi sen içeriye geç. Azra yardım eder bana" dedi. Aler" yardım etseydim" diyince" beş dakikalık iş çocuğum. Biz hallederiz" dedi. Aler onu onaylayıp içeriye geçerken bende içeriye yol aldım. Annem" Cüneyt" diyince yerimde durup ona baktım. Aler babamın yanına otururken annemin yanına gittim ve" efendim anne" dedim. " Ay bayılıyorum bu çocuğa. Ne kadar saygılı, terbiyeli, oturaklı bir çocuk" dedi. Sonra hatırlar gibi" Cüneyt bir bakkala gitde atıştıracak bir şeyler al. Odada yersiniz. Ha bir de şeker bitmiş. İki kilo da şeker al" dedi. Onu onaylayıp dış kapıya yönelirken içerden babam" Cüneyt bakkala mı gidiyorsun" dedi.

Salona doğru kafamı uzatıp" evet baba" dedim. " Bana da sigara al" dedi. Onu başımla onaylarken Aler boncuk gözleri ile bana bakıyordu. Ona gülümseyip ağız haraketleri ile "hemen geliyorum" dedim. Gülümseyip" tamam" dedi.

Gece mavisi bxb ( texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin