Beyaz. Bem beyaz.
Şıp şıp şıp... Nefesimde keskin bir acı. Genzimi yakan ayazda karlı hava havadaki buz kristalleriyle bir olmak üzere. Nefesimin sıcaklığından eser yok. Ölüyor muyum? Yine mi? Olmaz. Bu sefer olmaz. Vücudumda dağılan hissizlikle beraber hareket ediyorum. Bu benim bedeni mi. Belki bir süreliğine öyleydi. Tıpkı diğerleri gibi... Ama şimdi gidemez. O aç çocuk bensiz ne yapar. Anne demişti bana. Anne. Benim hiç annem oldu mu?
Şıp. Şıp. Şıp.
Elimi Kanlı yarama daha çok bastırıyorum, ama bu kanı kesmiyor. Sadece karnıma açılmış kanlı oyuğu daha çok hissetmeme yarıyor. Acı değil bu. Bir çok acı tattım ama bu onlardan değil. Soğuk ve kar bu acıyı daha çekilir kılıyor belki de. Beyazlar içinde kanımdan ardımda iz bırakarak yürüyorum. Çünkü durursam ölürüm.
'' SARA ! BENDEN KAÇAMAZSIN SENİ HAİN KADIN! '' Öfkeli ses beyaza boyanmış ormanda yankılanıyor. Ne sanıyordum. Aptal! Onun krallığında, ondan kaçabileceğini mi? Sarun tekrar bağırıyor. '' SARA, O OYUK KARNINLA BİR YERE GİDEBİLECEĞİNİ Mİ SANIYORSUN.'' Sesi bu sefer daha yakın. Adım seslerini duya biliyorum. Ölüm. Bu kadar yakın mı bana? Sarun'un ayakları ile zalimce karı ezişini, kılıcının kınına vurdukça şangırdadığını dahi duyabiliyorum. Ayaklarımı zorlamam kan akışımı hızlandırmak dışında bir işe yaramıyor. Saklanacak bir ağaç kovuğu arıyorum. Güzel bir mezar arıyorum belki de. Bu beden ne kadar umrum da ki.
APTAL! APTAL! Basit ve aptalca hatalar yaptın. Tenebis Sarayda ne sandın ki. Karanlık topraklar... Yaşayacağını mı? Ne kısa bir ömür oldu bu seferki.
'' İşte buradasın küçük hain. '' Arkamı dönmemle Sarun'un alev saçan gözlerini görmem bir oluyor. Saçımdan tuttuğu gibi beni önüne savuruyor. Yüzümdeki donma hissi tüm bedenimin kar ile buluşmasıyla son buluyor. Sıcaklık hissediyorum. Kırmızı daha kırmızı.
'' Her şeyimin üzerine yemin ederim ki, senin ölümünün benim ellerimden olacağını hiç tahmin etmezdim. Seni sevdim ben be kadın. Ama sen o güzel çehrenin ardında bir yılan gizliyormuşsun. Hain. '' Beyaz uzun saçları rüzgarda dalgalandıkça öfkesini daha derinden hissediyorum. Dilimin bağı o an çözülüyor. İstemsiz bir gülme beliriyor yüzümde. '' Kusurumu bağışlayın Lordum ama Tenebis sarayında tek sevdiğiniz şey kendinizsiniz... Ben asla size ihanet etmedim. Ben sadece. '' Sarun sözümü kesiyor. '' Sen sadece benim sana olan ilgimi kullanan bir hainsin. Tenebis ordugahlarını sadece sen ve Şövalyem Kiri biliyordu. Kiri kızımla nişanlıyken beni Clara krallığına satmaz. Ama sen! Seni hain yılan. '' Bana doğru bir adım atıp yanıma eğildi. Bu benim sonumdu. Kaçacak bir yer yoktu. Bu eziyeti tekrar yaşayacaktım yani bu ızdırabı. ''Sizce kızınız ve Kiri çok mu masum Lordum. Yoksa en yakınınızın ihanetini hazmetmektense değersiz bir saray hizmetkarını öldürmek daha mı kolayınıza geliyor. Siz de biliyorsunuz onla- '' Tam kalbimi delen bir hışırtı, sözlerimi de delip geçiyor. '' Sara. Güzeller güzeli Sara. İhanetin bedeli ölümdür. O minik burnunu her halta sokmamalıydın. '' Ve kılıcını bedenimden tek hamlede geri alıyor. Bedenim o an dalsız budaksız kalmış gibi yerle bir oluyor. Huzur. Sonunda huzurlu bir son. Derken yine o uğultu.
Şıp şıp şıp şıp şıp.
'' Masum bir can aldıktan sonra huzurlu bir son mu dilersin LANETLİ RUH '' Ruhum adeta ince bir iplikte sallanıyor o an. Boş bir yankıya yakarıyorum sanki. '' Bu son olsun. Başka bir beden istemiyorum. Bu acıyı, kayıbı, düşünmek istemiyorum. Vicdanımın kızgın sacı beni yeterince kavurdu büyücü İRİS. '' Zalimce bir kahkaha yankılanıyor karanlığın içinde '' Sanra. Onu öldürdün. Kardeşim bir masumdu ve sen onun canını yaktın. Benim canımı yaktın. Sen de bu lanet ile tekrar tekrar yanacak ve huzur bulamayacaksın LANETLİ RUH '' '' Kazaydı. Yemi ederim. Sanra'ya zarar vermek aklımdan dahi geçmezdi. Ben onun ablası gibi- '' Ve yine bir uğultu. Acı bir çınlama Yanma. Tüm bedenim alev almıcasına. Ama benim hiç kendi bedenim olması ki. '' Senin kendi hayatın asla olamaz. Başkalarının hayatlarını yaşayan bir parazitten ibaretsin sen. Öldürülen masum ruhların bedenlerinde bir parazit. '' İrisin bu sözleri ile karanlığım git gide beni içine çekti ve çoğaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Göçmen Ruh
Historical FictionPeras, Siyera, Sara, Domena ve niceleri... Lanetli Ruh'un yeni hapis olacağı bedeni Yüce CLARA Sarayı Elçisinin küçük kızı Luna olacaktı. "Masum bir ruhu öldürmenin cezası huzura eremeden bu döngü içinde öldürülen diğer masum bedenlerde hapis olmak...