ARDA RÜZGARBEYLİ : Bak bunu görmek isterdim.Sana daha çok yakışır gerçi.
KORKUT KORKMAZ : Şunun kel kafasına bi şamar çekicen. Sana bişey diyim mi Arda.
Aralarında kikirdeşmeye başladılar.
PATRON : Siz şaka yapıyorum sanıyorsunuz he? Peki. Getirin lan emanetleri. Aç benim müizği.
(Radyodan açılan müzik : Üç Kuruş Müzikleri / Kartal/Gerilim / (10.Bölüm özel) )
Patron eliyle ritim tutarak.
PATRON : Bak bu müziği niye seviyorum biliyo musun? Ortama bir renk katıyo.
Patron konuşurken sanki bir delinin harikalar diyaraında geziyormuşcasına anlatıyordu.
PATRON : Şu darbuka... Bir gerilim veriyo. Bu seslere vokal olarak tırnağını söktükten sonra bağırttığım kişileri kullanıyorum.
Patronun yanına bir çanta gelmişti. Çantanın içinde boğmak için ip. sökmek için karga burnu. Diz kapağına vurmak için büyüğünden bir İngiliz anahtarı. Hatta araç aküsü. Bir jop. Ne ararsa bulabilirdi de .
PATRON : Soyun lan bunları!
Adamlar Korkut ve Ardanın üstünü çıkardılar.
PATRON : Su getirin şimdi iyiice bi islansınlar.
Az sonra sudan çıkmış balık olacaklardı. Oldular da.
PATRON : Güzeel şimdii ver bakim bana jobu.
Patron bir yandan jobla vücütlarına vururken. Bir yandan azar çekiyordu.
PATRON : Siz , hem, bana, milyonluk zarar yapıcaksınız. Hemde, cezasız kalıcak, Öyle mi, hee!
Job zaten yapısı gereğince yakmaya meyillidir teni.Birde ıslak ten üzerinde 2 kat fazladan yakmıştır kesin.. Patronun da dediği gibi vokal sesleri çıkıyordu bizimkilerden...
PATRON : Oğlum milyonluk zarar diyorum lan. Hele sen bide karımla dalga geçtin. Normalde yapmıyacaktım ama sana elektirik vericem. Karımla dalga geçmek haa.
Patron iletişimli kabloları aküye bağlanmasını istedikten sonra.Verdi ayarı Korkuta...
Fazla elektirik alan Korkut bayılmıştı.
PATRON : Aaa ne çabuk bayıldın lan. E kaldık seninle baş başa.
ARDA RÜZGARBEYLİ : İstediğini yap lan köpek soyu. Kardeşim bayıldı onu bırak .
PATRON : Ohooo. Fedekar mısın oğlum sen ? Çok mu film izledin. Fakat haklısın lan bırakıcam ama şimdi değil. Biraz eğlenelim dimi ama ? Belki yarın da benimle olursunuz. Belki öteki günde.
Hiiç belli olmaz. Şimdi seninle biraz dans edelim.
Patron aldı eline jobu ve biraz dans eder gibi haraketler yaparken ardaya vurdu. İyice ter attıkdan sonra.
PATRON : Bunları bağlayın oğlum içerdeki odalara. Ölmediklerinden ve kaçmadıklarından emin olun.Yüzlerine sakın vurmayın.
Patron bunu dedikten sonra garajdan ayrılmıştı. Bizimkileri ise arkada atölye odasına benzer bir yere koydular. Ellerinden tavana asılı duruyorlardı. Tek yapabildikleri ayakta öylece dikilmekti. Yanlarında ise sadece bir alet masası vardı.Öyle bir makara sistemine bağlıydılar ki. Biri diğerie ters oranda haraket etmek istese diğeri yukarıya çekilecek kollarından. Hem diğerinin üzerine de yük binecek. Muhteşem bir sistemdi. Kaçış belki de imkansızdı.
Korkutun anne ve babası eve geldiği için rahat konuşamayız diyen kızlar bizim mekana geçelim. Hem Sezginle İsmaili de çağırırız demişlerdi. Yolda Alice ile buluşup Mekana doğru yürümeye başladılar. Sezgin , Aysu , İsmaili ise daha yoldayken aramışlardı gelin diye. Yolda yürürlerken önlerini 3 arizona kertenkelesi kesti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzgun Korkmaz
AdventureHer an herşey olabilir! Ürkek bir çocuk aniden büyüyebilir... Çok güçlü bir adam savunmasız kalabilir.. Hiç beklemediğin bir anda hiç beklemediğin biri,birileri sana yardım edebilir. Bu önü belirsiz hayatta bakalım Korkmaz'ın hayatı nasıl bitecek? N...
