Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Noel arifesinde ne hakkında bu kadar çok düşünüyorsun?" Seninle konuşmaktan çok bulaşıkları yıkamaya odaklanırken Jeongin'e nazikçe sordun. Sana nasıl cevap vermesi gerektiğini tartışmak için hareketlerini durdururken yüzünde yumuşak bir gülümseme belirdi.
Duruşunu düzeltiyor ama sırtını sana dönük tutuyor. Rastgele cevap veriyor, "Sadece düşünüyordum." Söyleme şeklinden, yüzünde bir gülümseme olduğunu biliyorsun. Havayı bir sessizlik kaplıyor. İkiniz de hareket bile etmezsiniz.
Cevabı ondan koparmaya çalışıyorsun, "eveeet? Hadi bebeğim. Söyle bana."
Gülüyor ama sessiz kalıyor. Bir yıla yakındır onunla birliktesiniz, bu yüzden onun tavırlarını oldukça iyi bildiğinizi düşünmek istersin. Seninle alay ediyor, daha fazla soru sorman için seni kandırıyor. İlgini çekmek istiyor. Tatil ruhu içinde, birlikte oynuyorsunuz. Arkasından yürürsün ve ellerini beline sararsın, hafifçe sıkarsın ama cevap vermez. Başını sırtına, kürek kemiklerinin arasına yaslarsın ve dokunuşunla rahatladığına neredeyse yemin edebilirsin.
İkinizin de bu sınırı zorlamadığını belirtmek yeterli. Henüz vakti değil. Bunu istemediğinden değil, çünkü istiyorsun. Jeongin'in harika bir aşık olacağını çok iyi biliyorsun çünkü o zaten yatak odasının dışındaki ihtiyaçlarınla çok uyumlu. Ve yogun öpüşme/yiyişme? seanslarınızın muhtemelen bir veya iki çizgiyi aştığını ama asla birlikte yatmadığınızı kabul etmeseydiniz yalan söylemiş olurdunuz. Bakire olduğunu biliyordun ve kesinlikle onu zorlamayacaksın.
Sen kendi düşüncelerine dalmışken, boğazını temizledi. "Noel hediyen hakkında uzun uzun düşündüm. Ara sıra bıraktığın ipuçlarıyla benim yapmak istediklerim arasında, sanırım senin için yapacak mükemmel şeyi buldum." Bir havluya uzandı ve ellerini kuruladı, sonra seninkini hareket ettirdi, böylece dönüp söylemek üzere olduğu şey için senin yüz ifadeni görebildi.
"Bu gece Noel hediyeni ister misin?" Kaşını kaldırdı, sırıttı. Yüzündeki ifadeyi aldın. Gözlerinin arkasında şehvet olduğunu düşündüğün ama henüz umudunu kesmeye cesaret edemediğin belli bir bakış vardı.
Dudaklarını çabucak öpüp çekildin ve "Tabii, sadece bu gece benimkilerden birini açarsan" dedin. Teklifi düşünüyormuş gibi mırıldandı. Ağacın altından sarılmış küçük bir kutu almak için oturma odasına yürümek için çekildin.
Bir an için kafanızı karıştırarak güldü. "Benimki ağacın altında değil, Y/N".
Neyi kastettiğini anlamaya çalışırken Jeongin'e verdiğin hediyeyi elinde tutuyorsun. Sevecen erkek arkadaşının sana ne aldığını düşünmeye çalışırken, ona hediye kutunu verdin. "Bu noktaya gelmediğimizi biliyorum ama sana ilk seferimizde kullanabileceğimiz bir şey almak istedim." Bu harekete alıştıktan sonra sana neler yapabileceğini hayal ederek hafifçe kızardın.
Kıkırdadı, yüzünde bilmiş bir gülümseme belirdi. "Ne tesadüf.." diyerek sözünü kesti. Öncekinden daha da şaşkın görünüyordun. Siyah dantelli iç çamaşırını işaret parmağından sarkıtmıştı ve gözlerinde içinizin oldukça çabuk ısınmasına neden olan şehvetli bir bakış vardı. "O zaman bunu giymen gerekecek."
Gözlerin fal taşı gibi açılır, duyduklarına şaşırırsın. "Bu mu-" diye sormaya başlıyorsunuz ama önünüzdeki sahneden alabildiğiniz bilgileri alırken duraklıyorsunuz. "Hediyen bekaretin mi?" Sorun neredeyse onun kadar masum görünüyordu. Başparmağı çenenizi okşuyor ve size tartışılmaz bir sevgi ve bağlılıkla bakıyor.
Eğildi, dudakları kulağınızın ucuna sürterek, "Mükemmel hediye, değil mi?" Uzaklaşırken dişleri kulağının kabuğunu kemiriyor. Gözlerindeki endişeyi görebiliyordu, elleri yüzünü çerçevelemek için hareket ediyordu. "Eminim Y/N. Güven Bana. Bu hediyeyi başka birine vermek istemem." Aşağıya bakmadan önce ikiniz bir an daha birbirinize bakıyorsunuz.
"Bence birileri de bu hediye için gerçekten heyecanlı." Ellerinden siyah danteli alıp yatak odasına giderken dalga geçtin, yol boyunca gömleğini ve şortunu kaybetmeyi göze aldın (yolda soyunuyirsun yani). Omzunun üzerinden seslendin, "Banyodan çıktığımda o yatakta olmazsan, kıçına dominatrix olacağım."
Keskin bir nefes aldı ve vücudunda hoş bir ürperti hissetti, "Lütfen. Sanki beni alt edebilirsin," diye mırıldandı, nasıl kontrollü görüneceğini merak ederek.
