45.Bölüm | VII

623 61 105
                                    

Queen - Jonathan Groff (Glee Cover)

Another One Bites The Dust

*

"İyi misin, anne? Biraz dalgın gibisin." Dönemin ilk Hogsmeade haftasonundan bile önce Narcissa Malfoy özel izin ile oğlunu okuldan çıkarabilmişti. Umbridge, son zamanlarda okuldan çok sık çıkmış olduğundan yakınsa da gözde öğrencilerinden biri olduğu için bunları şikayet etme anlamında söylememişti. "İyi derken? Hiçbir şeyden haberdar olmaman imkansız, Draco. Her şeyin merkezindeydin."

"Kreacher size bilgi yetiştirirken bana orası pek merkez gibi gelmedi." Kaymak birasından bir yudum aldı. "Babamın ondan faydalanmasına izin vermemeliydin. O küçük cinin size ötmek için gece gündüz söylenmelerini iki ay boyunca boşuna dinlemedim ben."

"Ailenin gerçekte hangi tarafta olduğunu unutmuşsun..." diye fısıldadı Narcissa.

"Ah, merak etme unutmadım. Unutmadığım bir diğer şey ise bizim taraflarımız." Kararlılıkla annesine baktı. "Bu konuşmayı daha önceden yaptık anne! Babam ne derse onun tersi olacaktı."

"Denedim!" Sesinin beklediğinden yüksek çıktığını fark edince boğazını temizleyip tekrarladı. "Denedim. Sence bu salonumun ortasında Karanlık Lord varken kolay oldu mu?" Uzun sarı saçlarını boynundan çekti, ter basmıştı. "Yakın zamanda sadece o da olmayacak ya. Planları var."

"Nasıl?"

"Çok yakın zamanda biricik oğlum." Draco'nun elini tutup öptü. "Bu sorunun cevabını alacaksın. Bu bahsettiğim şey gerçekliğinde bir daha asla bu şekilde rahat konuşamayacağız. İzin verilmeyecek. Düşüncelerine dikkat etmen gerekecek, kendini korumalısın."

"Koruyorum zaten."

"Yetersiz! Daha fazlası olmalı. Gerçekleşen kaç tane plan oldu bilmiyorsun bile... Benim tek engelleyebildiğim ise benim gibi o işareti almamanı sağlamak." Narcissa'nın sesi tizleşti, duygusallamıştı. "O işareti alırsan nasıl bir anne olurum?! Çocuğumun ruhu, onuru, hayatı kirlenir. Nasıl zorlarım seni istemeyeceğin şeyler yapmaya?"

"Anne sakin olur musun? İşaret falan almıyorum ben."

"Teyzen..." Narcissa gözlerini sildi. "Teyzenin neler diyeceğini kestiremiyorum."

"Teyzem mi?" dedi Draco. "Andromeda? Onunla yıllardır konuşmadığınızı sanıyordum-"

"O değil zaten diğeri." Yaşlar tekrar gözlerine akın ederken sesi kısılmıştı. "Bellatrix... Yakın bir zamanda onu aramızda göreceğinden şüphen olmasın, Draco."

"İyi de neden?" Narcissa o gün oğluna bildiklerini ona zarar vermeyecek seviyede anlattı, kimselere söylememesi konusunda onu uyardı. Bunları bilen olmamalıydı. Bilinmesi tehlikeye yol açabilirdi. "Şimdi ona bunları söyleyemeyecek miyim?" dedi Draco, okula gitmek için ayrılacaklardı. "O benim arkadaşım anne."

"Bilmemesi gerekiyor. En azından vakti gelene kadar. Karanlık Lord-"

"Onun canı cehenneme. Kinci pislik. Ona ihanet eden, yanlışı olandan bir şekilde intikam almayı başarıyor. Şimdi git anne, ona ihanet ettiğimizi öğrenirse bizden de intikam alası gelir. Blackler gibi oluruz." Derin bir nefes aldı. "Ve şunu bil. Bu da bizim küçük sırrımız olsun. Ne kadar intikam almak isterse istesin, umurumda değil. Ona anlatamasam bile her zaman Violet'in yanında olacağım, onu koruyacağım. O ve ailesini. O benim için bunu yapardı, bundan eminim, ben de yapabilirim." Sırıttı. "Ailesinden bahsederken umarım ondan özellikle bahsettiğimi anlarsın. Onu da korumak için ekstra çaba sarf edeceğimden emin olabilirsin." Üç Süpürge'den çıkarken içi kararmıştı. Ne yazık ki yanlışlıkla dinlediği bir Yoldaşlık toplantısında Sirius'un dediği gibi, savaş yakındı. Herkesin umutlarını yıkmak için hızla geliyordu.

Violet BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin