6th second

181 28 28
                                    

Yuvarlak masanın etrafı, çokta yeni olmayan yüzlerle çevirliydi. Bazıları heyecanlıydı, yıllar sonra yeniden aynı yerde olmaktan, bazıları ise bir daha böyle bir şey yaşanmasını beklemedikleri için biraz şaşkınlardı.

Kakucho, Izana'nın sağ kolunun oturması gereken yerde oturuyordu. Masanın etrafındaki yüzler arasında bazı gözler, bu konumdan rahatsız kıpraşıp durdular, çoğu böyle bir şeye karşı çıkamayacağının bilincindeydi. Fakat dikdörtgen çerçeveli gözlüklerin ardındaki bir çift göz, büyük bir zekanın ve beyninin farklı kıvrımlarından çıkan hiddet parçacıkları yüzünden parlayan bir çift göz, sivri ve çatık kaşlı, güneş kavruğu tenli çocuk içinde tuttuğu kini saklayamazdı. Yeni bir çete fikrini Izana'ya anlatan oydu ve şimdi fikir babası olarak böyle bir statüyü kendine ait görüyordu.

Şimdi bulunduğu basit liderlik konumunu kendine yaraşır görmüyordu aslına bakarsanız, eğer bir şeyler başarmak niyetindeyse Izana'nın yanında durmalıydı, sürekli, Izana'nın beynine girebilmek ve manipüle ederek elinde oynatmak için dibinden ayrılmaması gerekiyordu. Fakat herkes biliyordu ki, Kakucho dururken Izana kimseyi kendi sağ kolu olarak falan seçmezdi.

Çocuğun bakışları Kakucho'yu korkutmadı, korkutamazdı da zaten, bu odadaki kimse Kakucho'nun en ufak bir paniğe kapılmasına sebep dahi olamazdı. Kakucho bu odadakileri tanıyordu, korkutucu görüntülerinin arkasında yatan ve akbabaların parçalamasıyla sağa sola sürüklenen leşleşmiş ve bayat ruhlarını herkesten iyi biliyordu. Fakat her ne kadar cesaretini belli edercesine gerinse de, Kisaki'den korkmalıydı belki de. Kisaki, bu odanın en hırslı elemanıydı. Bir şeyi istediği zaman o şeye pençelerini öyle bir geçirirdi ki, kendi kolu kopsa da isteğini bırakmazdı asla. Şimdi de, yeni hedefi Kakucho'nun yeriydi.

-

Koca dalgaların beraberinde getirdiği rüzgar, Kakucho'nun daha çok titremesine ve anılarının sıcaklığına daha çok sarılmasına sebep oldu. Kakucho, hilal biçiminde gölgelenmiş ayı izliyor, Izana'ya rapor vermek için bekliyordu.

Tenjiku'nun kurulmasının üstünden birkaç ay geçmişti. Kakucho, artık kafasının içinde dolanıp duran ve her aynaya baktığında kendinden tiksinmesine sebep olan yalnızlık kavramını daha az hisseder olmuştu. Çete işleri ve annesinin küçüklüğünden beri üniversiteye girmesi hakkında verdiği vasiyeti gerçekleştirmek için çalışmaları arasında, bunun üzerine daha az düşünüyordu. Bir de sırlarını ve duygularını paylaşamasa da yalnızlığını paylaşan Izana vardı.

Kakucho, böyle düşünüyordu düşünmesine, ama Izana'nın beynine yerleşmiş ihanet tohumlarından habersizdi. Kisaki, Izana'nın yanından ayrılmıyor ve Kakucho'nun her hatasını evire çevire Izana'ya karşı işlenmiş büyük günahlara çeviriyordu, her senaryoyu o kadar çok değiştiriyordu ki Kakucho'nun haberi bile olmayan ayrıntılar bir anda var oluyordu.

Izana, zaten kuruntulu bir insandı, şimdi gidip Kakucho'nun hiçbir suçu olmadığını söyleseniz bile inanacak değildi. O kişi Kakucho olsa bile, şüpheleri bir kere var olunca yok olamazdı işte.

Kisaki, uzun bir zaman sabırla ilmek ilmek işledi bu şüpheleri. Tane tane, her şeyi yerine oturtarak Izana'nın beynine o kadar derince girdi ki, kim olsa böyle bir manipülasyondan kurtulamazdı. Kisaki, sonunda olayı ayrıntılardan çıkarıp iftiralara dönüştürmeye karar verdi.

Kakucho'nun bunlardan haberi yoktu. Hava artık eksilere düşünce, deri ceketinin önünü kapattı ve durduğu iskeleden dönüp karargâha doğru yürümeye başladı. O sırada anının yer yer yok olduğunu, kendi yürüdüğü yol dışında etrafın silikleşip döküldüğünü fark edemiyordu.

Karargâhta kimse yoktu, Kisaki dışında.

"Herkes nerede?"

"Motorsiklet kavgasına gittiler."

Kakucho, kimse yokken Kisaki'nin burada oturmasını garipsedi biraz, yine de onun verdiği adrese gitmek için motoruna bindi.

Kisaki'nin verdiği adreste kimseyi bulamadı. Ya yanlış yerde olduğunu ya da kavganın dağıldığını düşündü, Izana'nın gri-beyaz saçlarını görene kadar.

Izana'nın yanına gitti. "Bana kavga olacağını söylediler. Neden tek başına buradasın?"

"Diğerleri adam toplamaya gittiler. Kavga daha başlamadı."

Kakucho, Izana'nın yanında durup denizi izlemeye koyuldu. "Benim böyle bir kavgadan haberim yoktu."

"Ee?"

"Eesi, liderim," dedi Kakucho "Sağ kolunuzun ben olduğumu sanıyordum. Ama hiç bir şeyden haberim bile yok."

"Sana güvenmiyorum."

Kakucho derin bir nefes verdi. "Hepsi o Kisaki lavuğu yüzünden, değil mi?"

"Kimsenin yüzünden falan değil. Fikirlerimin öyle aciz bir faninin dediklerine göre şekilleneceğini mi sanıyorsun?"

"Anladım." Kakucho, bir sigara yaktı. Çete üyeleri, küçük topluluklar halinde alanı doldurmaya başladılar. 

"Yarın çeteden ayrılırsın. Bu da birlikte katıldığımız son kavga olur."

Kakucho'nun ruhu öyle bir hınçla sarsılmaya başladı ki, ruhunun ufalanıp yok olacağını sandı.

"Izana sana ve ideallerine öylesine itaat ettim ki, Tanrı'nın ilahiyatına bağlanmadığım kadar... Senin için her şey bu kadar basit miydi? 10 yıl önce, o çocuk aklımızla kurduğumuz hayallerimiz senin için bir anlam ifade etmiyor mu?"

Izana, gülmeye başladı, "Seni bir köleden fazlası olarak gördüğümü mü sanıyordun? Gerçekten o kadar acınası ki-"

Kakucho, bu sözler üstüne hiçbir şey demedi. Arkasını döndü ve gitmeye hazırlandı,

Tam karşısında duran Kisaki'nin silah namlusunu görene kadar,

"Izana, " Kakucho, yerine mıhlandı, "Izana benden bu kadar tiksinmiş olamazsın,"

"Bilmiyorum," Izana'nın koyulaşmış gözleri etrafı taradı, "Neyden bahsediyorsun?"

Kisaki

Barut kokusu, denizin tuzlu suyu beraberinde taşıdığı rüzgar ile birlikte bütün sahili sarmaladı.

sleeping with ghosts, izakakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin