i've searched the universe
and found myself
within' his eyes
†Şimdi, her şey bir burgaca kapılıyor ve sonunda bütün anıları Kakucho'nun ayakları altına seriliyor.
7 yaşında Kakucho. İlk defa iki tekerli bir bisikleti olmuş ve tüm gücüyle asılmış pedala, sonra sahnede bir ağaç beliriyor, ağaca çarpmamak için bisikleti aniden sağa doğru kırıyor. Karşısında Izana.
8 yaşında. Annesi ve babası ölmüş ama bunun gerçekliğini kavrayamamış daha. Yalnız başına, büyük bir yatakta oturuyor ve gözündeki bandajı çıkarıp atmak istiyor çünkü kaşındırıyor ve çok acıtıyor. Hemşire yemek getirmek için perdeyi açıyor ama hemşire değil bu, karşısında Izana.
11 yaşında. Izana hapiste o zamanlar. Dayak yememek için koruyucu ailesinden kaçıyor ve kaldığı odanın camından atlıyor, ama koşmaya başladıktan sonra bir silüet beliriyor önünde. Karşısında Izana.
14 yaşında. Çeteden ayrıldığı ilk gün, yolunu şaşırmış bir ceylan gibi çünkü nereye gideceğini bilmiyor. Dünya gözlerinin önünde kocaman oluyor ve Kakucho kendini o kadar güçsüz hissediyor ki, üstüne yürüyen sarhoş adamdan haberi yok. Sonra bir siren sesi duyuluyor ve sarhoş adam arkasını dönüp koşmaya başlıyor, Kakucho aniden kafasını çeviriyor ve karşısında Izana.
16 yaşında. Okuldan sonra her zaman oturduğu köşeye gidiyor ve bir bira açıyor. Bir köpek koşuyor önünden ve bir kadın pazar arabasıyla geçiyor. Karşısında Izana.
Izana'yı neden hayallerinde bu kadar çok gördüğünü düşünüyor. Son anlarını onunla geçirdiği için mi yoksa onu tapacak kadar çok sevdiğinden mi?
Bilinçaltı kaç boyutludur bilinmez, bir anda kenarlarından sıcak kan sızmaya başlıyor her yere ve anılarının üstüne kan sıçrıyor.
Aslına bakarsanız, Kakucho ölüyor. Kalbi artık atardamarlarına temiz kan vermiyor ve beyni oksijensiz kalıyor, hücreleri ve sinirleri bir bir ölürken beyni kendini savunmaya alıyor ve en yakıcı anılarını seriyor önüne.
Anılar birbirine karışıyor, anılar, sesler, görüntüler, fikirler, anılar, sesler...
Hayal etmek yaşayanlara özgü değil midir?
Kakucho'nun bilinçaltı da ölüyor.
Boğulmaya başlıyor, ağzında bir şeyler birikiyor çünkü kan kusuyor Kakucho. Herhalde böyle ölecek.
Beyni artık düşünemiyor, hayal edemiyor ve her şeyi unutmaya başlıyor. Kakucho'nun ağırlığını taşıyamıyor ve onu gerçekliğe iteliyor. İstemiyorum, diyor Kakucho yaralarının acısını yeniden hissetmeye başlarken, ölmek istemiyorum, unutmak istemiyorum, böyle ölmek istemiyorum, yalnız ölmek istemiyorum.
Eh, ölecek ama.
Kafasını kaldırıyor hayal meyal. Annesi mi bu? Hayır. Babası mı? Hayır. Her şey birbirine girmiş ve hiçbir şey net değil. Karşısında Izana. Ama yarım yamalak.
Gözyaşları gözlerini buğularken sadece Izana'yı net gördüğünü düşünüyor ama hayır, Izana değil o, bilinçaltı ona son bir kez bir şeyler hatırlatmaya çalışıyor.
"Izana," dedi mırıldanarak, kurumuş boğazından sesi çatlayarak çıkıyor, gözyaşları delirmiş gibi boşanıyor ve soğuk hava gözyaşları yüzünden ıslanan yerleri bir bıçak gibi kesiyor.
"Izana, o sen değilsin. Ölüyorum Izana, boğuluyorum, çok küçükken yalnızlıktan korkardım ama şimdi kimse yanımda değil, ve ben kirli bir sokak köpeği gibi bir köşede geberip gidiyorum, ölüyorum ve arkamdan ağlayacak kimsemin olmaması beni mahvediyor. Izana ölsem ağlar mısın? Ağlamazsın bence, beni hiçbir zaman umursamadın. Izana, çok yakınımda duruyorsun ama sıcaklığını hissedemiyorum, yalnız başıma ölmek istemiyorum o yüzden son kalan nefeslerimle hayallerimde inşa ediyorum seni, ben ölüyorum,"
"Kakucho," dedi bir ses usulca, Kakucho'nun kafası dizleri üstünde duruyordu, "Hayır Kakucho buradayım, hayal etmiyorsun gerçekten buradayım, Kakucho, kalk gidelim hadi."
Izana'nın eli Kakucho'nun yüzünü tutuyordu ve gözyaşları Kakucho'nun yüzüne düşüyordu.
"Ne diye ağlıyorsun böyle? Emirlerime böyle mi itaat ediyorsun sen? Kalk gidelim, üşümüşsün sen, ellerin buz gibi. Kakucho lütfen, her şey için özür dilerim, gidelim hadi. Hiçbir şeyin yok senin, iyisin bak, biraz yaran var ama ben abimin öğrettiği gibi bandajlarım onları..."
Kakucho gülümsedi, "Izana," ağzında biriken kanı tükürmeye gücü yetmediği için yutmak zorunda kaldı, "En azından artık yalnız değilim."
"Kakucho, sana yaptıklarımı yıllarca fark edemediğim için özür dilerim, seni bu kadar yalnız hissettirdiğim için, ama hayatımdaki tek kişi sensin o yüzden beni tek başıma bırakma, yoksa kayışları elimden kaçırırım, tek başıma kalırsam eğer.." Çaresizlik. "Kalk ne olur, her şeye baştan başlarız, en başından ve seni hiç yalnız bırakmam, kalkarsan eğer, biraz bile dikilirsen eğer..."
Kakucho, bilinçaltından tamamen kurtuldu ve girdiği sokak arasını bütün gerçekliğiyle gördü, üst üste yığılmış çöpler ve çöplerin üstünde eriyip giden kar taneleri.
-
bu finaldi bu arada 😃
neyse yazae notu: bazı yerlerde kendimi Balzac falan sanıp aşırı dramatikleştiğimi biliyorum😃
aslında istesem çoğu bölümü sakız gibi uzatabilirdim, ama dediğim gibi Kakucho'nun perspektifinden bilinçaltını (son 7 saniyesinde) izliyoruz, o yüzden bu havayı vermesi bazı yerleri olay örgüsünde atlayarak, eksik ya da hızlandırılmış verdim, gerçi bilinçaltı nasıl bir yer bilmiyorum ama aşağı yukarı böyledir herhaldeyine de okuyan herkese teşekkür ederim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sleeping with ghosts, izakaku
FanfictionTanrı seni her şeyin üstüne koymuş. Seni sevmek ona yaklaşmak değil mi? !orijinalinden bağımsızdır. izana x kakucho !angst 25.1.22 - 5.5.22